Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/229 E. 2023/251 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/159 – 2023/267
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2023/159
KARAR NO : 2023/267

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/02/2023

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirket adına kayıtlı olan 34 PM 1441 plakalı araç ile davacı Burulaş’a ait olan 16 JBK 66 plakalı otobüs arasında 15.09.2017 tarihinde saat 10:50’de Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Bahar Mah. Yeni Yalova Yolu Gençosman İstanbul istikametinde trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, bu kaza sebebiyle müvekkili şirketin aracı bir tam iş günü çalıştırılamamış bu sebeple de kazanç kaybı meydana gelmiş olduğunu, aracın saatlik net kazancı ortalama 46.72 TL olduğunu, her araç bir günde 17 saat çalıştırıltığını, kaza olayında davalının %50 kusuruna göre bir saatlik kazanç kaybı 23,36 TL olup 17 saatlik hesaplama üzerinden müvekkili kurum 397,12 TL + KDV olmak üzere toplamda 444,12 TL kazanç kaybına uğradığını, Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2019/224 Esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğinden, itirazın reddine ve % 40 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, zaman aşımı nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin araç kiralama işiyle uğraştığını, kazaya karışan aracın kaza tarihinde Uluğ Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş:’ ne kiralanmış olduğunu, akit süresince aracın müvekkili şirket tarafından kullanılması mümkün olmadığını, motorlu aracın uzun süreli kiraya verilmesi halinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca kiracı işleten sayılacağından meydana gelen zarardan da sorumlu olacağını bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının araç kiralama faaliyetinde bulunduğu, dava konusu 34 PM 1441 plakalı aracı 05/04/2016 tarihinde davalı tarafından dava dışı Uluğ Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş ye kiralandığı ve aracı Ercan Yiğit’ e teslim edildiği, Ercan Yiğit’ in ise dava dışı Uluğ Enerji firmasının sigortalı çalışanı olduğu, düzenlenen kira sözleşmesinin üç yıl olup dava konusu bu araçla ilgili davalı tarafından faturalar düzenlendiği ve vergi dairesine ödemeler yapıldığı, üç yılın sonunda aracın davalıya iade edildiği anlaşılmakla araç üzerinde fiili hakimiyetin ve ekonomik yararlanmanın dava dışı kiracı Uluğ Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş’ ye geçtiği anlaşılmakla davalının işleten sıfatının bulunmadığından, pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, davalı adına kayıtlı olan 34 PM 1441 plakalı aracın, 10.02.2016 tarihinde akdedilmiş araç kiralama sözleşmesi ile dava dışı Dava dışı Uluğ Enr. Ve Per. Sat. Hiz. A.Ş’ye kiralanmış olduğunu, mezkur araç kiralama sözleşmesinin herhangi bir kurumda kaydı bulunmamakta, bu sebeple davalı Ekim Turizm ve dava dışı Uluğ Enerj. Haksız fiil neticesinde meydana gelen borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olup söz konusu kira sözleşmesinin varlığı davalı Ekim Turizm’in sorumluluğunu ortadan kaldırmış olup, yerel mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırıp yeniden yargılama yapılarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına ve kötü niyetli borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiştir. 01/01/2022 tarihinden itibaren verilen kararlarda miktar ve değeri 8.000,00.-TL’nı geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK’nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK’nun 341/3.m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK’nun 341/4.m.).
Talep edilen ve hükme bağlanan miktar / istinafa getirilen miktar 444,12.-TL olup mahkeme karar tarihi itibariyle söz konusu miktar kesinlik sınırları içindedir.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda, HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 8.000,00.- TL’nın altında kalan miktar yönünden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/10/2022 tarih ve 2021/445 Esas – 2022/1098 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3- İstinaf talebinde bulunan tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4- Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5- Dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1.a hükmü uyarınca 08/02/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.