Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/511 E. 2022/50 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/511 – 2022/50
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/511
KARAR NO : 2022/50

B
Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 13/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/02/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı Reis Danışmanlık İnsan Kaynakları Emlak İnş. Oto. Tur. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde,12/03/2018 tarihinde davacıya ait 16 GB 305 plakalı araç ile davalı Mehmet Yılmaz’ın sevk ve iradesinde bulunan davalı Reis Danışmanlık … Ltd şti nin aracı 16 JRS 69 plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiğini sözkonusu kazada davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacıya ait araçta kaza dolayısıyla değer kaybının meydana geldiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL değer kaybı alacağının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili 28/08/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 5.000,00-TL değer kaybını ıslah ederek 60.000,00-TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Reis Danışmanlık vekili cevap dilekçesinde; kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasının zorunlu olduğunu, değer kaybı alacağınında ZMMS Genel Şartlarına göre belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Halk Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davalının sorumluluğu olan limit tutardaki 36.000,00-TL davadan önce ödenmiş olup, davacının talep ettiği tazminat istemi teminat limiti dışında olduğunu, 36.000,00-TL’nin Halk Bank aracılığıyla davacının aracının kasko sigortası olan Dubai Sigorta A.Ş’ye ödendiğini, davalının herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, Davacının davalılar Mehmet Yılmaz ve Reis Danışmanlık İnsan Kaynakları Emlak İnş. Oto. Tur. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik davasının kabulü ile 60.000,00-TL maddi tazminat alacağının kaza tarihi olan 12/03/2018 tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı Halk Sigorta A.Ş.’ye yönelik davasının sigorta poliçesindeki teminat limitleri dolduğundan reddine karar verilmiştir.
Davalı Reis Dan…Ltd. Şti. vekili istinafa başvuru dilekçesinde, karara dayanak yapılan 22.07.2019 tarihli bilirkişi raporu eksik ve hatalı olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, önceki hasarlar göz ardı edilerek belirlenen rayiç değer üzerinden yapılan hesaplama, araçta dava konusu kaza neticesinde meydana gelen değer kaybının yanlış belirlenmesine sebebiyet verdiğini belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, bilirkişi raporuna süresi içerisinde itiraz etmediğini, aracın daha önceden değer kaybına yol açacak herhangi bir kazaya karışmadığını belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen araçtaki değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır.
Yerel mahkemece, davalı Mehmet Yılmaz ve Reis Dan… Ltd. Şti. bakımından 22/07/2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 60.000,00-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Reis Dan…Ltd.Şti. vekilinin söz konusu bilirkişi raporuna karşı, 05/08/2019 tarihli dilekçe ile tramer kaydının istenerek ek rapor alınması gerektiği belirtilerek, itiraz ettiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Araçta kaza sebebiyle oluşacak değer kaybı, aracın kaza sonrası onarımından sonraki değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkı ifade eder (Yargıtay 17 HD 2016/966 E – 2016/5728 K sayılı ilam). Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli 2019/40 E.,2020/40 K. sayılı ilamıyla, 2918 sayılı KTK 90 maddesinin 1. cümlesindeki ‘…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…’ ibaresi ve 2. cümlesindeki ”…ve genel şartlarda…” ibaresi iptal edilip, yürürlüğü durdurulmuş olduğu, 7327 sayılı Kanun 18. Maddesi ile 09/06/2021 tarihinde, 2918 sayılı KTK 90/1 maddesi 1. cümlesinden sonra eklenen ”a)Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak” ibaresi de göz önüne alındığında değer kaybının bu kriterlere göre hesaplanacağı, başka bir ifade ile aracın kaza öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki fark, kaza sonucu oluşan değer kaybıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Yargıtay 17 ve 4. HD’nin istikrar bulan kabul ve uygulamalarına göre, değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın aracın yaşı, hasar durumu ve piyasa koşullarına göre genel bir niteleme yapılarak sağlanmıştır. Değer kaybı konusunda genel bir değerlendirme ile değer kaybının tespit olunduğu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosyada dava konusu araca ilişkin tramer kaydı mevcut olmadığından Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak kaza tarihi 12/03/2018 öncesi meydana gelmiş bir kaza sonucu araçta hasar olup olmadığının tespiti için tramer kaydı olup olmadığı sorulmuş, verilen cevabın incelenmesinde kaza tarihi öncesi 15/05/2017 tarihinde araca çarpma nedeniyle hasar oluştuğuna dair kayıt bulunduğu görülmüştür.
Belirtilen hasar dava konusu araçta oluştuğu belirtilen değer kaybı miktarını doğrudan etkileyeceğinden, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile dosyaya kazandırılan tramer kayıtları incelenerek bilirkişiden, araçtaki değer kaybına ilişkin aracın daha önce kazaya maruz kaldığı bölüm ile, dava konusu kaza sonucu hasarlanan kısımlar değerlendirilmeli, kaza öncesi piyasa değeri bakımından farazi kabuller yerine somut veriler, benzer araçların kaza tarihindeki piyasa rayici ile hasarlı haliyle piyasa rayici, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak, ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden da alının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalı Reis Dan…Ltd.Şti. vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı Reis Dan…Ltd.Şti. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2019 tarih ve 2018/1842-2019/1051 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 13/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.