Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/220 E. 2023/689 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 14. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/220
KARAR NO : 2023/689

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2020
NUMARASI : 2018/857 – 2020/89

DANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ :09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :09/03/2023
Mahkemece verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının talebi üzerine 573118 numaralı abonelik için sözleşme yapıldığını, borçlunun ödenmeyen su borçlarından dolayı icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, sözleşme devam ettiği sürece abonenin su borcundan sorumlu olduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3584 Esas sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava dilekçesinin tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili 17/12/2018 tarihli duruşmada, davaya konu aboneliğin inşaat yapımı için alınmış bir abonelik olduğunu, daha sonra inşaat tamamlanınca her bir dairenin kendi aboneliğini üzerine geçirdiğini, söz konusu abonelik sözleşmesine ilişkin borçların ödendiğini, davalıdan mükerrer tahsil edilmek istenildiğini, buna ilişkin evrakı sunduğunu, 06/01/2016 tarihine kadar hiç borçlarının olmadığını, ana saatten kaçak su geçişi olduğundan bahisle davalıdan dava konusu bedelin tahsil edilmek istendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı ile davalı arasında 25/2/2013 tarihinde şantiye için abonelik kurulduğu, sitede tüm abonelikler kurulduktan sonra davalının aboneliğinin 2018 yılı sonunda sona erdirildiği, davacı icra takibi ile davalıdan 2015 yılı Kasım ayı-2017 Aralık ayı arasındaki döneme ait 61.672,48 T.L su bedelinin tahsilini talep ettiği, 2018 yılı sonuna kadar su faturalarının tahakkuk ettiği, davalı şirketin 2014 yılı Mart-2015 yılı Şubat dönemine ve 2018 yılı Ocak-Kasım dönemine ait faturalarını ödediği, aradaki takibe konu 2015 yılı Kasım-2017

Aralık ayı dönemi su borçlarını ödemediği, davalının davacı kuruma verdiği şikayet dilekçesi gereği yapılan incelemede kaçak su kullanımına rastlanmadığı, itiraz edilen dönemin kat maliklerinin su aboneliklerini tam olarak tesis edilmediği döneme ait olduğu, davalının icra takibine konu döneme ait su borcundan davalı sorumlu olduğu, Tarifeler Yönergesinin 22.maddesi gereğince 6183 sayılı Kanunda belirlenen oranlarda gecikme bedeli talep edilebileceği bu doğrultuda aylık %1,4 oranı üzerinden yapılan hesaplamada 13.839,33 T.L hesaplanmış faiz olduğundan davacının davasında haklı olduğu, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişinin savunmalarını dikkate almadan veya yanlış yorumlayarak rapor düzenlediğini, mahkemenin de yanlış düzenlenen rapora dayanarak karar verdiğini, mükerrer ödeme olacağı yönündeki savunmalarının kastının aynı miktar su bedelini davacının tekrar tahsil etmek istemesi olduğunu, takibin dayanağının inşaat yapılırken kurulan aboneliğe ilişkin olup 573118 numaralı abonelik hattının bulunduğunu, inşaatta toplam 139 konut, 6 adet dükkan ve iki adet kapıcı dairesi ile bir adet havuz aboneliği bulunduğunu, tüm aboneler yapıldığında da kurulan bağlantının 573118 numaralı aboneliğin borusundan geçtiğini, belirtilen konut, dükkan ve diğer yerlerdeki abonelerin ödediği su paralarının 573118 numaralı aboneliğin bağlı olduğu saatten geçtiğini, davacının bu kadar yerin ödemelerini yok sayarak mükerrer olarak 573118 numaralı aboneliğin sahibi olan davalıdan talepte bulunduğunu, 573118 numaralı aboneliğin üst abonelik olduğunu, 2015 yılının 6.ayına kadar tüm borçların ödendiğini, 2015 yılının Ekim ayına kadar davalıya herhangi bir borç çıkarılmadığını, bundan sonra davacının saat değişikliği yaparak farazi borç çıkardığını, bu durumun bilirkişi ve ilk derece mahkemesince yeterince anlaşılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, hem davalıdan hem de diğer abonelerden su parasının tahsil edilmesinin istenilmesinin mükerrer tahsilat olacağını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili davalının istinaf başvurusuna karşı verdiği cevap dilekçesinde, sözleşme ile tesis edilen aboneliğin site abonelik uygulaması kapsamında olduğundan bu uygulamanın sözleşmenin tabi eki olan BUSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nde açıklandığını, borç dönemlerine ilişkin ödeme yapılmadığını, diğer dönemlerin ödenmesinin davalının bireysel aboneliklere ait su bedellerinin davacı tarafından ikinci kez fatura edilmek istendiği iddiasını çürüttüğünü, takip konusu borçların bireysel aboneliklerle ilgili olmadığını, bilirkişi raporunda gerekli incelemenin yapıldığını belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, su abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın 2004 sayılı İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı vekili Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3584 Esas sayılı dosyasında 12/3/2018 tarihinde 61.672,48.-TL asıl alacak, 13.593,67.-TL hesaplanmış faiz, 908,36.-TL işlemiş yıllık %16,80 faiz, 72.67.-TL %8 KDV olmak üzere toplam 76.247,18.-TL’nın tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış, davalı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali için dava açmıştır.
Davacı vekili davalının su aboneliği borcunu ödemediğini ileri sürmüş, davalı inşaat yapımı için alınan aboneliğin inşaatın tamamlanmasından sonra bireysel aboneliğe dönüştüğünü, davacının su bedellerini sitedeki bireysel abonelerden tahsil etmesine rağmen mükerrer talepte bulunduğu savunmuş, mahkemece itiraz edilen dönemin kat maliklerinin su aboneliklerini tam olarak tesis edilmediği döneme ait olduğu, davalının su borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı kayıtlarına göre davalının yüklenicisi olduğu inşaat için davalının talebi üzerine 573118 numaralı abonelik ile davalı şirket adına şantiye aboneliği oluşturulmuş, 25/2/2013 tarihli abonelik tesis sözleşmesinde abone türünün N-inşaat, sayaç numarasının 11832, endeksin ise 833 olduğu gösterilmiştir. Dosyada bulunan 21/12/2017 tarihli kimlik bilgileri tespit tutanağında ise sayaç numarası 13-013066 olarak gösterildiği gibi takibin dayanağı olan icra borç listesinde de abonelik numarası 573118, sayaç numarası ise NES 13-013066 olarak gösterilmiştir. 8/2/2018 rapor tarihli bu belgeye göre takip konusu yapılan borç dönemi 29/12/2015 – 30/1/2018 tarihleri arasındaki dönemdir.
Taraflar arasında takip konusu yapılan su borcuna ilişkin aboneliğin ilk olarak davalı şirket adına inşaat aboneliği olarak başlatıldığı ve bu aboneliğin takip tarihi itibariyle davalı şirket adına kayıtlı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır .Uyuşmazlık, inşaatın tamamlanmasından sonra inşaat aboneliğinden mesken aboneliğine geçilip geçilmediği, bireysel aboneliklerin oluşturulması halinde 573118 numaralı aboneliğin site ana sayacına ilişkin aboneliğe dönüşüp dönüşmediği, bireysel abonelerden tahsil edilmesi gereken tutarların mükerrer olarak davalıdan tahsilinin istenilip istenilmediği hususlarındadır.
Davalı, 573118 numaralı aboneliğin şantiye aboneliği olarak kurulmasına rağmen sitede yerleşime geçildikten sonra sözkonusu aboneliğin sitenin ana sayacına bağlı abonelik haline geldiğini savunarak mükerrer tahsilat yapılmaya çalışıldığını ileri sürmesine rağmen mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmamış, uyuşmazlığı aydınlatmak için yeterli açıklama ve inceleme içermeyen, davacı iddialarına göre tek taraflı olarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin 1/7/2019 tarihli beyan dilekçesinde borcun bireysel aboneliklere değil ana sayaç/site sayacına ait borç olduğunu, site aboneliğinin 14/7/2017 tarihinde kurulduğunu, BUSKİ tarifeler yönergesi ve yönetmeliğine uygun işlem yapıldığını açıklaması, davalının da ısrarla site aboneliğine dayanarak mükerrer tahsilat yapılmak istenildiği savunmasında bulunması nedeniyle bu savunma araştırılmadan uyuşmazlığın çözülmesi mümkün değildir. Davalının daha önce kaçak tespiti talebinde bulunulduğunu savunarak buna ilişkin belge de sunması nedeniyle sözkonusu aboneliğin bulunduğu adreste site yönetiminin ne zaman oluşturulduğu, takip konusu 573118 numaralı aboneliğin sitenin ana sayacı olup olmadığı, sitede yer alan daireler için bireysel aboneliklerin ne zaman oluşturulduğu, ana sayaçtan/inşaat aboneliğinden su kullanıp bireysel aboneliğe geçmeyen kat maliki olup olmadığı, bireysel aboneler için yapılan sarfiyat ile takip konusu aboneliğe ilişkin sarfiyatın aynı olup olmadığı, bireysel aboneler tarafından takip konusu dönemde daha az sarfiyat yapıldığının belirlenmesi halinde ana sayaçtan geçen ancak kat maliklerine faturalandırılmayan tutardan davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için aboneliğin ilk oluşturulduğu tarihten borç dönemi sonuna kadar olan dönemdeki hesap kart dökümleri ve ödeme belgeleri ile aynı dönem için tüm bireysel abonelerin hesap kart dökümleri getirtilerek su konusunda uzman bir bilirkişiden ana sayaçtan geçen ancak bireysel abonelerin kullandığı su miktarını aşan kısım olup olmadığı, davalının 573118 numaralı aboneliğin sahibi olarak sorumlu olduğu tutar olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2020 tarih, 2018/857 – 2020/89 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde yatırana iadesine,

3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında dikkate alınmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinafa başvuran yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 09/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır