Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/816 E. 2022/438 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 14. HUKUK DAİRESİ
T.C
B U R S A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/816
KARAR NO : 2022/438

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2021
NUMARASI : 2018/1432 Esas, 2021/624 Karar

DAKARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2022
Mahkemece verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği edimini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, tebliğ edilen iki adet faturaya süresinde itiraz edilmediğini, fatura bedellerinin kesinleştiğini, alacağın ödenmesi için yapılan takibe kötüniyetli olarak itiraz edildiğini belirterek Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/10464 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine itirazlarının bulunduğunu öncelikle bunun hakkında karar verilmesini, davacının iddialarının doğru olmadığının davalının defterlerinin incelenmesinde ortaya çıkacağını, davacının kendisine kesilen iş güvenlik ihlali cezasını carisine dahil etmediğini belirterek davanın reddine ve % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, bilirkişi tarafından davalının hakediş tutarının 66.294,34.- TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından davalıya ödenen 25.141,00.- TL hakediş bedeli düşüldükten sonra davacının 41.153,34.- TL borcunun olduğunun tespit edildiği, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediği, davacının icra takibini yapmada açıkça kötüniyetli olduğu ispat

edilemediğinden kötüniyet tazminatı koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kaldırma kararından sonra düzenlenen rapor ve ek raporu kabul etmediklerini, davacı tarafından yapılan ödemelerin karşılığının işlenmediğini, davalı firmanın defterlerinde muhasebesel eksiklikler bulunduğunu, bunların incelenmesi halinde farkın ortadan kalkacağını, davalının ticari kayıtlarını gerektiği gibi tutmadığını, davacının kayıtlarının esas alınmasının gerektiğini, kanuna uygun tutulmayan defterlerin sahibi lehine kanıt olarak kullanılamayacağını, HMK’nun 222/3 maddesi gereğince davacı kayıtlarının sahibi lehine delil olarak değerlendirilmesinin gerektiğini, davacının alacaklı olduğunun açık olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının elinde bir belgeye dayanmadığı halde para ödediği gerekçesiyle esasında vermediği bir paranın verildiği iddiasıyla oluşturulan bir cari hesaba dayalı dava açtığını, davalı tarafından itirazın gelmemesi ihtimalinden medet umduğunu, davacının kötü niyetinin sabit olduğunu belirterek mahkeme kararının kötüniyet tazminatı talepleri yönünden düzelterek onanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili davalının istinaf başvurusuna karşı verdiği cevap dilekçesinde, alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için takibin kötüniyetle yapıldığının ispatının gerektiğini, davacının alacaklı olduğu birçok hukuki sürecin gerçekleştiğini, kötüniyet tazminatına hüküm kurulmasının mümkün olmadığını belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davacının istinaf başvurusuna karşı verdiği cevap dilekçesinde, istinaf talebinin süresinde yapılmadığını, harçların ödenmesinin de yasal sürede olmadığını, basit yargılamaya tabi davalarda adli tatil uygulamayacağından istinaf süresinin geçtiğini, mahkemenin salt iddiaya dayalı ve belgesi olmayan ödeme iddialarına itibar etmesini beklemenin mümkün olmadığını belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın 2004 sayılı İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen 18/1/2018 tarih ve 2015/316- 2018/47 sayılı karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 26/9/2018 tarih ve 2018/772 – 2018/908 sayılı kararı ile banka kayıtlarının incelenmediği, bilirkişi raporlarında davacının davalıya yaptığı ödemelerin sebebinin açıklanmadığı, hakediş tutarlarının araştırılmadığı vurgulanarak taraf vekillerinin istinaf başvurusu kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış, kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kaldırma kararı doğrultusunda davalı ile dava dışı Tofaş şirketi arasındaki sipariş teklif formu ile hakkediş ödemelerine ilişkin belgeler ve Tofaş şirketi tarafından davalıya yapılan ödemelere ilişkin banka kayıtları getirtildikten sonra beni bir SMMM bilirkişiden rapor alınmış, 26/1/2021 tarihli bilirkişi raporunda banka kayıtlarına göre 13/6/2013 tarihine kadar olan hakedişlerin davacıya aktarıldığı, Tofaş tarafından davalı hesabına 1.670.900,45.-TL aktarıldığı, davalının da aynı gün davacı hesabına 1.666.803,00.- TL aktardığı, sözleşmenin 8.maddesindeki % 4 hakedişin işverene ödeneceğine dair şarta göre davacıya aktarılan 1.670.900,45.-TL için % 4 iskontolu 1.604.606,11.-TL fatura kesildiği, aradaki fark olan 66.294,34.-TL’nın davalıya aktarılmasının gerektiği, her iki tarafın da ticari defter kayıtlarına göre sözleşmedeki şartlara göre her hakkediş bedelinin tahsilatında davacı tarafından düzenlenen faturalardan sonra davalıya aktarılması gereken tutarın davacı defter kayıtlarına göre ödeme açıklaması ile girildiği, hesapların kayıtlara bu şekilde intikal ettiği açıklanmış, tarafların itirazı üzerine alınan ek raporda da davacının ödeme diye kaydettiği tutarların davalı kayıtlarında olmadığı açıklanmıştır.

Taraflar arasında 20/3/2012 tarihinde kurulan sözleşme ile dava dışı TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası A.Ş ile davalı şirket arasındaki sözleşme ile bağlantılı olarak taşeron sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme gereğince davalıya dava dışı şirket tarafından yapılan hakediş ödemelerinin doğrudan davacıya aktarıldığı, davacının da davalıya ödenmesi gereken % 4’lük bedel dışında kalan tutarları 26/1/2021 tarihli bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde defterlerinde ödeme kaydı ile gösterdiği, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı dosya kapsamı ile sabittir
Davalı kötüniyet tazminatı taleplerinin reddi nedeniyle karara itiraz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre davacının kötüniyetle hareket ettiğine ilişkin delil bulunmadığından davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle taraf vekillerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2021 tarih ve 2018/1432-2021/624 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yatırılması gereken istinaf karar harçları peşin alındığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin, gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır