Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/298 E. 2022/868 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/298 – 2022/868
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/298
KARAR NO : 2022/868

ELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/267
KARAR NO : 2021/120
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 14/12/2021
ANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 18/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile Bandırma Liman AVM ikinci katında Sultanahmet Köftecisi unvanlı iş yerini çalıştıran Ayhan Gezer arasında “İşyeri Pay Devir ve Satın Alma Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereğince Balıkesir ili Bandırma ilçesi 17 Eylül mahallesi Atatürk caddesi Liman AVM iş merkezinde 2. Katta bulunan Sultanahmet Köftecisi işyerinin %100 payı A. Gezer Ltd. Şti ‘den müvekkiline geçtiğini, müvekkilinin aynı unvan altında 21.11.2013 tarihinden itibaren faaliyete başladığını ve aynı zamanda müvekkilinin markanın asıl sahibi olan Sultanahmet Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti ile “Bayilik Sözleşmesi” imzaladığını ve 5 yıl süreli bir kira sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin annesinin rahatsızlığı ve operasyon geçirmesi sonucu kira bedellerinin ödenmediğini ve temerrüde düştüğünü ve hakkında Bandırma 1. İcra Müdürlüğünün 2016/120 E. Sayılı dosyası ile hem müvekkili şirket hem de Sultanahmet Gıda San. ve Tic. Ltd Şti aleyhine icra takibi başlatıldığını, borca itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın kaldırılması ve tahliye davası açıldığını ve davalının kötü niyetli olarak müvekkili şirketin rızası hilafında 10/09/2016 tarihinde taşınmazı haksız ve hukuka aykırı olarak tahliye ettiğini, bu hali ile müvekkiline karşı haksız fiil işlendiğinin aşikar olduğunu, müvekkilinin kiracısı olduğu taşınmazın davalı rarafından tahliye edilerek eşyalarının depoya kaldırılması ve hemen sonrasında da işyerinin başka birine kiralanarak Tavada Tavuk isimli işyeri olarak faaliyete geçirilmesinin küçük bir şehir olan Bandırma’da duyulduğunu ve müvekkilinin ticari itibarını ve onurunu önemli derecede zedelediğini, bu sebeple davalı şirketten 75.000,00 TL manevi tazminat talep etme zorunluluğu doğduğunu, yine şirket hakkında soruşturma dosyasının da devam ettiğini, anılan nedenlerle ticari itibari zararı gören müvekkili şirket lehine 75.000,00 TL lik manevi tazminat ile yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra ıslah etmek üzere şimdilik 125.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin işlendiği tarih olanı 04.08.2016 dan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, Liman AVM’nin mülkiyetinin müvekkili ortaklık üzerinde olduğunu, davacı şirket Ercan Korkmaz San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin kira sözleşmesinin başladığı tarihten bugüne kira borçlarını zamanında müvekkiline ödemediğini, her geçen kira döneminde aynı şekilde muaccel kira borçlarını ödemediğini, bunun üzerine davacı yana Bandırma 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/120 e. Sayılı dosyası ile kira bedellerinin tahsili amacıyla takip başlatıldığını ve takibe karşı haksız ve mesnetsiz olarak edilen itiraz üzerine Bandırma İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2016/148 e. Sayılı dava ile itirazın kaldırılması ve kiralanan taşınmazın tahliyesi talepli dava açıldığını, davacı yanın yargılamayı uzatma gayreti içerisinde mahkemeyi kötüniyetli talepler ile oyaladığını, hakkında başlatılan takibe ilişkin olarak borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir makbuz sunmadığını, davacının ortak alan giderlerine dahil olan elektrik borcunu dahi ödemeyerek bozulan gıdaların zararını dahi müvekkili şirketten tazmin etmek istediğini, anılan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Bandırma 2.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
Davalılar vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, davacının kusurundan dolayı işbu dava görüldüğü için, davacı yanın avukatlık ücretinden ve yargılama giderinden sorumlu olması gerektiği, yerel mahkeme tarafından davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilerek yeniden hüküm kurulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, Bandırma 2. Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nde yargılama sürmekteyken, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarihli 608 numaralı ve 08.07.2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile yargı çevresi Balıkesir ilinin mülki sınırları olarak belirlenerek ve 01.09.2021’den itibaren uygulanmasına karar verilerek Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi kurulduğu, bu sebeple, dosyanın Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredildiği, Kanun değişikliği gereği görevsizlik kararı verilen dosyada davalı tarafın istinaf başvurusu sadece vekalet ücretine ilişkin olup işbu başvurunun mesnetsiz ve yargılama sürecini uzatmaya matuf olduğu, bu nedenle davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, “İşyeri Pay Devir ve Satın Alma Sözleşmesi” ile “bayilik sözleşmesi”nden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
Davaya ilişkin olarak ilk önce Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarih ve 2017/178 -2017/462 sayılı kararı ile, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, Bursa BAM 8. HD’nin 18/07/2018 tarih ve 2018/815 -2018/884 sayılı kararı ile kaldırılmıştır. Bu kez Bandırma 2. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’nin 06/09/2021 tarih ve 2018/369 Esas- 2021/192 Karar sayılı ilamı ile, davanın 6102 sayılı TTK’nun 4, 5/3 ve 16.maddeleri gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiği HSK’nın 07/08/2021 tarih 568 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Balıkesir ATM’nin faaliyete geçirildiği bu suretle mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatının sona erdiği gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen reddine karar verilmiştir.
Görevsizlik kararı taraflara tebliğ edilmeksizin 07/09/2021 tarihinde Balıkesir Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
Yargıtay 5.HD’nin 2022/3118 E-2022/3099 K. Sayılı 07/03/2022 Tarihli yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararında özetle; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 25/07/2017 tarihinde açıldığı, 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararda derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Bandırma (….)Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görülerek sonuçlandırılması gerektiğine işaret edilmiştir.
Yine Yargıtay 5.HD’nin 2022/1073 E – 2022/2686 K sayılı 21/02/2022 tarihli ilçe ve il bakımından yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararında özetle; “Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiğine” işaret edilmiştir.
Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına dayanak yaptığı 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı RG’de yayınlanan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararıyla Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyete geçirildiği ve yargı çevresinin Balıkesir ili mülki sınırlar olarak belirlendiği kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Ancak anılan HSK da mahkemelerce 01/09/2021 tarihinden önce açılmış derdest davaların yeni görevlendirilmiş mahkemelere aktarılacağı yönünde bir açıklamaya yer verilmediğinden bu mahkemenin Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. ( Yargıtay 4.HD’nin 2022/2384 E – 2022/7144 K sayılı 11/04/2022 tarihli.)
Açıklanan bu nedenlerle Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulen red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
6100 sayılı HMK 20 maddesi gereği, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de görevli mahkemece değerlendirileceği düzenlemesi karşısında kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin istinaf talebi yerinde değildir.
6100 sayılı HMK’ 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalılar vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2021 tarih ve 2021/267 – 2021/120 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılması gereken 80,70 .-TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 .-TL istinaf karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.