Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1708 E. 2022/1677 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/1708
KARAR NO : 2022/1677

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/193
KARAR NO : 2022/853
KARAR TARİHİ : 22/08/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 13/09/2022
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … – [16291-92554-87980] UETS
DAVALI : 1 -… – …
VEKİLİ : Av. … – [16200-02457-27914] UETS
DAVALI : 2 -… –
VEKİLİ : Av. … – [16998-99082-63459] UETS
DAVALI : 3 -…
VEKİLİ : Av. … – [16408-04267-87902}UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 14/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara süresi içinde davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 07/03/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, kaza sebebiyle vücudunda kırıklar meydana geldiğini, iş gücü kaybı oluştuğunu, davalılar araç sürücüsü ve araç maliki şirket ile sigortacısından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL tedavi gideri, 100 TL geçici iş göremezlik , 100 TL daimi işgöremezlik ve 30.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.300,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Harput Tekstil San. ve Tic. A.Ş. vekili dilekçesinde, husumet ve zaman aşımı itirazında bulunduklarını, kazanın gerçekleşmesinde müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, taraflarınca kabulü mümkün olmadığını beyanla öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile davanın reddini, mahkemeniz aksi kanaatte ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin olay günü saat 22:00 sıralarında Hasanağa caddesi üzerinde seyir halinde iken yaya olarak yolda yürümekte olan davacının elindeki su sebilinin araca çarpması sonucu kazanın gerçekleştiğini ve yayanın savrulduğunu, davacı yaya kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, davacının ihmali ve dahi kusuruyla gerçekleşen kazada müvekkilinden maddi bir beklenti ile iş bu davanın açılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, kaza ile sakatlık ve kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesi gerektiğini, “geçici iş göremezlik” tazminatı talepleri de hem 6111 sayılı Kanun gereği hem de Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olunduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları madde 10 gereğince hesaplamaya ilişkin standartlar hazine müsteşarlığı tarafından belirleneceğini, hesap raporu aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve karayolları trafik kanunu’nda yapılan değişiklik ile hesaplamanın zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağı açıkça belirtildiğini, zorunlu mali sorumluluk genel şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu TRH 2010 ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlendiğini, işbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin % 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, görülmekte olan dava ile bakıcı gideri talep edilmesi durumunda; davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekeceğini, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarında sigortacının sorumlu olmadığı hususlar tek tek sayıldığını, huzurdaki davada bu bent de sayılan durumlardan birinin varlığının tespiti halinde davanın reddi gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dava dosyasının 08/03/2022 tarihli oturumunda işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmeyen davanın HMK 150 md. gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı … vekili gerekçeli karar tebliğinin 29/08/2022 tarihinde yapıldığı, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesini yasal süresi dolduktan sonra 13/09/2022 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği anlaşılmıştır. Davalı vekili süresinden sonra verdiği istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, yargılama aşamasında davacı vekili ile müvekkili şirket arasında 28/09/2021 tarihinde sulh anlaşması imzalandığından Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi Sayın Hakimliğinin 2019/193 K. sayılı kararının kaldırılarak davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, Yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı … vekiline gerekçeli karar tebliğinin 29/08/2022 tarihinde yapıldığı, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesini yasal süresi dolduktan sonra 13/09/2022 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 345/1 maddesine göre, “istinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır”.
346. madde de, “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder.”
Aynı yasanın 352/1 maddesinde ise, “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir: …
– c) maddesinde ise “Başvurunun süresi içinde yapılmaması
….”
Sürelere ilişkin olarak ta, 92/2. maddede “Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.” şeklinde usul kuralları düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, 22/09/2020 tarihinde karar verilen kararın gerekçesi yazıldıktan sonra, davalı vasisi adına hazırlanan tebligat 22/10/2020 tarihinde, bildirilen adreste “muhatabın işte olması nedeniyle aynı konutta oturduğunu beyan eden yeğeni Merve Sevil imzasına” tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından 06/11/2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 22/10/2020 tarihi salı günü olup iki haftalık süre, 03/11/2020 günü salı günü mesai saati bitimiyle istinaf başvuru süresi sona ermiştir.
HMK’nun 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Dosyanın bulunduğu aşamaya göre esasa ilişkin diğer hususlar incelenmeksizin yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin başvuru dilekçesinin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/08/2022 tarih ve 2019/193 – 2022/853 sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Harç tahsil, harç iade ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 14/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip