Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/465 E. 2021/584 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …
KARAR NO : ………….

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …

KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ………
KARAR NO : …………..
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 26/06/2020
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ……..
DAVALI : ……… …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı… tarafından kullanılan ………. plakalı aracın davalı şirkete ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, bu aracın 17/10/2013 günü tek taraflı bir trafik kazasına karıştığını, araçta yolcu olarak bulunan davacının başından ve elinden yaralandığını, bir süre hastanede tedavi gördüğünü, yüz kemiğindeki kırık sebebiyle ameliyat edildiğini, tedavisinin sürdüğünü, ameliyat sebebiyle 8.000,00.-TL masraf ettiğini elinde ve yüzünde kalıcı iz ve hasar oluştuğunu ileri sürerek 8.000,00.-TL tedavi giderleri ile şimdilik 1.000,00.-TL iş ve güçten kalma tazminatının davalıdan tahsilini, ıslah dilekçesi ile 8.281,00.-TL tedavi masrafı ve 2.917,48.-TL işgücü kaybı tazminatını olay tarihinden itibaren yasal faiziyle talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın davalı ikametgahında açılması gerektiğini, hem kusur oranı hem de maluliyet yönünden Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, ayrıca 6111 sayılı yasa gereğince tedavi giderleri ve iş görmezlik tazminatlarının SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davalının sorumluluğunun bulunmadığını, aha önce müracaat olmadığından ancak dava tarihinden faiz istenebileceğini, tazminattan hatır taşıması sebebiyle indirim yapılması gerektiğini, ceza dosyasında şikayetçi olmayan davacının tazminat talep hakkının da olmayacağını gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini ve raporun da kayıtlı aktüer bilirkişiden alınması, davalının poliçe limitiyle sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 8.281,00.-TL tedavi masrafı ve 2.917,48.-TL işgücü kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, davacının talebine konu tedavi masraflarının tedavi teminatı kapsamında olduğu, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli olup işbu giderlerin poliçe teminatı kapsamında olmadığı, tedavi giderleri açısından 6111 sayılı Kanunla değişik KTK 98. Maddesi gereğince sigorta şirketlerinin sorumluluğunun sona erdiği, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın bu masrafların SGK tarafından karşılanacağının hükme bağlandığı, genel şartlarda açıklandığı üzere; mağdurun tedavi süresince ortaya çıkan çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderlerin -yani geçici iş göremezlik talepleri tedavi/sağlık giderleri teminatı dahilinde olmakla;teminat bakımından yapılan prim aktarımı gereğince KTK 98. maddesi hükmü ile sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı ve SGK’nın sorumlu olduğunun açıkça izah edildiği, bu nedenlerle davacı tarafın talebine konu tedavi teminatı kapsamında yer alan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğu, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi (iş görmezlik ve tedavi gideri) tazminat talebine yöneliktir.
6111 sayılı Yasa’yla değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesine göre; “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” hükmü getirilmiştir.
6111 sayılı Kanun gereği Kanun’un yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeniyle sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden SGK, (belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı) sorumludur.
Öte yandan, Danıştay 15. Dairesi’nin 14/11/2013 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı ve 16/03/2016 tarih, 2013/7713 E- 2016/1779 K sayılı kararı ile trafik kazaları nedeniyle ilgililere sunulan sağlık hizmet bedellerinin tahsiline ilişkin usul ve esaslara ilişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “… Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş, iptal
edilen ibare yerine 31/12/2016 tarih ve 3. Mükerrer 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle “..genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde..” ibaresine yer verilmiştir. (Yargıtay 4 HD ,21/12/2020 tarih ve 2020/3382 – 2020/4482 sayılı ilam)
Somut olayda belgelendirilmiş 8.095,00 TL tedavi gideri olduğu, giderlerin SUT hükümlerine göre, SGK tarafından karşılanamayacağı uzman doktor bilirkişi raporunda bildirilmiş ise de, 25/02/2018 tarihli aktüerya raporunda irdelendiği üzere, davacının alınan maluliyet raporunda sürekli maluliyetinin bulunmadığı, ancak 3 ay süreyle geçici maluliyetinin bulunduğu dikkate alınarak yapılan hesaplama karşılığı, 2.917,48.-TL iş göremezlik tazminatı ile 186,00.-TL ulaşım giderinin SGK tarafından karşılanmayacağı ancak, davacının elinden yaralanması sonucu yapılan muayene, tetkik ve diğer işlemlerin yapılış sırasına göre yapılan işlemlerin meydana gelen kazayla illiyet bağının bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre eldeki davada SUT kapsamında bir değerlendirme yapılmaksızın, kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden SGK’ nın sorumlu olacağının dikkate alınması gerekmektedir. Bilirkişi raporu ile saptanan ve davacının yaralanma derecesiyle uyumlu olduğu anlaşılan davaya konu belgeli tedavi giderlerinin tamamından 2918 sayılı KTK 98. maddesi kapsamında SGK ’nın sorumlu tutulması ve bu talep yönünden, davanın husumet yokluğundan reddine, geçici iş göremezlik zararı ile ulaşım giderine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Davalı vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerindedir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece tedavi giderleri yönünden davanın reddi. geçici iş göremezlik zararı ile ulaşım gideri bakımından davanın kabulü gerekirken davanın tam kabulü usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ, ile Bursa 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 23/10/2019 tarih,…. sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
– 3.103,48 TL geçici iş göremezlik zararı ile ulaşım giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Alınması gerekli 211,10 TL harçtan ,başlangıçta alınan 153,70 TL peşin harç ve 38,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan bakiye 20,30.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafça yapılan 1.280,05 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre, 354,75 TL ile 216,90 TL harç toplamı 571.65.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı uhdesinde bırakılmasına ,
d)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
e)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
f)Artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde iadesine,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-İstinaf başvuru aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,
4-Karar tebliğ, harç tahsil, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile 08/12/2021 tarihinde karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza