Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/474 E. 2021/103 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/474 – 2021/103
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/474
KARAR NO : 2021/103

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1524
KARAR NO : 2019/1400
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 16/12/2019

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait plakalı tırın Bursa-Ankara Karayolunun 10.km.’nde seyir halinde iken arka park lambaları yanmayan ve orta şeritte duran kamyonla çarpışması neticesinde müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin çarptığı aracın sorumluluktan kurtulmak için kaza yerini terk ederek kaçması nedeniyle plakasının tespit edilemediğini belirterek, müvekkilinin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla sakatlık, geçici ve sürekli iş görememezlik, maddi tazminatına mahsuben 5.000,00 TL’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, Güvence Hesabından geçici iş göremezlik tazminatı talep edilemeyeceğini, yapılacak yargılama sonunda aleyhlerine karar verilmesi halinde; sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı Akif AKKAYA’nın meslekte kazanma gücünü %14,1 meslek grup no 1 alındığında ise %8,1 oranında kaybetmiş olduğu, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 11/09/2018 tarihli kusur raporunda “plakası belirsiz kamyon sürücüsünün kural dışı davranışının %100 oranında etken, davacı sürücü Akif Akkaya’nın kusursuz olduğunun” belirtildiği, aktüer bilirkişi raporunda davacının “13/10/2011-13/07/2012 tarihleri arasında %100 malul sayılması gerektiği, takip eden dönemlerde ise %8,1 oranı uygulanmak suretiyle zararının 55.991,82 TL.olacağı, dava dışı SGK tarafından davacıya 01/08/2013 tarihinden başlayan 31/05/2016 onay tarihli sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, gelirin Peşin Sermaye Değerinin 42.947,20 TL olduğunun” belirtildiği, TBK’nun 55.maddesi gereği rücuya tabi bu ödeme tenzil edilmekle davacının net zararının 13.044,62.-TL olacağı, dava dışı SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin de 10.669,67 TL.olduğu, bu ödemelerin tenzili ile 2.374,95 TL iş göremezlik zararı olduğunun ispat edildiğinden bu miktar yönünden davanın kısmen kabulune, 2.374,95 TL.maddi tazminatın 12/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; itiraz edilen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu gibi red vekalet ücretinin neden verildiğinin açıklanmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle oluşan sürekli ve geçici iş göremezliğe dair maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 5.000,00 TL maddi zararın tazmini için açılan davada yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davacı alacağının 2.374,95 TL olarak hesaplandığı ve bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiştir. 01/01/2019 tarihinden itibaren verilen kararlarda miktar ve değeri 4.400,00.-TL’nı geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK’nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK’nun 341/3.m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK’nun 341/4.m.).
İstinafa gelenin sıfatına göre istinafa getirilen/reddedilen miktar 2.625,05.-TL olup mahkeme karar tarihi itibariyle söz konusu miktar kesinlik sınırları içindedir.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda, HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 4.400,00.- TL’nın altında kalan miktar yönünden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/10/2019 tarih ve 2015-1524 Esas – 2019/1400 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1.a hükmü uyarınca 29/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.