Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/203 E. 2023/527 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 14. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/203
KARAR NO : 2023/527

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/09/2020
NUMARASI : 2019/446 E.- 2020/371 K.

DAVACI
Uluyol Er Sk. Kasapoğlu İş Hanı K:3 No:10 Osmangazi/ BURSA
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023

Mahkemece verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun incelenmesi neticesinde;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 03/03/2017 tarihli sözleşme ile anahtar teslimi konut ve işyeri yapımı hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin taahhüt ettiği işi tamamlayarak 23/11/2017 tarihinde davalıya usulüne uygun biçimde teslim ettiğini, akabinde düzenlenen fatura ile iş bedelinin talep edildiğini, ancak davalının faturanın 120.000,00 TL’lik kısmını ödemediğini, eksik ifa nedeniyle işin 3.kişiye yaptırıldığı iddiasının kabul edilmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan eksik işe rağmen müvekkilin anlaşılan bedeli davacıya ödediğini, işin edim yükümlülüklerine aykırı olarak eksik ifa edildiğini, çatı yapımı ve ince işler davacı şirket tarafından yerine getirilmediği için müvekkil tarafından dava dışı firmaya yaptırıldığını, dolayısıyla davacının anlaşılan bedeli hak etmediğini, müvekkilinin toplam 169.020,00 TL ödeme yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davalının ayıbın varlığını ve ayıp ihbarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmekle mükellef olduğu, davalı tanık deliline dayanmışsa da aradaki hukuksal ilişki ve tarafların tacir olması dikkate alındığında yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, davalı tarafça söz konusu ayıplara ilişkin herhangi bir ihtarname ve yazılı delil sunulmadığı, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen irsaliyeli fatura ve 23.11.2017 tarihli teslim belgesinden sözleşmeye konu edimin ihtirazi kayıt konulmadan teslim alındığı, bu konuda tanık beyanlarının bu hususu ispata yeterli olmayacağı, davacı tarafça düzenlenen faturanın her iki taraf defterlerine kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan ödemeler sonucunda kalan bakiye borcun 133.392,40 TL olarak gözüktüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile bursa 19. icra dairesinin 2019/2465 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 120.000,00 TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına, davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, ayıplı işlerin yanı sıra eksik işlerin de söz konusu olduğunu, davacı taraf bu işleri tamamlayamadığından müvekkilinin başka bir firmaya tamamlattığını, çatı yapımı ve ince işler davacı şirket tarafından yerine getirilmediği için müvekkil tarafından Serhat İzolasyon’a yaptırıldığını, bu hususta tanık dinletme taleplerinin kabulü gerektiğini,
müvekkilinin ibraz ettikleri belgelerden de anlaşılacağı üzere toplamda 169.020,00 TL ödeme yaptığını, ancak bu hususun davacı şirketçe hesaba katılmayarak, sözleşmedeki bedelin tamamı üzerinden icra takibi başlatıldığını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki akdedilen sözleşme davalıya ait inşaatın bir takım kaba ve ince işlerini konu alan eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı, sözleşmeye konu iş tamamlanarak teslim edilmesine rağmen davalının bakiye borcunu ödemediğini ileri sürmüş, davalı ise, davacının sözleşmeye konu çatı yapımı ve ince işleri yapmaması nedeniyle 3.kişiye yaptırıldığını, ayrıca yapmış olduğu tüm ödemelerin dikkate alınmadığını savunmuştur.
Eser sözleşmelerinde yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak yapıp iş sahibine teslim etmekle, davalı iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle yükümlüdür. Eser sözleşmesi imzalandıktan sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. Dolayısıyla sözleşme feshedilmediği veya yüklenicinin işten el çektiği kanıtlanmadıkça imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir.
Somut olayda ise davalı, sözleşmeye konu çatı yapım işi ve ince işlerin davacı tarafça eksik bırakılması nedeniyle 3.şahsa tamamlattırıldığını ileri sürmüş ise de, bu hususta delil tespiti, taraflarca imzalı bir tutanak vb bir belge sunmadığı gibi, sözleşme konusu işlerin 23/11/2017 tarihinde yerine getirilerek teslim edildiğine dair tutanağı da imzalamıştır. Kaldı ki dava konusu 03/12/2018 tarihli fatura davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olup, bu husus dahi tek başına faturaya konu işlerin yapıldığına karinedir. Davalı bu hususta tanık deliline dayanmış ise de, bu hususun tanıkla ispatı mümkün görülmemiştir.
Öte yandan bilirkişi raporunda davalının gerek 2017 yılında düzenlenen faturalara gerekse dava konusu faturaya ilişkin ödemeleri tespit edilmiş olup, davalı kendi ticari defter kayıtlarına göre dahi 133.392,40 TL borçlu görünmektedir. Rapora bu yönüyle somut bir itirazda bulunmayan davalının, tüm ödemelerinin dikkate alınmadığı yönündeki soyut istinaf sebebine de itibar edilmemiştir.
Bu itibarla mahkemece davacının alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesine göre ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.197,20 TL’den, peşin alınan 2.049,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.147,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 362/1-a maddesine göre KESİN olmak üzere 16/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır