Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/944 E. 2023/1739 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/944 – 2023/1739
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/944
KARAR NO : 2023/1739

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1296
KARAR NO : 2022/306
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 28/04/2022
AR YAZIM TARİHİ : 29/09/2023

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 26/06/2014 tarihinde Ali Barut’un kullandığı davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS düzenlenen 16 JZK 18 plaka sayılı araç ile müvekkilinin kullandığı motorsikletle çarpıştığını, kazada tüm kusurun 16 JZK 18 plakalı araç sürücüsünde olduğunu, Halk Sigorta Anonim Şirketi’ne 03.07.2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını beyanla şimdilik müvekkilinin işgücü kaybından doğan 3.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100,00-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600,00-TL tazminatının, davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 03.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmalardaki beyanlarında özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile, 77.065,01-TL sürekli sakatlık ve 2.764,62-TL geçici sakatlık olmak üzere toplam 79.829,64-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, Maluliyet oranına kabul etmediklerini, iyileşme süresinin Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 1,5 ay ATK raporunda ise 3 ay olarak belirtildiğini, hesap bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kaza tarihinden duruşma tarihine kadar geçen 2650 günün geçici iş göremezlik süresi olarak hesaplandığını, ATK raporuna göre 90 günlük süre için tam malul sayılması gerektiğini, raporda fahiş hesaplama hatası yapıldığını, kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun Eskişehir Osmangazi Sağlık Uygulama Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Tarafından verilen 03/09/2018 tarihli rapora göre geçici iş göremezlik süresinin hesabının yapılması gerektiğini, SGK’dan rücuya tabi geçici iş görmezlik tazminatı alıp almadığının sorulmadığını, 09/06/2021 tarihinden sonra yapılan değişiklik ile bilirkişi raporunun genel şartlarda bulunan kurallara uygun olması gerektiği halde bu konuda ek rapor alınmadığını, 29/06/2020 tarihli ATK maluliyet raporunda hatalı olarak Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hesaplama yapıldığını, davacının sonradan sunduğu belgelere göre hesaplama yapıldığını, sonradan delil ikamesinin kabul edilemeyeceğini, kusur raporunun hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir (Yargıtay 4 HD 2021/6772 E- 2021/9565 K sayılı ilam).
Adli Tıp Kurumunun 29.06.2020 tarih ve 8523 sayılı raporunda Abdulsamet Eren’in 26/06/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleğinin motorlu kurye olduğu bildirilmekle % 2.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş, Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalının 16.05.2019 tarihli raporunun da aynı yönde olduğu anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, kazanın 26/06/2014 tarihinde meydana geldiği, Adli Tıp Kurumunun 29/06/2020 tarihli raporunun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında düzenlendiği, kaza tarihine göre düzenlenecek raporun Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre (yaptığı atıf nedeniyle bu yönetmeliğin % 60 ve üstü maluliyet için belirleme yapma esasını kabul etmekle 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki cetvellere göre) düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu nedenle alınan maluliyet raporu, Yargıtay 4 HD. 2021/15362 E- 2022/9643 K sayılı ilamında işaret edildiği üzere, yürürlükteki yönetmelik hükümlerine uygun olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
07.01.2021 tarihli rapora göre davacının kazada kusurunun bulunmadığı, dava dışı 16 JZK 18 Plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiş olup, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamı ile uyumlu rapora göre karar verildiğinden davalı vekilinin kusura yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir.

Gerçek zararın belirlenmesi için, davacının kaza tarihindeki işinin ve gelir durumunun net ve ispata yarar somut delilerle ortaya konulması gerekmektedir (Yargıtay 17 HD 2015/6885 E-2018/626 K sayılı ilam).
Dava dilekçesinde davacının yaptığı iş ve gelirine ilişkin açıklamanın bulunmadığı ancak SGK kayıtları gözetilerek gelir miktarının belirlendiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişinin 22.06.2021 tarihli raporunda davacının gelirinin asgari ücrete eşit olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, 17.11.2021 tarihli aktüer raporunda ise davacının kaza tarihindeki kazancının asgari ücretin 1,02 katı fazla olduğu belirtilerek SGK tarafından ödenen geçici iş görmezlik miktarı tenzil edilerek yapılan hesaplama sonucu davacının net zararının 35.128,10 TL olacağı belirtildiği, ek raporda ise 2021 yılı SGK kayıtlarına göre davacının kazancının asgari ücretin 1,78 katı olduğu belirtilerek hesaplama yapılarak tazminat miktarı 83.750,76 TL olarak belirlenmiş olup ek rapora göre karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının kaza tarihindeki gelirine dair bordro gibi delillerinin ibrazının sağlanması, kaza tarihinde çalışmış bulunduğu kurumdan davacının geliri sorularak, davacının kaza tarihindeki geliri tespit edilmek suretiyle karar tarihine en yakın asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak davalının kazanılmış hakkı gözetilerek gerçek zarar miktarının tespiti gerekirken 2021 yılı verilerine göre gelirin asgari ücretin 1,78 katı olduğu tespiti el yapılan hesaplama hatalı olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi yerinde bulunmuştur.
Kabule göre de, hükmedilen tazminata, faiz başlangıç tarihi belirtilmeksizin, 6100 sayılı HMK 297. maddesine aykırı olacak ve infaza elverişli olmayacak şekilde ”temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile” ibaresi isabetsiz olmuştur.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2022 tarih ve 2018/1296-2022/306 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.