Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/426 E. 2021/614 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : ……
KARAR NO : …….

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ………..
KARAR NO : ………….
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : …………..
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … ………..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … -…………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 19/12/2015 tarihinde sürücü dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve davalı … şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç ile müvekkil sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsikletin çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle yaralanan müvekkilin sakat kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30/09/2019 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde 1.000,00 TL talep ettiği sürekli sakatlık tazminatı talebini 10.446,01 TL artırarak 11.446,01 TL’nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davaya konu poliçe gereğince müvekkil şirketin sorumluluğunun, sakatlanma ve ölümde kişi başına 290.000,00-TL olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davada ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 19.12.2015 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın %20 oranında kusurlu olduğu, … plaklı motorsiklet sürücüsü …’in %80 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın ZMM sigortacısı davalı … şirketinin poliçe genel şartları kapsamında talep edilen gerçek zararlardan kusur oranında sorumlu tutmak gerektiği, davacının maluliyet raporu alındıktan sonra talep edilen maddi tazminat kalemi hakkında bir değerlendirme yapılmak üzere dosya aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği ve rapora göre, davacının sürekli iş göremezli bedensel zararının 11.146 TL olduğu bildirilmiş olmakla rapor ve ıslah dilekçesi doğrultusunda maddi tazminat isteminin kabulü ile sigorta şirketine 21.03.2016 tarihinde başvuru yapıldığı dolayısıyla 8 iş günü hesap edilerek temerrüt tarihi 29.03.2016 olacağı dikkate alınarak bu tarihten itibaren faize hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, ATK rapor masrafı ve müvekkilinin Ege Üniversitesinde yapılan muayene masraflarının yargılama gideri olarak hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, kusur raporunun denetime açık olmadığı ve varsayıma dayandığını bu nedenle yeniden rapor aldırılması gerektiğini, kaza tarihinin 19/12/2015 olması nedeniyle genel şartların uygulanması gerektiği, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın fahiş olduğunu, maluliyet raporunun 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelikte yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemidir.
Davalı vekili alınan kusur raporunun hatalı olduğu ve davacının kusurlu olduğunu bu nedenle yeniden kusura ilişkin rapor aldırılması gerektiğini beyanla istinaf isteminde bulunmuş ise de, mahkeme tarafından ATK’dan alınan raporda kaza nedeniyle tarafların kusur durumlarının değerlendirildiği ve davalı aracın kazanın oluşumunda % 20 kusurlu olduğu ve davacıya ait aracın kazanın oluşumunda % 80 kusurunun bulunduğu ve kaza tespit tutanağından davacının kazanın oluşumunda asli, davalının da tali kusurlu olduğunun tespit edildiği ve bu yönüyle alınan rapor ile kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunmadığı anlaşılmakla kusura ilişkin yeniden rapor alınmasına gerek bulunmadığından ATK’dan alınan kusur raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerinde değildir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim dalından alınan sağlık kurulu raporunda davacıda var olduğu iddia edilen maluliyet durumuna ilişkin değerlendirmenin kaza tarihinde yürürlükte bulunan 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirildiği görülmekle davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerinde değildir.
Maddi tazminat hesabı yönünden Yargıtay en son içtihatları kapsamda tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınarak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması 1,8 teknik faiz uygulanmaksızın bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerekmektedir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24/02/2021 tarih……….. karar sayılı ilamı)
Somut olayda alınan raporun TRH 2010 tablosuna göre 1,8 teknik faiz dikkate alınarak tanzim edildiği anlaşılmıştır. 6704 Sayılı Yasa ile yapılan bir kısım düzenlemelerin iptali hususunda Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve….. Esas – ………..0 Karar Sayılı kararı ile ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması nedeniyle 1,8 teknik faizin uygulanma sı hatalı ise de, bu uygulama davalı lehine olup, yerel mahkeme kararının sadece davalı tarafından istinaf edilmesi nedeniyle bu husus kaldırma sebebi olarak değerlendirilmemiştir.
HMK 323.maddesinde yargılama giderleri sayılmıştır. Aynı maddenin h bendi gereğince davacı tarafın yargılama sırasında kusura ilişkin ATK’dan alınan rapor masrafı ile maluliyet oranın tespiti için hastaneye yapılan muayene masraflarının yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yargılama giderine dahil edilmemiş olması yaşaya aykırı ve davacı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir.
HMK 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.fıkrası (b-1) bendi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ……….tarih ve …… -……. sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,
a)Davalı tarafından yatırılan 195,47 TL nisbi istinaf karar harcının alınması gerekli 781,87 TL’den mahsubu ile bakiye 586,,4 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davalı vekilinin istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin……….. tarih ve…… – ……….. sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KABULÜ ile 11.446,01 TL’nin temerrüt tarihi olan 29/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Harçlar yasası gereği alınması gereken 781,88-TL harçtan peşin alınan 72,40-TL harcın (peşin harç ile ıslah harcı toplamı) mahsubu ile bakiye 709,48-TL harcın davalıdan tahsiline,
c)Davacı tarafından yapılan 1.128,20-TL posta masrafı ve bilirkişi ücreti ile 314,50 TL Adli Tıp Rapor masrafı ile 337 TL muayene ücreti toplamı 651,50 TL olmak üzere toplam 1.779,7 TL yargılama gideri ile peşin alınan 72,40-TL harcın (peşin harç ile ıslah harcı toplamı) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
f-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Karar tebliğ, harç iade, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 08/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır