Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1863 E. 2021/1935 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….. – ….
T.C.
BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO …….
KARAR NO : ……

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : …..
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….
NUMARASI : …. Esas …. Karar

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALILAR : 1 -….-
VEKİLİ : Av. ….
: 2 -…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme raporu incelendi. Gereği görüşüldü:
DAVA DİLEKÇESİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hususi kullanımı için davalılardan ….marka … Plaka sayılı aracı ….tarihinde diğer davalı…. ‘ye ait galeriden satın aldığını, aracın bakımının yaptırıldığı sırada servis tarafından yapılan kontrollerde araca performans yazılım programı yüklendiğini bu nedenle garanti kapsamı dışına çıktığının tespit edildiğini, aracın alımı sırasında bu durumun müvekkiline bildirilmediğini, araçtaki sorunların giderilmesi için …. TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, iş bu zararın tahsili talebiyle … .. Noterliğinin … tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini ancak bugüne kadar bir sonuç alınamadığını bildirerek, ödenen …. TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER:
Dava … Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayısında açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada taraflar arasında tüketici- satıcı ilişkisi olmadığını, tarafların ticari işletme olması nedeniyle mutlak ticari dava kapsamında olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.

Bu görevsizlik kararı taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ve dava dosyası HMK 20/1 maddesi uyarınca ilgili mahkemeye gönderilmiştir.
DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER:
Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nce dava …. Esas sırasına kaydedilmiş, mahkemece yapılan yargılamada taraflar her ne kadar tacir olsa da davaya konu aracın kullanım amacının ticari olmayıp dava dilekçesinde de belirtildiği üzere hususi amaçla satın alındığı anlaşıldığından görevli mahkemenin …. Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Bu görevsizlik kararı da taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ:
Her iki mahkemenin karşılıklı görevsizlik kararı vermiş olmaları ve bu kararların istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi nedeniyle mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı çıktığı, HMK 21/1-c maddesinde yargı yerinin belirlenmesini gerektiren sebep olarak gösterilmiş bulunan “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” sebebinin gerçekleştiği görülmektedir.
Karşı görevsizlik kararını veren mahkeme HMK 22/1 maddesi uyarınca görev uyuşmazlığının çözümü ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasını re’sen dairemize göndermiştir.
GEREKÇE:
Tüketici mahkemelerinin görevleri, Kanun’da; “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” denilmek suretiyle belirlenmiştir (TKHK m. 23/1). Maddede açıkça “bu Kanun…” tabiri kullanıldığına göre, TKHK’nın kapsamının ne olduğunu belirlemek gerekir. Tüketici; “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişileri” (m. 3/e); sağlayıcı ise; “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri” (m. 3/g) ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Kanun’un kapsamı belirlenirken “her türlü tüketici işleminden” bahsedilmiş olup, “tüketici işlemi”nin ne olduğu da “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi ifade etmektedir (m. 3/h). Bir hukuki işlemin, 4077 sayılı TKHK kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Diğer taraftan dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK )14 ve 18. maddelerinde tacir sıfatı, gerçek ve tüzel kişiler bakımından ayrı ayrı tanımlanmış; Kanunun 20 ve devamı maddelerinde tacir olmanın hükümleri; 3.maddesinde ticari işler açıklanmış; 5. maddesinde ise ticaret mahkemelerinin görev alanı düzenlenmiştir.
Açıklanan hükümler karşısında tüm ticaret şirketleri tacir sıfatına sahip olup, tacir niteliğindeki tüzel kişileri ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işlerin ticari olması asıldır. Eğer, bir muamele, fiil veya iş ticari iş ise, bunlara özel ticari kurallar uygulanır. Bir tacirin borçlarının ticari olması asıl olmakla birlikte gerçek kişi olan bir tacir, yaptığı iş ve işlemin veya aldığı hizmetin ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya muamele fiil veya işleminin ticari sayılmasına halin icabı, müsait bulunmadığı takdirde, bu işlemlerden doğan borç adi, yani özel sayılacaktır (TTK. m. 21).
Tacir olmanın nimetine göre külfeti de mevcuttur. Zira TTK’nın 20-25. maddelerinde tacir sıfatına bağlanan yerine göre “hak” yerine göre “külfet” niteliği arz eden hukuki sonuçlar düzenlenmiştir. Bunların en önemlilerinden biri basiretli iş adamı gibi davranma zorunluluğudur (TTK. m. 20/II). Tacirin, ticari işletmesiyle ilgili tüm faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi davranması gerekir. Bu cümleden olarak, ticari işletmesiyle ilgili sözleşmeleri yaparken ve bu sözleşmelerden doğan borçlarını yerine getirirken basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda olan tacirler tüketiciler için düzenlenen yasa hükümleri kapsamına alınamazlar. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/913 Esas 2020/568 Karar sayılı ilamı)
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı limited şirket, tacir olup; tüzel kişilik adına ticari işletmesinde kullanmak üzere otomobil satın almıştır. Davacı tüketici olarak tanımlanamayacağı gibi, yaptığı işlemin tüketici işlemi olarak kabulüne de olanak bulunmamaktadır. Her ne kadar aracın hususi araç olduğu beyan edilmiş ise de aracın sahibinin şirket olması ve faturanın da şirket adına düzenlenmesi nedeniyle, bu araç özel değil, ticari bir araçtır. Bu durumda taraflar ve işlemin niteliğine göre, ortada bir tüketici işleminin bulunmadığı anlaşılmakla davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, bu mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kabul edilmiş ve yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmiştir.
K A R A R :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Bursa 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dava dosyasının, dosyayı dairemize gönderen mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 08/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KANUN YOLU : HMK 23/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 18/12/2021

….
Başkan
…..
e-imza
…..
Üye

e-imza
……
Üye
….
e-imza
…..
Katip
……
e-imza