Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … BAM …. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
…
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
…. HUKUK DAİRESİ K A R A R
DOSYA NO :…
KARAR NO : …
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : …
DAVACI : …
VEKİLİ : V
DAVALI : 1…
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazası (Maddi Hasarlı) Nedenli)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 0…
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı … … kusuruyla sebebiyet verdiği kazadan kaynaklı müvekkilinin … trafik sicilinde kayıtlı aracında oluşan … Euro hasarın, 6 günlük ikame araç ücretinin ve değer kaybı alacağının aynen döviz olarak veya karar tarihindeki TCMB Euro Kuru Satış Kuru üzerinden ve kaza tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, kazaya karışan…Plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … no’lu…vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunda, poliçe kapsamında maddi zararlar açısından kaza tarihinde araç başına azami teminat limitinin …TL olduğunu, davacı yanın kendisinden istenilen bilgi ve belge talebine karşılık vermediğini ve müvekkili şirket tarafından değerlendirme yapılmasına olanak verilmediğini, bu sebeple kusur durumu, ya da meydana geldiği iddia olunan hasarın boyutu, zararın miktarı yahut kazayla olan illiyet bağının da bilinemediğini, yine davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, araç hasarı olup olmadığının; varsa miktarının tespitinin de ancak uzman bilirkişi marifeti ile mümkün olduğunu, araçta meydana geldiği iddia edilen maddi hasarın tespiti açısından, aracın dava konusu kaza öncesinde başka bir kazaya karışıp karışmadığının da tespiti gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … cevap dilekçesi ile, tutanakta açıklandığı şekilde kazanın davacının sinyal vermeden sola döndüğü sırada meydana geldiğini, talep edilen miktarın çok yüksek olduğunu, zararın sigorta şirketinden alınması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; …-TL maddi tazminatın davalı … … yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi yönünden 1.000,00-TL’sine dava tarihi olan … tarihinden itibaren kalan…TL’yi ıslah tarihi olan 04/12/2020 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketi kaza tarihindeki poliçe limitiyle sorumlu olmak üzere), fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi ile, dosya kapsamında müvekkiline ait araçta oluşan hasarlara ait fotoğraflar, … ülkesinden alınan hasara ilişkin belgeler ve Türkçe çevirilerinin bulunduğunu, … tarihli bilirkişi raporunda uzmanlık alanı olmamasına rağmen kusur değerlendirmesi yapılmışsa da mahkemenin bilirkişiden bu yönde talebinin bulunmadığını, kusur oranlarına ilişkin belirlemenin yok hükmünde olduğunu ve karar esas alınamayacağını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, … tarihli … Uluslararası Sigorta Ekspertiz Hizmetleri adlı ekspertiz şirketi tarafından hazırlanan rapora göre, davalı … tamamen kusurlu olduğunu, sigorta şirketinin de kusura yönelik itirazının bulunmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle … euro ödeme yaptığını, aracın …daki tamir bedeline hükmetmek gerektiğini, kasko sigortalarında söz konusu olan kıymet kazanma tenzilinin, aracında oluşan hasarının tazmini için zorunlu trafik sigortacısına başvuran müvekkil için uygulanamayacağını, müvekkilinin alacağının euro cinsinden meydana geldiğini, döviz olarak veya fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerektiğini, değer kaybı ve ikame araç bedeli taleplerinin reddi kararının yerinde olmadığını, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini,… tarihinde sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen faizin dava tarihinden itibaren başlatılması ve faiz türünün yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı tamir masrafı, ikame araç bedeli ve değer kaybı talebine ilişkindir.
Davanın …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sırasına kaydı yapıldıktan sonra yargılamaya on celse “Ticaret Mahkemesi sıfatı” ile bakıldığı, …tarihinde … Karar sayılı gönderme kararı ile HSK’nın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile kurulan … Asliye Ticaret Mahkemesine resen aktarıldığı, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Balıkesir ilinde ticaret mahkemesinin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan dosyanın görevsizlik ya da gönderme kararı ile asliye ticaret mahkemesine gönderildiği sabittir.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile … Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin … ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği ve bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği görülmektedir. Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun anılan kararında derdest dosyaların devredilip devredilmeyeceği hususunda herhangi bir düzenleme bulunmadığı görülmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 Sayılı Kanun’un 1.maddesi ile değişik 5/3 maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2022/1073 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararında;
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlendiği, ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut olmadığı, o halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığı belirtilerek, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği belirterek görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının bu şekilde giderildiği görülmektedir.
Bu durumda Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2022/1073 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere HSK’nın müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde, ilde asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açılıp görülmekte olan derdest dosyaların aynı mahkemede görülmeye devam edilmesi gerektiği ve Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilemeyeceği, görev kurallarının kamu düzeninden olması nedeniyle resen dikkate alınması gerektiğinden gönderme kararı usul ve yasaya aykırı olduğu, müstakil ticaret mahkemesinin de, davanın esası hakkında karar vermesinin kamu düzenine aykırılık nedeniyle kaldırılması gerekmiştir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, verilen karar usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜ ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve… Esas – … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 09/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…
Başkan
…
…
Üye
…
…
Üye-…
…
Katip
…