Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1130 – 2022/1149
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/1130
KARAR NO : 2022/1149

M TARİHİ : 30/06/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde, 23/07/2020 tarihinde saat 16.00-17:00 sularında kendi idaresinde bulunan 16 KIA 20 plakalı aracı ile seyir halindeyken sağ yönden gelen 16 DC 266 Tofaş Şahin marka Tamer Durmuş yönetimindeki araç sağ çamurluğa, sağ far ve ön tampona çarparak aracına zarar verdiğini, aracın değer kaybı tespit tutarının 3.108,84-TL olduğunu, bu zararın davalının trafik sigortacısı tarafından karşılandığını, trafik sigorta şirketinin 1.554,42-TL dediğini, geriye kalan 1.554,42-TL’yi ödemeyi reddettiğini, bakiye değer kaybı tespit ücretinin 1.554,82-TL’sini faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, davalı tarafından başvuru öncesi başvuran tarafa ödeme yapıldığını, davalının sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen 16 DC 266 plakalı aracın davalı şirket nezdinde 16.07.2020-16.07.2021 tarihleri arasında 105002263 numaralı karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı istinafa başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme tarafından yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, defalarca sigorta şirketini aramasına rağmen olumlu cevap alamadığından dolayı iş bu davayı açtığını savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiştir. 01/01/2021 tarihinden itibaren verilen kararlarda miktar ve değeri 5.880,00.-TL’nı geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK’nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK’nun 341/3.m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK’nun 341/4.m.).
Dava değeri ve istinafa getirilen miktar 1.554,82-TL olup mahkeme karar tarihi itibariyle söz konusu miktar kesinlik sınırları içindedir.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda, HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 5.880,00.- TL’nın altında kalan miktar yönünden davacının istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2021 tarih ve 2021/944 -2021/942 sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1.a hükmü uyarınca 29/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

M