Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1540 E. 2022/2027 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/1540
KARAR NO : 2022/2027

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KÂTİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/103
KARAR NO : 2022/357
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 13/06/2022 (Davacılar), 27/06/2022 (Davalı …, Axa Sigorta)
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
V
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacılar vekili ile davalılar Ak Sigorta vekili ve Axa Sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, 19/01/2016 tarihinde davacıların murisi Ahmet Tekin’in kullandığı Ak Sigorta A.Ş. ‘ye ZMMS-Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı, 16 DM 123 plaka sayılı araca; sürücüsü davalı … olan, davalı … adına akyıtlı ve davalı …Ş.’ye ZMMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı 34 SCZ 17 plaka sayılı aracın çarpması sonucu Ahmet Tekin’in öldüğü, ölenin babası … ile annesi …’in destekten yoksun kaldıklarından; fazlaya ait haklarımız saklı tutularak baba … için 5.000,00 TL, anne … için 5.000,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkillerim davacılar … … ve ölenin birlikte ikamet ettiği kız kardeşi … için 100.000,00 ‘er TL’den 300.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Akan Yıldırım ve …ndan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, dosyada kusur raporu alınması gerektiği, davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespiti gerektiği, destekten yoksun kalınmasına karar verildiği takdirde aktüerya raporu alınması gerektiği, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihi itibariyle faize hükmedilmesini, talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, ilk kaza ile Ahmet Tekin’in ölüm neticesi arasında hiçbir illiyet bağı bulunmadığı, Ahmet Tekin’in vefatının tamamen ikinci kazadan ve …’ın kusurundan kaynaklandığı, müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap vermediği görülmüştür.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 44.113,00 TL Maddi tazminat alacağının dava tarihi olan 01.03.2016 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine, 59.542,00 TL Maddi tazminat alacağının dava tarihi olan 01.03.2016 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine, 40.000,00 TL Manevi tazminat alacağının davalılar … ve …ndan dava tarihi olan 01.03.2016 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine, 40.000,00 TL Manevi tazminat alacağının davalılar … ve …ndan dava tarihi olan 01.03.2016 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine, 20.000,00 TL Manevi tazminat alacağının davalılar … ve …ndan dava tarihi olan 01.03.2016 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … Demir’e ödenmesine, maddi ve manevi tazminat istemlerinden fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, 10/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda hüküm tarihine en yakın asgari ücretin esas alınması ve asgari ücretin de kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek bu durumun davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğurmayacağı, fazlaya dair hakların saklı tutulması yönünde karar verilmesi gerekirken, bu yöndeki taleplerinin göz ardı edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ilk derece mahkemesi tarafından verilen 23/05/2018 tarihli kararda maddi tazminatlar konusunda resen hakkaniyet indirimi uygulanması sebebiyle indirim uygulanan kısımlar yönünden davalı … şirketleri lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, 25/03/2022 tarihli gerekçeli kararda da maddi tazminatların miktarı konusunda herhangi bir değişiklik yapılmamasına rağmen davalı … şirketleri lehine maddi tazminat yönünden ret vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, meydana gelen olayın vahameti, vefat eden gencin kusursuz oluşu, kazaya sebebiyet verenin tamamen kusurlu oluşu göz önünde bulundurulduğunda hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, sigortalı araç sürücüsü …’ın eylemi ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunmadığı, ceza davasının kesinleşen kararının huzurdaki davada hukuk hakimini bağlayacağı, ölümün ilk kazaya bağlı olarak meydana geldiğinin kabulü halinde diğer davalı …Ş. sorumlu olacağı, ikinci kazaya bağlı olarak meydana geldiğinin kabulü halinde ise müvekkili şirketin sorumlu olacağı, dolayısıyla diğer davalı …Ş. ile müteselsilen sorumlu tutulmanın sorumluluk hukuku bakımından çelişki doğurduğu, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsü …’a ve kaza sonucu vefat eden sürücü Ahmet Tekin’e izafe edilen kusur oranlarının ayrı ayrı esas alınması ve kusur dağılımı yapılması gerektiği, dava konusu kazanın gerçekleştiği tarihte Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlükte olmadığından TRH 2010 yaşam tablosu ile birlikte %1,8 teknik faiz yönteminin tazminat hesaplamasında esas alınması gerektiği, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, kaldırma kararı sonrası verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde ceza mahkemesindeki olguların değerlendirilmesi gerektiği, gerekçede açıklandığı üzere kaza sırasında davacının çarpma şiddeti dikkate alındığında ölüm sonucunu gerçekleştiren olayda davalı araç sürücüsünün (…) kusurlu olduğunun kabul edildiği, bu tespite rağmen vefat eden Ahmet Tekin’in sevk ve idaresinde bulunan 16DM123 plakalı aracı ZMMS kapsamında sigortalayan müvekkili sigorta şirketinin maddi tazminattan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu, kusur oranı belirlenmeksizin müvekkili Ak Sigorta A.Ş.’nin hesaplanan tazminatın tamamından sorumlu tutulmuş olmasının hukuka aykırı olduğu, hükmün infazında cebri icra sonucu tazminat tutarını tamamen ödemek zorunda kalacak sigorta şirketinin hangi tutar için diğer şirkete rücu edeceğinin belirli olmamasının da infazda tereddüt yaratacak nitelikte olup bu sakıncanın giderilmesi ancak kusur oranının belirlenmesiyle mümkün olacağı, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Bursa 7 Ağır Ceza Mahkemesi 2016/187-2017/157 K sayılı dosyasının incelenmesinde davalı (sanık) … hakkında, taksirle iki kişinin ölümüne sebep olduğundan bahisle 5237 sayılı TCK 85/2 maddesi gereğince ceza tayin edildiği, istinaf başvurusu üzerine İstanbul BAM 19 CD 2017/2924 E- 2018/630 K sayılı ilamıyla, ölen Ahmet Tekin’in 19/01/2016 günü saat 16.00 sıralarında yönetiminde bulunan 16 DM 123 plakalı aracı ile seyrettiği sırada araç hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptıktan sonra gitmekte olduğu istikamette sağ şeritte durduğu, ölen Arif Özeroğlu ve Mürsel Yıldız’ın kazayı görerek araçlarını kaza yapan aracın uzağına olacak şekilde emniyet şeridine park ettikleri ve kazaya karışan Ahmet Tekin’e yardım amacıyla 16 DM 123 plakalı araca doğru yürüdükleri, bu sırada sanık …’ın yönetiminde bulunan 34 SCZ 17 plakalı minibüs ile aynı şeritte seyrettiği sırada tedbirsiz ve dikkatsizce araç kullanarak, önce sağ şerit ortasında bulunan 16 DM 123 plakalı araca ve yardım etmek için kazalı aracın başına gelen ölen Arif Özeroğlu ve Mürsel Yıldız’a çarptığı,meydana gelen kaza sonrasında Arif Özeroğlu ve Mürsel Yıldız’ın Mustafakemalpaşa İlçesinde aynı gün, Ahmet Tekin’in ise sevk edildiği Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 22.01.2016 tarihinde hayatlarını kaybettikleri, sanık …’ın kullanmakta olduğu aracın hızını gerekli şartlara uygunluğunu sağlamamak suretiyle arkadan çarpma, güvenli bir mesafe bırakmak kurallarını ihlal ederek olayın meydana gelmesinde asli yönden ve tamamen kusurlu olduğu , bu şekilde sanığın taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak eyleminin sübut bulduğu, eylem sabit görülerek, alt sınırdan bir miktar uzaklaşılarak karar verilmiş ise de, suçun işleniş şekli, kusur durumu ile kaza neticesinde meydana gelen sonucun ağırlığı dikkate alındığında hak ve nesafet kuralları da gözetilmek sureti ile TCK 85/2 maddesinde yer alan temel cezanın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılmak sureti ile tayin edilmesi gerektiği anlaşıldığından, sanık … hakkında verilen önceki kararın kaldırılmasına, suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı ile sanığın asli ve tam kusurlu oluşu nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılmak ve teşdit uygulanmak suretiyle sanık …’ın TCK 85/2 ve 62 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiği hükmün henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK 74 maddesi gereği, hakim, zarar verenin kusurunun bulunup bulunmadığı, ayırt etme gücü olup olmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumluluk hükümleri le bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile de bağlı değildir. Ancak ceza mahkemesinin tespit ettiği maddi olgular ve özellikle fiilin hukuka aykırılığı konusunda yapılacak tespitin hukuk mahkemesini bağlayacağı, ceza mahkemesince bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusunda kesinleşmiş kabule rağmen aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının olanaklı olmadığı kabul edilmektedir(Yargıtay HGK 2013/4-108 E-2014/490 K sayılı ilam). Bu değerlendirmeden hareketle maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararları taraflar yönünden kesin delil niteliğindedir. 6098 sayılı TBK 74 maddesi uyarınca ceza mahkemesinin beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu hukuk hakimini bağlar.
Davacılar desteği Ahmet Tekin’in davalı … AŞ tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortalı 16 DM 123 plakalı aracın sürücüsü iken ve diğer davalı … AŞ tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortalı 34 SCZ 17 plakalı aracın karıştığı kaza sonucu vefat ettiği sabittir. Davalı … AŞ tarafından düzenlenen poliçenin 23/01/2015 ve 23/01/2016 tarihleri arasında geçerli olduğu, başka bir ifade ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce düzenlendiği göz önüne alındığında davalı … AŞ’nin destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olduğu (Yargıtay HGK 2020/17-191 E-2021/514 K sayılı ilam, Yargıtay 4 HD 2021/11557 E-2022/4923 K sayılı ilam), desteğin ölümü ile 34 SCZ 17 plakalı araç sürücüsünün eylemi arasında illiyet bağının tespit edilmesi halinde diğer davalılar da 2918 sayılı KTK 85 ve 88 maddeleri gereği destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olacaklardır.
Somut olayda; ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın eldeki davayı, tarafların sorumluluklarını etkileyecek nitelikte olması nedeni ile 6100 sayılı HMK 165. maddesi gereğince, davalılardan … hakkında açılmış olan Bursa 7 Ağır Ceza Mahkemesi 2016/187-2017/157 K sayılı sayılı dosyanın bekletici mesele yapılarak kesinleşmesi beklendikten sonra, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken (Yargıtay 4 HD 2016/10508 E- 2018/6828 K sayılı ilam), bu durum gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Taraf vekillerinin istinaf talebi ayrı ayrı yerindedir.
Aktüerya bilirkişice kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış olup, Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile;2918 sayılı KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, TRH 2010 yaşam tablosu, progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın, hesaplanması gerekecektir (Yargıtay 17 HD 2019/3292 E- 2021/1848 K sayılı ilam). Mahkemece bu şekilde hesaplama yapan 10/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmesine ve 23/05/2018 tarihli karara karşı maddi tazminat yönünden yalnızca davalı … AŞ ve Ak Sigorta AŞ tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davalılar lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Taraf vekillerinin isitinaf sebepleri ayrı ayrı yerinde değildir.
6098 sayılı TBK 56/2 maddesi gereği, haksız fiil sebebiyle ağır bedensel zarar ya da ölüm halinde, zarar gören veya ölenin yakınları da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminat, kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın manevi dengesindeki bozulmanın giderilmesi için yasanın öngördüğü telafi şeklidir. Mahkemece, ceza dosyasının kesinleşmesi beklenip, müteveffa Ahmet Tekin’in ölümü ile 34 SCZ 17 plakalı araç sürücüsünün eylemi arasında illiyet bağının tespit edilmesi halinde manevi tazminat talebi yeniden değerlendirilmelidir. Davacıların manevi tazminata yönelik istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiş olup, manevi tazminatla sorumlu tutulan … ve …’nun istinaf yoluna başvurmadıkları gözetilerek, davacılar lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilmelidir.
Kabule göre de, 6098 sayılı TBK 51 ve 52 maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için diğer taraf yararına vekalet ücreti takdir edilemeyecek olup (Yargıtay 4 HD 2021/6857 E-2021/10530 K sayılı ilam), 23/05/2018 tarihli kararda maddi tazminat yönünden hakkaniyet indirimi yapılarak sonuç tazminat belirlenmiş olup destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davalılar lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilerek karar verildiği anlaşılmakla, kendini vekille temsil ettiren davalı … AŞ ve Axa Sigorta AŞ lehine vekalet ücreti takdiri isabetsiz olmuştur. Davacılar vekilinin istinaf sebebi yerindedir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davacılar vekili ile davalılar Ak Sigorta vekili ve Axa Sigorta vekilinin istinaf başvurularının bu sebeplerle ayrı ayrı kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacılar vekili ile davalılar Ak Sigorta A.Ş. vekili ve Axa Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2022 tarih ve 2021/103 – 2022/357 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2- İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
5- Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
6- İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza