Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/135 E. 2023/535 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. .. BAM ..HUKUK DAİRESİ
T.C.
..
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
… HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …
KARAR NO : 2023/535

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ..
KARAR NO : ..
KARAR TARİHİ : 0..
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : ..
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
…-… – …
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : 1 -… – …
VEKİLİ : Av. … -.
DAVALI : 2 -.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : .
KARAR YAZIM TARİHİ :.

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 28/07/2020 tarihinde 10:30 sıralarında müvekkili …’ın eşi müteveffa … ili .. . bisikleti ile seyir halindeyken şüpheli …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışarak geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanarak .. Devlet Hastanesine kaldırılmak üzere götürülürken vefat ettiğini, henüz 35 yaşında trafik kazasında yaşamını yitiren …, müvekkili …’ın (35) eşi ve … (1 yıl 5 aylık) ile …’ın ( 6 aylık) öz babası olup müvekkillere destekte bulunan ve çalışan tek kişi olduğunu, müvekkilleri, …’ın sağlık durumu ve çocuklarının yaşları itibariyle çalışabilecek durumda bulunmadığından geçimini sağlayan ve hayattaki yegane desteklerini kaybetmeleri nedeniyle hem maddi hem de manevi zarara uğramış olduklarını, kazanın meydana gelmesinde kusurun …’de olduğu ve davalı … şirketinin de zarardan sorumluluğu olduğunu, trafik kazasında eş ve babalarını kaybeden davacılara, yargılama neticesinde belirlenecek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı eş … için 10.000 TL, diğer davacıların herbiri için ayrı ayrı 5.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, yargılamanın son aşamasında zarar ve kapsamı belli olduktan sonra açıklanacak manevi tazminat tutarı olarak araç sahibi ve sürücü davalı … ile sınırlı olmak üzere eş için 50.000 TL ve çocukların her biri için ayrı ayrı 20.000 TL olmak üzere toplam 90.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacılara ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun tamamen davacıların murisinde olduğunu, nitekim kazadan sonra tutulan trafik kazası tespit tutanağı, … C. Başsavcılığınca yürütülen..Sıoruşturma sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve dinlenen tanık …’un beyanı ve diğer deliller de davalı müvekkilin kazada hiçbir kusurunun olmadığını, davacıların murisinin tamamen kusurlu olduğunu ortaya koyduğunu, nitekim … C.Başsavcılığı tarafından soruşturma sonucu… Soruşturma, …Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili Şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple sayın mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, davacı yanın faize ilişkin taleplerinin reddi gerekmekte olup, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, müteveffa …’ın kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği, davalı …’in kusurunun bulunmadığı, bu nedenle davalı … şirketinin de sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğundan, sigortalısının kusursuz olması sebebi ile davalı … şirketinin de sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, bilirkişi tarafından yapılan kusur değerlendirmesinin hatalı olduğunu, mahkeme tarafından ilgili evrak ve belgeler tetkik edilmeden yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kazanın oluşumunda tüm kusurun davalıya ait olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkillerinin murisine yüklenecek kusur var ise bile bunun % 100 olamayacağını, müvekkillerinin talebinin destekten yoksun kalma tazminatı olması ve davayı üçüncü kişi sıfatıyla açmaları nedeniyle murisin kusuru bulunmamasının müvekkillerinin tazminat talep etme hakkını değiştirmeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kazanın oluşumunda davalının kusuru bulunup bulunmadığı hususudur.
Olayla ilgili kazadan sonra tanzim edilen kaza tespit tutanağından davacıların murisi …’ın sevk ve idaresindeki bisikleti ile seyir halinde iken sola dönüş yapmaya çalıştığı sırada bisikletin ön kısımları ile karşı istikametten gelen sürücü …’in sevk ve idaresindeki araca sağ ön köşe kısımlarına çarpmak suretiyle kazanın meydana geldiği ve kazanın oluşumunda müteveffa …’ın sola dönüş kurallarına riayet etmek kuralına aykırı hareket ettiğinin tespit edildiği görülmüştür.
Dava konusu kaza ile ilgili davalı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sırasında alınan trafik bilirkişisinin raporunda kazanın oluşumunda müteveffa sürücünün kavşağa doğru seyir halinde iken hızını azaltmaması ve şerit ihlali yapması nedeniyle kazanının oluşumunda tam kusurlu olduğu ve davalı şüpheli …’in kazanın oluşumunda önlenebilir bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği görülmüştür. Alınan rapor uyarınca davalı hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve karara davacı müştekiler tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
İlk Derece Mahkemesi tarafından mahallinde yapılan keşif ile davalı tanığı dinlenmiş ve trafik bilirkişisinden rapor alınmış olup alınan raporda müteveffa bisiklet sürücüsünün kavşaklara yaklaşırken kullandığı aracın yük ve teknik özelliklerine göre hızını ayarlamadığı ve dönüş sırasında karşıdan gelen ve emniyetle durdurulmayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemek zorunda olduğu kuralına aykırı hareket ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu ve davalının ise kusurunun bulunmadığının bildirildiği görülmekle alınan raporların kaza tespit tutanağı ve birbirleri ile ile uyumlu ve kazanın oluşum şekline uygun olması nedeniyle kusura ilişkin yeniden rapor alınmasına gerek bulunmadığından bilirkişi tarafından ibraz edilen kusur raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin kusura ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacılar vekili müvekkillerinin tazminat talebinin destekten yoksun kalma tazminatı olması nedeniyle müvekkillerinin üçüncü kişi konumunda olmaları nedeniyle müteveffanın kazadaki kusurunun müvekkillerinin tazminat talep etme hakkını etkilemeyeceğinden bahisle istinaf talebinde bulunmuş ise de; bu hususun ancak müteveffanın kullandığı aracın işleteni ve sigorta şirketine karşı açılacak davada söz konusu olduğu, davalının sürücüsü ve işleteni olduğu kişi ile onun sigorta şirketine karşı açılacak davada tazminattan sorumlu tutulmaları için sürücüsünün az da olsa mutlaka kusurunun bulunması gerektiğinden ve somut olayda alınan rapor kapsamında davalının kazanın oluşumunda kusur bulunmadığından davacılar vekilinin bu husustaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, istinafa konu kararda dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve ..- .. sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1.b-1 hükmü gereğince davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL ilam harcının peşin alınan 80,70 TL’ den mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
…-İstinaf yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere … tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip