Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/52 E. 2023/334 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 14. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2845
KARAR NO : 2023/265

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2022
NUMARASI : 2022/882 Esas, 2022/882 Karar

İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN : … -(T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – [16706-07672-86400] UETS
KARŞI TARAF : … – (T.C. Kimlik No: …)
Gaziakdemir Mh. Gaziakdemir Cd. No:7 K: 5
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Mahkemece verilen karara karşı yapılan istinaf başvurunun incelenmesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davalının müvekkiline Yapı Kredi Bankası banka dekontuna göre borçlandığını, borcun vadesi gelmesine rağmen halen ödenmediğini, alacağın rehinle veya ipotekle de teminat altına alınmadığını, borçlunun tüm mallarını 3. kişilere kaçırmasının kuvvetle muhtemel olduğunu iddia ederek ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, alacağın varlığı ve muacceliyeti yaklaşık ispat vasıtaları ile ispatlanamadığından ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, müvekkilinin 40.000,00 TL bedeli davalıya verebilmek için kredi çektiğini, borçlunun bu bedeli ödememesi nedeniyle tüm borcu kendisinin ödemek zorunda kaldığını, banka dekontunda borç için verildiğine dair açıklama yazdığını, bu hususun yaklaşık ispat kuralı için yeterli olduğunu ve borçlu tarafın kaçma girişiminde olduğunu, kanun gereğince taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Talep, borç gönderildiği iddia edilen bir miktar para alacağı nedeniyle İ.İ.K. 257. maddesi gereğince borca yeter miktar tutarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına ilişkindir.
Mahkeme, 02/11/2022 tarihli gerekçeli kararı ile, alacağın varlığı ve muacceliyeti yaklaşık ispat vasıtaları ile ispatlanamadığından talebin reddine karar verilmiş, ihtiyati haciz talep eden vekili iş bu kararı süresinde istinaf etmiştir.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi, ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
2004 sayılı İİK m. 258 hükmünde yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Dosya kapsamında bulunan dekontun incelenmesinde; ihtiyati haciz isteyen Elif Karaaslan tarafından aleyhine ihtiyati haciz istenen …’e 18/02/2021 tarihinde 40.000,00 TL, para gönderildiği, dekont açıklamalarında sadece “borç” kelimesini yer aldığı, havale makbuzlarında “borç” kelimesinden başka herhangi bir açıklayıcı beyan bulunmadığı, vade tarihinin/süresinin açıkça yazılı olmadığı, ihtiyati haciz isteyenin gönderdiği paraya ilişkin havale makbuzlarındaki “borç” ibaresinin tek başına paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli olmadığı (Yargıtay 13. HD’nin 02/07/2020 tarihli ve 2020/275 E. 2020/5765 K. sayılı kararı), ihtiyati haciz isteyen tarafın sunduğu dekontların yaklaşık ispata elverişli olmadığı, dolayısıyla 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Bu itibarla, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesine göre ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 362/1-a uyarınca miktar itibarıyla KESİN olmak üzere 12/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza