Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/46 E. 2021/155 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/46 – 2021/155
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/46
KARAR NO : 2021/155

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/992
KARAR NO : 2018/1468
KARAR TARİHİ : 14/11/2018
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 04/04/2019
D
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 06/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince, davalılar İrfan Ata, Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş..Ş. Yönünden maddi tazminata ilişkin davanın kabulüne, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı Tasfiye Halinde Asya Katılım Bankası A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 05/10/2010 tarihinde davalı Hedef Araç Kiralama ve Servis A.Ş.’nin maliki bulunduğu, davalı Bank Asya’nın kiraladığı ve para taşıma işinde kullandığı, MAPFRE Genel Sigorta AŞ’ye sigortalı 34 FM 3171 plakalı araç sürücüsü davalı İrfan Ata’nın kusurlu hareketi neticesinde, müvekkillerinin murisi Hasan Okur’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiği, davalının Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/175 esas nolu davada yargılandığını ve mahkum olduğunu, müvekkili Zeynep Okur’un maddi destekten yoksun kaldığını, büyük üzüntü yaşadığını, davacı Zeynep için fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi tazminatın 05/10/2010 kaza tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketinin poliçede belirtilen miktarla sorumlu tutulmasına, davacı Zeynep Okur için 100.000 TL, davacılar Özcan Okur, Adnan Okur, Şakir Okur ve Sevcan Kılıç’ın uğradıkları manevi zarar nazara alınarak ayrı ayrı 50.000.TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketi hariç, diğer davalılardan 05/10/2010 kaza tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Asya Katılım Bankası A.Ş. ve İrfan Ata vekili cevap dilekçesinde, ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, davalı banka çalışanı olan ve 34 FM 3171 plakalı aracın sürücüsü olan davalı İrfan ATA’nın kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, davacıların murisi Hasan OKUR’un ölümününe sebebiyet verenin olay yerindeki tanık beyanları ile doğrulanan Hasan OKUR’un üzerinden geçen ve olay yerinden kaçan yeşil renkli plakası tespit edilemeyen araç olduğunu, destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın davalılardan değil, muris Hasan OKUR’un üzerinden geçen ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsüne yöneltilmesi, ayrıca talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu, davalıların meydana gelen kazada sorumlu olmadıklarını tekrarlamakla mahkeme aksi kanaatte olur ise talep edilen manevi tazminatın ölenin yaşlı olması gözönüne alındığında çok yüksek olduğunu, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hedef Araç Kiralama ve Servis A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde, davalı şirketin davanın muhatabı olmadığını, davalı şirketin kazaya konu aracın maliki olduğunu ancak işleteni olmadığını, söz konusu araç için uzun süreli araç kiralama sözleşmesi gereğince Asya Katılım Bankası A.Ş.’ye kiraya verildiğini, kaza tarihinde işleten ve ziyyetlik sıfatının aracı kiralayan Bank Asya’ya ait olduğunu bildirerek davanın öncelikle husumet yönünden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Maesinde, ölen şahıs adına istenen 175.000,00 TL tazminatın sigortanın belirlediği azami sorumluluk haddi olduğunu, bu poliçeden doğan sorumluluğun üst limiti olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu olduğu düşünülse dahi, davalı sigorta şirketinin iş bu sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğu olduğunu, kazaya karışan araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davadan önce davacıların davalı sigorta şirketine başvurusunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz olduğunu bildirerek davanın reddine, aksi halde yaptırılacak kusur incelemesi ve maddi tazminat hesabından sonra hüküm tesis edilmesine ve kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davalı Hedef Kiralama A.Ş nin aracı kira sözleşmesi ile Bank Asya A.Ş ye kiraladığı ve işleten sıfatının uzun süreli kiralayan olması nedeniyle bulunmadığından bu davalı hakkında açılan davanın reddine ve kusura ilişkin itirazlar kapsamında alınan raporlar ve asliye ceza mahkemesinde alınan rapor ve yapılan yargılama ile verilen ve Yargıtay incelemesinden geçen davalı İrfan Ata’nın kusuruna ilişkin mahkeme kararı kapsamında davalı İrfan Ata’nın kazanın meydana gelmesinde % 70 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına göre aktüerya bilirkişiden alınan rapor esas alınarak 22.781,98 TL maddi tazminatın davalılardan, davacı müteveffa Zeynep OKUR yönünden 30.000,00 TL, davacı Özcan OKUR yönünden 15.000,00 TL, davacı Adnan OKUR yönünden 15.000,00 TL, davacı Şakir OKUR yönünden 15.000,00 TL ve davacı Sevcan KILIÇ yönünden 15.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın davalılar İrfan ATA ve Asya Katılım Bankası A.Ş.den alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı Asya Katılım Bankası A.Ş. vekili istinaf kanun yolu başvurusunda, murisin ölümüne murise çarpan ikinci aracın sebebiyet vermesi nedeniyle sürücü İrfan Ata’nın gerçekleşen kazada kusurunun bulunmadığını, sürücünün çarpma eylemi ile murisin vefat etme eylemi arasında illiyet bağı bulunmaması nedeniyle kazadan sorumlu olmadıklarını bildirerek kararın kaldırmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtiler sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, mahkeme tarafından verilen ilk kararın istinaf edilmesi üzerine davalı Asya Katılım A.Ş nin dava devam ederken iflas etmiş olması nedeniyle iflas idaresine davanın yöneltilmesi gerekirken iflas eden şirket hakkında hüküm kurulmuş olması yönünden Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkeme tarafından davalı Asya Katılım A.Ş vekilinin iflas idaresinden aldığı vekaletname ile davaya devam ettiği ve duruşmanın da aynı vekile tebliğ edilmiş olması nedeniyle eksikliğin giderildiği ve taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf istemi bakımından ise, gerek mahkeme tarafından alınan 13/04/2016 tarihli tekli bilirkişi raporu, gerek 02/07/2017 tarihli üçlü bilirkişi raporu gerekse ceza yargılaması sırasında alınan asli ve tali kusur durumunu gösterir rapor kapsamında ve Yargıtay incelemesi neticesinde kesinleşen ceza mahkemesi kararı doğrultusunda gerçekleşen kazada davalı sürücü İrfan Ata’nın asli kusurlu olduğu sabit olduğundan gerçekleşen kaza ile ölüm olayı arasında illiyet bağı olduğu anlaşılmıştır. Davalının aracın kiralayan işleteni olarak davalı İrfan Ata’nın kusurlu eylemi neticesinde meydana gelen kazadan ve tazminattan sorumlu olduğu anlaşıldığından davalının bu istinaf isteminin yerinde değildir.
Maddi tazminat hesabı yönünden Yargıtay en son içtihatları kapsamda tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınarak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerekmektedir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24/02/2021 tarih 2019/3292 esas 2021/1848 karar sayılı ilamı)
Somut olayda alınan raporun ise PMF 1931 tablosuna göre yapıldığı anlaşılmıştır. Yaşam tablosu olarak PMF 1931 tablosuna göre hesaplama yapılması istinaf eden davalının sıfatına göre lehine olduğu gözetildiğinde bu husus kaldırma sebebi olarak değerlendirilmemiştir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi uyarınca, istinafa başvuranın sıfatı, istinaf nedeni ve kamu düzeni açısından yapılan inceleme sonucunda, mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı tasfiye halindeki Asya katılım A. Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2018 tarih v2018/1468 karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalının harçtan muaf olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin, istinaf kanun yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 362/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.