Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/692 E. 2022/732 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/692 – 2022/732
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/692
KARAR NO : 2022/732

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/05/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 15/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilin aracında meydana gelen hasar bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL olarak davalı sürücü ve davalı sigorta şirketinden (sigorta poliçesi kapsamıyla sınırlı olmak kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/01/2020 tarihli ıslah dilekçesinde, maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporuna göre tespit edilen 16.722,35 TL (sigorta şirketi yönünden poliçe ile sınırlı olmak kaydıyla) olarak kabulü ile davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Enes Tüzün vekili cevap dilekçesinde, davacının kavşağa girerken hızını azaltmaması ve kırmızı ışıkta geçmesi sebebiyle kendi kusurundan dolayı kazanın meydana geldiğini, araç kullanırken koruyucu tertibat kullanmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde, kaza tarihinde müvekkili sigorta şirketinin sorumlu olabileceği teminat limitinin 33.000,00 TL olduğunu, teminat limiti bildirmelerinin davayı kabul manasına gelmediğini, kazadaki kusur oranlarının belirsiz olması nedeni ile davacıya bir ödeme yapılmadığını, davacıya hasar ödemesi yapılmadığından kaza tarihi itibariyle müvekkili şirketin temerrüdünden söz edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının %100 kusurlu olduğu, dava dilekçesinde sadece araç hasar bedelinin talep edildiği, araç mahrumiyet bedelinin talep edilmediği anlaşıldığından 12.000,00 TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketi yönünden 30/11/2017 tarihinden davalı Enes Tüzün yönünden kaza tarihi olan 15/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, ıslah dilekçesi incelendiğinden bilirkişi raporu ile belirlenen maddi tazminat kalemlerinin hüküm altına alınmasının talep edilmesine rağmen mahrumiyet zararı yönünden red kararı verilmesinin doğru olmadığını, 16.000,00 TL’ye hükmedilmesi gerekirken 12.000,00 TL üzerinden davanın kabul edilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Enes Tüzün vekili istinafa cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde talep etmediği mahrumiyet bedelini istinaf dilekçesi ile talep edemeyeceğini beyan ederek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni maddi tazminat talebine ilişkindir.
HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiştir. 01/01/2020 tarihinden itibaren verilen kararlarda miktar ve değeri 5.390,00.-TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK’nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK’nun 341/3.m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK’nun 341/4.m.).
Talep edilen ve davacı tarafından istinafa getirilen miktar 4.000,00.-TL olup mahkeme karar tarihi itibariyle söz konusu miktar kesinlik sınırları içindedir.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda, HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 5.390,00.- TL’nin altında kalan miktar yönünden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2020 tarih ve 2018/552 Esas – 2020/923 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1.a hükmü uyarınca 27/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.