Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1011 E. 2022/1061 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2022/1011
KARAR NO : 2022/1061

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/34
KARAR NO : —
KARAR TARİHİ : 06/05/2022 Tarihli Ara Karar
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 16/05/2022
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-BAHU … – …
VEKİLİ : Av. … – [16526-25640-13579] UETS
DAVALILAR : 1-…
2-… – …
VEKİLİ : Av. … – [16024-20475-41730] UETS
DAVALI :3- …
VEKİLİ : Av. … – [16050-50184-22903] UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sırasında mahalli mahkemesince davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 15/01/2019 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında, 16 S 3232 plakalı aracın davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan ve Esved Servis Taşımacılığı Gıda Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğunu aracın Tuğba Pircan’a çarpması sonucu olay yerinde hayatını kaybettiğini, 17/05/2019 tarihli arabuluculuk görüşmesinde anlaşmanın sağlanamadığını, Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/243 esas sayılı dosyasında kaza ile ilgili davanın devam ettiğini, savcılık aşamasında alınan raporda sürücünün asli kusurlu bulunduğunu, trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 200.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 05/05/2022 tarihli talep dilekçesi ile, 16 S 3232 plakalı araca ve 16 S 3232 plaka üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalılar Esved Servis Taşımacılığı Gıda Teks. San. Tic. Ltd. Şti. ve Zülfü Bağcı vekili cevap dilekçesinde, TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, kazanın meydana gelişinde kusurun müteveffada olduğunu, Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki kusur oranının hatalı olduğunu, kazada Karayollarının kusurunun da belirlenmesi gerektiğini, kazanın iddia edilen şekilde meydana geldiğinin davacı tarafça ispatı gerektiğini, kusur ve zarar oranının mahallinde keşif yapılarak, sonrasında da ATK tarafından tespit edilmesi, müteveffanın kusurunun ortaya çıkabilecek tazminattan indirilmesi gerektiğini, maddi tazminat yönünden sigorta şirketinin, rizikonun gerçekleşmesi ihtimali dahilinde yapılacak ödemeden sigorta teminat bedelinin tamamından sorumlu olduğunu, davacıların sigorta şirketinden alabileceklerinden daha az ödeme almaları ve ibra etmeleri kendi aralarındaki bir işlem olduğunu müvekkilini bağlamadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacılara 09/04/2019 tarihinde 262.349,00-TL destekten yoksun kalma tazminat ödemesi yapıldığını, davadan önce yapılan ödeme nedeniyle poliçe teminatının bu ödeme oranında azaldığını, KTK Madde 111 uyarınca ibranamenin iptal edilebilmesi için, müvekkili kurumun ödemeyi yaptığı tarihin verileri esas alınarak inceleme yapılması ve yapılan ödemenin açıkça yetersiz olduğunun ortaya konması gerektiğini, kaza ile ölüm arasındaki illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, müteveffanın araçtan yere düştükten sonra herhangi bir sorun olmadığını ve kendisinin engelli olduğunu belirterek araçtan ayrılmış olup; söz konusu ölümün kazadan kaynaklanmadığını, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik ihtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, yapılacak hesaplamada TRH 20 tablosunun kullanılması gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücretin baz alınması gerektiğini, dava tarihi öncesinde müvekkili şirkete yapılan başvurunun usulsüz olduğundan geçersiz olduğunu bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 06/05/2022 tarihli ara karar ile HMK’nın 389. Maddesine aykırı olduğundan davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinafa başvuru dilekçesinde, Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/243 E dosyasının kesinleştiğini ve haklılığın ispatı olduğunu, ayrıca yerel mahkeme dosyasının içine gelen raporda hak kazanılan tazminat miktarlarının belli olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli ispat şartının gerçekleştiğini, alacağın varlığının ve miktarının kesin olarak ispatının bu aşamada gerekli bulunmaması gerektiğini savunarak ihtiyati tedbir talebinin reddi kararın kaldırılmasını, 16 S 3232 plakalı araca ve plakasına tedbir konulmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi olup, talep ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına ilişkindir.
İhtiyati tedbir müessesesi 6100 sayılı HMK’nun 389 vd maddelerinde düzenlenmiştir. “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Anılan hükümde de açıkça görüleceği üzere ihtiyati tedbir kararları yalnızca uyuşmazlık konusu yapılan şeyler hakkında uygulanabilecek bir geçici hukuki koruma olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta haksız fiil nedeniyle kaynaklı maddi ve manevi zararın tazmini talep ve dava edilmiştir. Davacı taraf hasara sebebiyet veren 16 S 3232 aracın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için trafik kayıtına tedbir şerhi konulması talebi para alacaklarında mümkün olmadığından ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, istinafa konu kararda dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacılar vekilinin geçici hukuki korunmaya yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/05/2022 tarih ve 2022/34 esas sayılı ara kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından harç peşin olarak yatırıldığından, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılaması aşamasında yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-f. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır