Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/199 E. 2023/594 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 14. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/199
KARAR NO : 2023/594

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI : 2014/623 Esas, 2019/437 Karar

DAVACI
KARŞI DAVALI : …

DAVA : Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2023
Mahkemece verilen karara karşı yapılan istinaf başvurunun incelenmesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilmiş 20.10.2012 tarihli sözleşme ile davacının inşaa ettiği Sertepe Concept isimli 140 dairelik sitenin sıva, alçı sıva, boya, mantolama, şap, seramik uygulama, alçıpan işleri, izolasyon ve saten alçı işlerini davalının üstlendiğini, işleri en geç 30.12.2013 tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, ancak işin taahhüt edilen sürede tamamlanamadığını, teslim edilen işlerde de ayıplar bulunduğunu, davalının sözleşmenin 19. maddesine uygun bir hak ediş sunmadığını, geçici kabul bulunmadığını, kabule davet de yapılmadığını, buna rağmen iyi niyetli bir tutumla hak ediş olmadan toplam 2.216.208,55 TL ödeme yaptıklarını, sözleşmeye göre iş bedelinin %85’lik kısmının barter yöntemine göre yani daire karşılığı yoluyla ödeneceğini, fakat davalının nakit ihtiyacına destek olmak amacıyla nakit ödeme yapıldığını, buna rağmen davalının uyarıda bulunmaksızın şantiyeyi terk ettiğini, bu süreçte Sulh Hukuk Mahkemesinden delil tespiti yoluyla eksik ve ayıplı işlerin tespitini istediklerini ve bir müşavir firmaya hak ediş hazırlattıklarını, bu hakediş hesabına göre davalının yaptığı imalatın bedelinin KDV dahil 2.058.967,86.TL olduğunu, bunun dışında davalıdan 84.409,00 TL tutarında inşaat malzemesi satın aldıklarını, davalıya toplam 2.143.376,86 TL ödemeleri gerekirken 2.216.208,55 TL ödendiğini ileri sürerek 72.831,69 TL fazla ödemenin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/47 E. Sayılı dosyasıyla yaptırılan tespite göre ayıplı imalat bedeli olan 38.291,00 TL’nin de dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin doğru olduğunu, sözleşmede belirtilen işleri zamanında ve eksiksiz yapıp teslim ettiklerini, üstelik sonradan ortaya çıkan ilave imalatları da yaptıklarını, sözleşmede belirtilen 31.12.2013 tarihinden önce geçici kabul de yapıldığını, geçici kabulde davacı tarafı Ahmet Sertepe’nin davalı tarafı İbrahim Zeren’in temsil ettiğini, geçici kabulden sonra 28.02.2014 tarihinde aynı heyetin kesin kabul yaptığını, sözleşme kapsamında kalan ve sözleşme dışı olan ilave işlerin ölçümlerinin yapıldığını, buna dair tutanakların Ahmet Sertepe’ye verildiğini, haberi olmasına rağmen şirket yetkilisi Alper Sertepe’nin çeşitli bahanelerle geçici ve kesin kabule katılmadığını, daha sonra ölçümleri kabul etmediğini, yeniden ölçüm taleplerini savsakladığını, bunun üzerine bakiye alacakları için Bursa 10. Noterliğinin 17886 yevmiye numaralı ihtarını keşide ettiklerini, davacı şirketin Bursa 13. Noterliğinin 11937 yevmiye numaralı ihtarı ile alacağa karşı çıktığını, davacının tutumunun kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, işin süresinde bitmediğine dair bir ihtar bulunmadığını, imalatlara itiraz edilmediğini, cezai şart uygulanmadığını, yokluklarında yapılan hak ediş hesabını kabul etmediklerini, davacının diğer müteahhitlerle de anlaşmazlık yaşadığını, tespit bilirkişisinin raporunda gösterdiği hatalı veya tamir gerektiren imalatlara da davacının sebep olduğunu, çünkü işin tesliminden sonra şantiyeye sokulan araç ve ekiplerin hasara neden olduğunu, doğramaların zamanında takılmaması yüzünden iç boyaların zarar gördüğünü, sonradan yapılan bazı ilave imalatlar sırasında davalının yaptığı işlerin zarar gördüğünü, davacıya inşaat malzemesi de sattıklarını, yevmiyesini kendileri ödeyerek işçi temin ettiklerini, ilave işler ve çalıştırılan işçiler sebebiyle 73.714,00 TL alacakları bulunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Birleşen dava dilekçesinde davacı vekili, taraflar arasında 01.11.2012 tarihli bir eser sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini, hatta sözleşmede belirtilmeyen bir takım inşaat ve imalat da yaptığını, yapılan işlerden dolayı alacaklı olduklarını, sözleşmenin ifası sırasında davalı iş sahibine çeşitli inşaat malzemesi satışı da yaptıklarını, bu satıştan kaynaklanan açık hesap alacaklarının 84.409,00 TL olduğunu, bunun dışında davacının inşaatta bulundurduğu işçilerin zaman zaman davalıya ait bazı işlerde çalıştırıldığını, ücretleri ile sosyal güvence ve haklarının davacı tarafından ödendiğini, bu ücretler için davalıya kesilen faturaların halen ödenmediğini, karşı tarafın açtığı 2014/623 E. sayılı davada alınan bilirkişi raporunda yapılan imalat tutarının 3.005.122,79 TL, satılan malzeme tutarının ise 84.409,00 TL olarak hesaplandığını, eksik ve kusurlu iş bedelleri düşüldüğünde 3.044.229,82 TL tutarında toplam iş ve malzeme bedeline ulaşıldığını, davalının ödediği 2.216.208,55 TL tenzil edildiğinde 828.021,27 TL alacaklı olduklarını, hatta raporda bazı işlerin eksik hesaplandığını, eksik ve ayıplı imalat bedeli olarak hesaplanan 45.301,97 TL’yi kabul etmediklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 800.000,00 TL malzeme ve imalat bedelinden kaynaklanan alacağın ve davalı lehine çalıştırılan işçi ücretleri için şimdilik 20.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 22.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, davanın 2014/623 E. sayılı dava ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacı müteahhit tarafın sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam ve süresinde yerine getirilmediğini, gecikme ve eksik-ayıplı imalattan kaynaklanan haklarını saklı tuttuklarını, iş teslim tarihinin 32.12.2013 olduğunu, bu süreye uymayan davalının süre uzatımı istediğini, geçici veya kesin kabule davet yapılmadığını, hak ediş evraklarının sunulmadığını, geçici kabul için adı geçen Ahmet Sertepe’nin temsil yetkisi veya şantiye şefi görevinin bulunmadığını, ilave iş olarak belirtilen işlerin sözleşmenin 18/2 fıkrası son paragrafı uyarınca tamirat niteliğinde olup herhangi fiyat farkı ya da yevmiye düzenlenmeyeceğinin yazıldığı, Bursa 3. Sulh Huk. Mahk. 2014/63 E sayılı D.İş dosyasındaki hesaplamayı davacı-karşı davalının hiç dile getirmediğini, işçilik alacaklarını da kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, ana dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ve iş sahibi tarafından fazla ödeme iddiasıyla açılmış alacak davası, birleşen dava ise aynı eser sözleşmesine göre müteahhit tarafından açılan ve bakiye imalat bedeli alacağı ile davacının diğer işlerine temin edilen işçilerin ücretlerine dair alacak davası olduğu, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/47 D. İş sayılı dosyasıyla 03.06.2014 tespit günü itibariyle sözleşmede belirtilen işler basit birkaç eksik ve ayıp dışında tamamladığı, iş sahibinin müteahhide yönelik olarak ileri sürdüğü “işi yarım bırakıp şantiyeyi terk ettiği” iddiasının haksız olduğu, bilirkişiler 12.12.2018 tarihli raporlarında işin başından sonuna kadar yapılan imalatın KDV hariç 1.985.825,75 TL olduğunu, 135.687,25 TL tutarlı ticari mal alışverişinin hesaptan düşülmesi gerektiğini, bu sebeple iş sahibinin yaptığı 2.216.208,55 TL’lik ödemeden malzeme bedeli düşüldüğünde imalat için yapılan ödemenin 2.080.521,30 TL olacağını, kesilen faturaların KDV’si olan 310.488,27 TL dikkate alınınca müteahhit alacağının 2.296.314,02 TL olacağını, buna göre de davacının 215.792,72.TL alacaklı olduğunu, ancak davayı kazandığı miktar kadar fatura kesmek zorunda kalacak olan müteahhit taraf mecburen KDV ödeyeceği, o halde toplam iş miktarı hesaplanırken KDV de dahil edilmesi gerektiğini, müteahhitin yaptığı iş miktarı 1.985.825,75 TL olduğuna göre bunun KDV’si 357.448,63 TL olacağını, toplam alacak da 2.343.274,38 TL’ye ulaşıcağı, iş sahibinin ödediği 2.080.522,30 TL indirildiğinde müteahhitin 262.753,08 TL alacağı kaldığı, iş sahibinin üçüncü kişilere yaptırdığını beyan ettiği işlere ilişkin 50.397,80 TL tutarlı faturaların dikkate alınmadığı, bu faturaların müteahhitin yaptığı işlerle kesin bağlantısı ispat edilemediği, zaten müteahhit alacağı da yapıp tamamladığı iş miktarına göre hesaplandığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın da kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı-birleşen davada davalı … Otomotiv İnş. Teks. San.ve Tic. A.Ş. vekili, imalat miktarının fazla hesaplandığını, makinalı alçı sıva yapılan m2 bilirkişi tarafından yanlış hesaplandığını, alçıpan ve alçı üzeri saten alçı yapılması işi ile ilgili bir hesaplama yapılmış ise macunlu saten boya ve bir altta yer alan macunlu plastik boya ile ilgili hesaplama yapılmaması gerektiğini, yapıldığı takdirde mükerrerlik ortaya çıktığını, şayet macunlu saten boya ve bir altta yer alan macunlu plastik boya ile ilgili hesaplama yapılır ise bu defa da alçıpan ve alçı üzeri saten alçı yapılması işi ile ilgili hesaplama yapılmaması gerektiğini, mükerrer hesaplama yapılmış olduğundan bu nedenle bu hususta ek rapor aldırılması talep edilmesine rağmen taleplerinin kabul edilmediğini, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu, yüzeye şap uygulaması maliyetinde mermerlerin altında şap değil çimento esaslı kumlu harç bulunduğunu, ancak bilirkişilerin mermerlerin altında da şap olduğu değerlendirilerek hesap yaptıklarını fazla hesaplama yapıldığını, dış cephe grenli boya imalatının da metrajının da fazla hesaplandığını, İzocam Serilmesi işi müvekkil şirket çalışanlarınca yapıldığını, Mermer denizlik ve mermer çatı denizlikler sözleşme dışı iştir ve sözleşme dışı iş yapıldığına itiraz ettiklerini, Mermer Kumlama ve daire içi Mermer Kapı Eşiği işini Can Doğa madencilik isimli firmaya yaptırılmış olup ödeme belgeleri dilekçe ekinde sunulduğunu, havuz silimi işi sözleşme dışı imalat olduğunu, davalı tarafından sözleşme dışı iş yapılmadığını, binalardaki eksikliklerin davacı şirket tarafından tamamlandığını, Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/47 D.İş sayılı dosyasından aldırılan 17.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ile kusurlu ve eksik işlerin tutarının 38.391,50 TL + KDV = 45.301,97 TL tespit edildiği, 50.397,80 TL talebimizin reddine karar verilmesini kabul etmediklerini, davalı-karşı davacı henüz fatura kesmediğinden gelecekte fatura kesebileceğinden bahisle KDV bedeli eklenerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ticari mal alışverişinin 135.687,25 TL olduğu yönündeki tespite katılmadıklarını, alım satıma ilişkin fatura 84.409,00 TL olduğunu, bu husus ticari defterler ile sabit olduğunu, karşı taraf ticari defterlerini sunmamış olduğundan bu husus sadece müvekkil ticari defterlerindeki kayıtlar ile ispatlanabileceğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
Davalı-birleşen davada davacı Zeren İnşaat San. ve Tic. Ltd vekili, taraf1ar arasında imzalı sözleşme kapsamında yapmış oldukları imalat ve ilave imalat tutarı alacaklarının dava açılış tarihi itibari ile K.D.V. dahil 3.005.122,79 TL, satışı yapılan malzeme ve işçilik alacaklarının da 156.000,00 TL olup toplam alacaklarının 3.161.122,79 TL olduğunu, 01.04.2015 tarihli bilirkişi Mesut Gül’ün raporu dosyada sunulu bilirkişi raporları içinde en doğru olanı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda iş bedelinin hatalı hesaplandığını, sözleşmenin 10. sayfasında 18.1 maddesi 9.fıkrasında bahsi geçen “Seramik ile Fugalı Döşeme Kaplaması Yapılması” imalatında taşeronun sadece işçilik yapmak ile mükellef olduğunu, ancak, işveren bu malzemeyi kendi şirketlerinden satın aldığını, hem sözleşmedeki işi yaptığını hem de malzeme satışını da işveren firmaya gerçekleştirdiğini, işveren firma satın aldığı malzemeleri taşeron sözleşmesi hesabı içinde değerlendirerek kendine haksız bir menfaat elde ederek müvekkili taşeron firmayı zarara uğrattığını, yerel mahkeme; işverene ait işler için çalıştırılan işçi ücretlerinin ispatlanamadığını belirttiğini, işverence şantiyesine talep edilen işçilerin her ay puantajı tutularak, şantiye sorumlusu ile mutabık kalınarak aylık faturalandırma şeklinde, işverene bildirildiğini ve kesilen faturalarda yevmiye olarak sayı ile faturalandırıldığı, bu yevmiyeler faturalarda açıkça belirtildiğinden yevmiye adedi hesaplanarak, bunların SGK primleri ve Stopaj vergilerinin de hesaplanarak taraflarına ödenmesi gerekmekte iken yerel mahkemenin bu hususu yeterince incelemediğini ve hatalı eksik incelemeye dayalı hüküm kurduğunu, alacaklarının tamamına yakınının işçilik alacağı olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Asıl dava inşaat yapım sözleşmesi uyarınca eksik yapılan iş bedeli ile yükleniciye fazla ödenen bedelin tahsili istemine, birleşen dava sözleşme nedeniyle eksik alınan iş bedeli, sözleşme dışı yapılan iş bedeli ile işçilik alacağı istemine ilişkindir.
Mahkemece toplam iş bedelinin 1.985.825,75 TL olduğu, bu bedelin tamamı üzerinden hesaplanan 357.448,63 TL KDV olmak üzere toplam 2.343.274,38 TL olduğu, iş sahibinin de 2.080.522,30 TL ödediği, bu bedel indirildiğinde müteahhit olan birleşen dosya davacısının 262.753,08 TL alacağı olduğu kabul edilmiş ve asıl davada eksik iş ve ayıplı iş bedeli olmadığı, davacının fazla ödediği bedel olmadığı kanaatiyle asıl davanın reddine karar verilmiş, birleşen davada ise işçilik alacakları ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. Taraf vekilleri süresinde kararı istinaf etmişlerdir.
Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu, bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise, iş sahibinin amacına, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğüdür. İşin tam ve eksiksiz yapıldığının ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispat yükü de iş sahibindedir.
Eser sözleşmelerinde eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırılan işlerden bir ya da bir kaçının yapılmamasıdır. Ayıplı eser ise, sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan ya da olmaması gereken bazı bozukluk ve özellikleri taşıyan eserdir. Ayıplı iş ile eksik işi karıştırmamak gerekir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder.
Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bilirkişi raporu hüküm kurulması için yeterli değildir.
Asıl davada, davanın eser sözleşmesine dayalı açıldığı, taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğunun çekişmeli olmadığı, davacı-karşı davalı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve aşamalardaki beyanlarında birleşen dava davacısı tarafından sözleşme dışı iş yapılmadığı hususunda itirazları olduğu, davacı sözleşme dışı işleri başka firmalara yaptırdığına dair faturaları sunduğu ve bu fatura bedellerinin bilirkişi raporunda 50.397,80 TL olarak hesaplanmasına ve mahkemece hükme esas alınan raporda bu işler de toplam iş bedeline eklenmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda yüklenici Zeren İnşaat tarafından ilave işlerin yapılıp yapılmadığı tartışılmayarak, davacı … Otomotiv İnşaat tarafından eksik ve ayıplı imalatlar konusunda Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/47 D.İş sayılı dosyası ile eksik ve ayıplı işlerin tespitini istediği, 17/06/2014 tarihinde eksik ve ayıplı iş lerin toplam değerinin 38.391,50 TL olduğu hususunda tespit raporu bulunmasına rağmen mahkemece davacı tarafın bu bedeli eksik ve ayıpların basit birkaç eksiklik ve ayıp gerekçesiyle davacının bu husustaki talebini reddetmesi doğru olmamıştır. Bununla beraber, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından faturası sunulan 50.397,80 TL lik faturaya ilişkin işlerin bir kısmının Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/47 D.İş sayılı dosyasında tespit edilen işlerden olup olmadığının da değerlendirilmediği, bu hususta davacı taraftan açıklama istenmediği, bu hali ile asıl dosyanın sonuçlandırıldığı görülmüştür.
Birleşen davanın satım sözleşmesi, eser sözleşmesi ve hizmet sözleşmesine ilişkin olduğu, davalı-birleşen dosya davacısı Sertepe İnşaat Şirketinin dava dilekçesinde işçilik alacakları talebinde bulunduğu ve buna ilişkin faturaları sunduğu, anılan faturaların bir kısmının davacı … Otomotiv’in defterlerinde kayıtlı olduğu, bu hali ile anılan hizmetin davacı tarafça alındığın kabul edilmesi gerekir. Anılan faturaların bir kısmı 12/12/2018 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda Zeren inşaat tarafından davacıya boya, inşaat malzemesi vs. muhtelif satışlara ilişkin faturalar olarak değerlendirilerek davacı … Otomotiv’in defterlerinde kayıtlı olan 135.687,25 TL kadarı Sertepe Otomotiv…A.Ş. tarafından davalı Zeren inşaat….Ltd’ye yapılan ödemeden düşülmüştür. Ne var ki davalı/birleşen dosya davacısı Zeren İnşaat 2015/543 E sayılı dosyadaki dava dilekçesinde davacı tarafa toplam inşaat malzemesi satışı bedelinin 84.409,00 TL olduğunu beyan etmiştir. Davacı Zeren İnşaat…Ltd ‘ nin bu ikrarı karşısında inşaat malzemesi satışı olarak 135.687,25 TL bedelin ödenen bedelden düşülmesinin isabetli olmadığı anlaşılmıştır. Yine davalı/birleşen davada davacı vekilinin işçilik ve hizmetlerine ilişkin dosyaya eklediği faturalar incelendiğinde faturaların işçilik hizmet bedeli olarak düzenlendiği, miktar olarak yazılan rakamların yevmiye sayısı olduğunun davalı Zeren inşaatın istinaf dilekçesinden ve dava dilekçesinden anlaşıldığı, ne var ki bu faturaların 6 adetinin inşaat malzemesi satışı olarak davacı defterlerine kayıtlı olduğundan bahisle bilirkişi tarafından ödenen bedelden düşülen 135.687,25 TL içerisinde, 84.409,00 TL inşaat malzemesi satışı bedeli tarafların kabulünde olmasına rağmen, davalı/birleşen davacının işçilik ücretlerinin ayrıca yazılan yevmiye adeti hesaplanarak yevmiye ücretleri ile çarpılıp SGK primleri ve stopaj vergilerinin de eklenmesi ile bulunabileceğini beyan ettiği, mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadığı gibi birleşen dava dilekçesini de açıklattırmadan karar verildiği, yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda işçilik ücretleri için kesilen faturalar ödenen bedelden düşülerek iş bedeli toplam hesabı yapıldığı ve mahkemece de bu şekilde karar verdiği halde gerekçede mahkemece işçilik ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir diyerek gerekçe ile hükümde çelişki oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Sözleşme dışı yapılan işler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gereceği, mahalli piyasa rayiçleri içinde KDV ve yüklenici kârı bulunacağından ayrıca eklenmeyeceği, ancak raporda sözleşme dışı işlerin nasıl hesaplandığının anlaşılamadığı ve mahkemece de yapılan tüm işin sözleşme içi iş olduğu kanaati ile tüm iş bedeline KDV eklenmesi suretiyle sözleşme dışı işlerin de KDV eklenmiş hali ile karar verildiği, bu husus da isabetli olmamıştır.
Birleşen dava dilekçesinde davacı vekili sözleşme dışı işlerin nelerden ibaret olduğunu ve işçilik ücretleri için kullanılan işçilerin kendisinin yaptığı ilave işler için mi çalıştırıldığının yoksa davalının başka işlerinde mi çalıştırıldığının da tam olarak anlaşılamadığı keza işçilik alacakları için sunduğu faturaların ilave işlere mi, inşaat malzemesi satışına mı yoksa işçilik alacağına mı ilişkin olduğunun da anlaşılamadığından birleşen dava davacısı Zeren İnşaat…Ltd vekilinden bu hususta açıklama istenerek çözüm yoluna gidilmelidir.
O halde mahkemece, birleşen dava davacısı Zeren İnşaat…Ltd vekilinden yukarıda anlatılan şekilde açıklama yapması istenerek, davalı tarafından yapılan ilave iş olup olmadığı değerlendirilerek, taraflar arasında birim fiyat eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşme konusu işlerin birim fiyatlara göre hesaplanması, sözleşme dışı işlerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 481. maddesi gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gereceği, mahalli piyasa rayiçleri içinde KDV ve yüklenici kârı bulunacağından ayrıca eklenmeyeceği gözetilerek, davacı … Oto….A.Ş tarafından yaptırılan D.İş dosyası uyarınca eksik ve ayıplı işlerin olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan 50.3897,80 TL’lik fatura içerikleri ile ve tarihlerine bakıldığında faturaların D.İş dosyası bilirkişi raporundan sonraki tarihe ilişkin olduğu, dolayısıyla eksik işler ile faturaların bu tespit dosyasında eksik bırakılan işler ile karşılaştırılarak eksik ve ayıplı iş bedellerinin bilirkişilerce değerlendirilmesi sağlanarak, gerekirse davacıya bu husus açıklattırılması, yine birleşen dosyada talep edilen işçilik ücretlerinin mahkemece yapılan 15/02/2016 tarihinde dinlenen sözleşme dışı işleri yaptıklarını beyan eden Nizami Veysel ve Yusuf Alan’ın yeniden dinlenerek, ilave, sözleşme dışı işler ve masrafları, bedellerinin kimden alındığı gibi hususlarda ayrıntılı beyanları alınarak, davacı … İnşaat şirketinin defterlerine kayıtlı bu faturalardaki işçilik ücretlerinin ne kadar olabileceği, yevmiye sayıları üzerinden tespiti sağlanarak ve davalı/ birleşen dosya davacısı Zeren inşaat şirketinin defterleri de istenerek işçilik ücretlerine ilişkin defterlerinde inceleme yapılarak davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazları da yeniden değerlendirilerek son alınan bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere yargılama yapılmak için kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı-birleşen davada davalı … Otomotiv İnş. Teks. San.ve Tic. A.Ş. vekili ve davalı-birleşen davada davacı Zeren İnşaat San. ve Tic. Ltd vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2019 tarih ve 2014/623 esas 2019/437 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı-birleşen davada Davalı vekili ve davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine,
3-İstinaf başvurusu için taraflarca yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere 23/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza