Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/260 E. 2022/330 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/260 – 2022/330
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/260
KARAR NO : 2022/330

B.A.M. KARAR TARİHİ : 01/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında mahalli mahkemesince davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine dair verilen ara karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Güre Mahallesi, Bedrettin Cömert Caddesi, No:3 adresinde bulunan işyerine ait 10000087770 elektirk abone numaralı kullanım yerine ait 21/09/2021 tarihinde tebligatı yapılan 04/10/2021 son ödeme tarihli haksız ve hukuka aykırı olarak kesilen, kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen ve dava konusu edilen faturaların ödenmemesi nedeniyle davalı tarafça müvekkil şirkete gönderilen Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Edremit Kaçak Saha Yönetmenliğince düzenlenen 21/09/2021 tarihli ve 17140 sayılı ilgi yazısı ile 25/10/2021 tarihi Pazartesi günü mesai bitimine kadar enerjinin kesileceğine ilişkin ihtarat yapıldığını, iş bu ihtarat hukuka aykırı olmakla enerjinin kesilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, farazi olarak kaçak elektrik kullanımından dolayı keşide edilen 332.258,00-TL’lik faturanın gelebilmesi için otelde yaklaşık 300 KW elektrik sistemi ve trafosunun kurulması gerekmekte olduğunu, böyle bir elektrik sistemi ancak sanayi fabrikalarında mevcut olup imalat sektöründe kullanılmakta olduğunu, bu sebeple teknik olarak aylık 60.000,00-TL’lik faturanın gelme ihtimali imkansız olduğundan davalı kurumun elektrik kesme eyleminde bulunması müvekkili açısından telafisi güç veya imkansız zararlar doğuracağı, söz konusu davaya konu faturalara karşılık davalı kurumun başlatabileceği icra takibine karşı İİK 72. madde uyarınca teminat yatırabilme hakkı olduğundan dolayı davalı kurumun haklı ve haksız taraf belli olmadan telafisi güç zararlar doğurabilecek enerji kesilmesi eyleminde bulunması TMK madde 2 uyarınca hakkın kötüye kullanılması ve aynı zamanda elektrik ihtiyacının temel zorunlu ihtiyaçlarından olması ve anayasal hak olması sebebiyle ve bunun yanında otel müşterilerinin barınma ihtiyacı anayasal koruma altında olduğundan ve aynı zamanda enerjinin kesilmesi 3. Kişilerin seyahat ve barınma ihtiyaçları da anayasanın ilgili maddeleri ve diğer kanunlar uyarınca koruma altında olduğundan ve buna bağlı olarak enerjinin kesilmesi hukuka aykırı olduğundan bu yönde ihtiyati tedbir kararı verilmesi usul, yasa ve hukuka uygun olacağını belirterek ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; müvekkili şirketin Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Güre Mahallesi, Bedrettin Cömert Caddesi, No:3 adresindeki otel işletmesinin, Edremit kaçak saha yönetmenliğince düzenlenen 21/09/2021 tarihli ve 17140 sayılı ilgi yazısı ile 25/10/2021 tarihi Pazartesi günü mesai bitimine kadar enerjinin kesileceğine ilişkin yazılı ihtaratına karşı “yargılama sonuna kadar elektriğin kesilmemesi, şayet enerji kesintisi varsa bir an önce açılması” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme tarafından 25/10/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabilüne karar verildiği görülmüştür.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili dilekçesinde; davacının kaçak elektrik enerjisi tükettiğini, müvekkili şirketin, dava konusu işyerinde 10000087770 nolu aboneliğe ait ölçü devresinde yapılan kontrolde; ölçü panosunun mühürsüz olduğunu ve ölçüm amaçlı kullanılan akım trafolarına müdahale edilerek eksik tüketim yaptığını ve bu suretle kaçak elektrik enerjisi kullanıldığını tespit ederek resim ve videolarla kayıt altına aldığını, İşbu kaçak elektrik enerjisi tüketimi, “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” hükümlerinde belirtilen usul ve esaslar kapsamınca tutanak altına alarak faturalandırıldığını, kaçak elektrik enerjisinin hangi halleri kapsadığı, tespit süreci, tüketim miktarının hesaplanması, hesaplamada ve faturalandırmada esas alınacak süre, kaçak elektrik enerjisi tüketiminin faturalandırılması, ödemenin nasıl yapılacağı, elektriğin kesilmesi ve bağlanması ve ayrıca usulsüz enerji enerjinin de hangi halleri kapsadığı vs. hususlar 30.05.2018 tarih ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği”nde düzenlendiğini, Yönetmeliğin 49. Maddesinin 1.fıkrasının ( c ) ve (ç) bentleri gereği müvekkil Dağıtım Şirketi tarafından davacının elektrik enerjisi kesilebileceği, davacı ise soyut ve şaibeli yangın iddiasına dayandırdığı davasında; yargılama sonuna kadar elektriğin kesilmemesi, şayet kesilmişse açılması yönünde ihtiyati tedbir kararı talebinde bulunduğunu, teminat mukabilinde müvekkil şirketin yargılama süresince bu yönde işlem tesis etmesi, bir diğer ifade ile yasal mevzuat hükümlerinin uygulanması imkansız hale geldiğini, davacı huzurdaki davayı açmak yerine itirazlarını müvekkil Şirkete de incelenmek üzere sunabileceğini, Yönetmeliğin 47. Maddesinde “ödeme” başlıklı maddesinin 2. Fıkrasında kaçak faturasına Şirket nezdinde yapılacak itiraz ve Şirketin 10 iş günü içinde bu itirazı sonuçlandıracağı düzenlendiği, maddenin 3. Fıkrasında ise itiraz sonuçlandırılıncaya kadar tüketicinin mağduriyetinin önlenmesi bakımından itiraza esas tutarın teminata bağlanması şartıyla elektrik enerjisinin bağlanabileceğinin hüküm altına alındığını, davacı şayet Şirkete itiraz etmiş olsaydı enerjinin bağlanması yada kesilmemesi için itiraza esas tutarı teminata bağlaması gerekirken huzurdaki davada verilen ihtiyati tedbir kararı ile dava konusu meblağı (332.258,00 TL) teminata bağlamak yerine %15’i oranında (49.838,70 TL ) teminat ile elektriğin kesilmemesi imkanına kavuşmuş olacağını, Müvekkil Şirket gerek faturalandırmada gerekse enerji kesimi yapılacağına dair davacı şirkete yazdığı 21/09/2021 tarih ve 17140 sayılı yazıda, yukarıda detaylı şekilde açıklanan Yönetmelik hükümlerine göre hareket ettiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, HMK 390. maddesi gereğince ihtiyati tedbir için yaklaşık ispat kuralının yeterli kabul edileceği, tam bir ispatın aranmadığı dosya içerisinde mevcut ve ibraz edilen delillere göre ise yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği, yaklaşık ispat kuralı gereğince deliller kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararında değişiklik olmayıp, ihtiyati tedbire itirazların ise yerinde olmadığı sonucuna varılarak ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde elektrik saatinin bulunduğu panoda yangın çıktığını ileri sürmesine rağmen buna ilişkin hiç bir delil ibraz etmediğini, bu nedenle yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin kesme işlemini yönetmelik hükümlerine göre yaptığını, mahkeme tarafından verilen tedbir kararı ile yönetmelik hükümlerinin uygulanmasının imkansız hale geldiğini beyanla ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi üzerine istinaf istemine ilişkindir.
HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
HMK’ nın 389. Maddesinde meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra bu sakında veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Madde bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir.
HMK 389 maddesinde uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda davacı tarafından davalı elektrik dağıtım şirketi tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturası nedeniyle menfi tespit davası açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu tahakkuk ettirilen fatura olup davalının sözleşme gereği davacıya verdiği elektriği kesmemesi yönünde uyuşmazlık konusu olmayan hususlarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi yasal düzenlemeye aykırılık oluşturacağından davalının istinaf istemi yerindedir.
HMK 355. Maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konucu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin geçici hukuki korumanın itirazına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1. fıkrası (b-3) bendi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/804 esas sayılı dosyasında 11/11/2021 tarihinde verilen ara kararın KALDIRILMASINA,
2)6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-3 maddesi uyarınca YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)”Davacı tarafın, yargılama sonuna kadar elektriğin kesilmemesi, şayet enerji kesintisi varsa bir an önce açılması” yönündeki ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ”
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından ödenen 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalı tarafça yapılmış olan istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Duruşma açılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 01/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

lıdır