Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/412 E. 2021/359 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ……..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …..
KARAR NO :…..

BAŞKAN :…….
ÜYE : ……..
ÜYE : ……..

KATİP : ……..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : …….
KARAR NO : ………..
KARAR TARİHİ : 28/01/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 26/06/2020
DAVACI :…………
……
DAVALI :……….
VEKİLİ : Av. …………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, 25/02/2018 tarihinde davacıya ait…………….. plakalı araç ile davalının sigortalısı bulunan ……….. plakalı tırın davacıya ait araca çarptığını, kazanın meydana gelmesinde karşı taraf araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacının aracının da bu kaza dolayısıyla hasar gördüğünü, davalıya yapılan müracaatın da sonuçsuz kaldığını belirterek şimdilik 1.000,00.-TL hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafça kaza dolasıyla davalıya müracaat edildiğini, davalı tarafça yapılan eksper incelemesine göre aracın ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini ancak tarafların aracın rayiç bedeli konusunda anlaşamadıklarını, bu sebeple bir ödeme yapılamadığını, araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini, yine kusur oranlarına göre de sorumlu olunacak zarar miktarının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 17.500,00.-TL maddi tazminat alacağının temerrüt tarihi olan 10/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarında ihtilaf bulunduğu, yerel mahkemece kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden veyahut Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilerek hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğu, kusur oranı tespiti için inceleme yapılması halinde sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesindeki kusur oranının %50 olduğunun tespit edileceği, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve ZMMS uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu, yol durumu, dış faktörler ve değerlendirilebilecek diğer çokça etken varken bunların değerlendirilmemiş olduğu, talep edilen zararın oluşmadığı, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, 17.500,00-TL rayiç bedel tespitinin yüksek olduğu, bilirkişi raporunda rayiç bedeli tespit yapıldığı, ancak sovtaj değer tespiti yapılmadığı, aracın kimde kalacağının belirlenmediği, onarım bedelinin aracın piyasa rayiç değerine yaklaşması halinde pert-total işlemi görmesi gerektiği, yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin tespiti ve sovtaj değerinin tespiti ile hesaplama yapılması gerektiği, uyuşmazlık konusu araç müvekkil şirkete bırakılacaksa dahi davacının tüm hukuki sorumluluklarını yerine getirilmesi şartına bağlı olarak aracın müvekkil şirkete bırakılması gerektiği, bu eksiklikler nedeniyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalı tarafın bilirkişilerin kusur tespit raporunu tebliğ aldığı ancak kusura ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığı, gerek dava konusu aracın pert olmasından dolayı araç rayiç değeri hesabı yapılan 18.12.2018 tarihli bilirkişi raporu gerekse müvekkilin maliki olduğu aracın sürücüsünün kusur incelemesinin yapıldığı 11.11.2019 tarihli bilirkişi raporlarına göre davadaki haklılığının tespit olduğu, bu sebeple mezkur raporun tazminat ve kusur yönünden tarafları bağlayıcı olduğu, yine dava dosyasındaki soruşturma tutanakları ile tanıkların ifadelerinde belirtildiği üzere müvekkilin maliki olduğu aracın sürücü …’ın mezkur kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığının şüpheden uzak, kesin, açık ve net olduğu, davaya konu araç pert konumunda olup davalının uhdesinde kalması gerektiği, bu sebeple pert olan aracın sovtaj bedelinin tespitinin hukuken yararsız olduğu, hükme esas olan 18.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu aracın hasar hasar oranının %95 seviyesinde olduğu, aracın onarımının ekonomik olmayacağı ve aracın ağır hasarlı yani pert işleminin görmesi gerektiği, davalı yanın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sovtaj bedel hesabının dosya kapsamında gereksiz kaldığı, gerekirse davaya konu aracın davalının uhdesinde kalmasını istediklerine ilişkin tercihlerini beyan ettiği, sigortalı aracın pert olması halinde, hasarlı aracın kimin uhdesinde bırakılacağı hususunda tercih hakkının sigortalıya ait olduğu, sigortalı, tercih hakkını hasarlı aracın sigorta şirketinin uhdesinde bırakılması yönünde kullanmış ise bu durumda, aracın tespit edilen 2. el piyasa rayiç bedelinin sovtaj indirimi yapılmadan sigortalıya ödenmesi gerektiği, sigorta ettirenin bu yöndeki seçimlik hakkını (tercihini) kullanmasının sigorta şirketinin kabulüne / muvafakatına bağlı olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı, hasar tazminatı talebine yöneliktir.
Davacı adına kayıtlı … plakalı araca, davalı sigorta şirketinden zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigorlanmış … plakalı aracın çarptığı ve davacının aracının hasar gördüğü sabittir.
25/02/2018 tarihinde meydana gelen kazada taraflara izafe edilecek kusur oranının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmış, raporda özetle, davalı sigorta şirketince sigortalanana … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK 47/d,52/b,84/d ve 84/l maddelerine aykırı hareket ederek kazaya sebebiyet verdiği, kusur raporu, kaza tespit tutanağı içeri ile uyumlu olmakla, davalı vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Aracın perte ayrıldığının kabulü için kaza tarihindeki ikinci el rayiç değeri belirlenip, tamir masraflarının belli bir orana ulaşması ve aracın kaza tarihindeki ikinci el değerinden, sovtaj değeri düşülerek davacının zararının belirlenmesi gerekir (Yargıtay 17 HD, 2018/1089 E.- 2018/5070 K. sayılı ilam).
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, makina mühendisi bilirkişiden kazalı aracın markası, yaşı, daha önce kazaya karışıp karışmadığı, hasar boyutu, dosya içinde raporlar birlikte irdelenmek suretiyle kaza tarihinde hasarlı aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise hasar bedeli, ekonomik değilse kaza tarihindeki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki sovtaj değeri tespit edilip, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle gerçek zarar yönünden ayrıntılı, denetime elverişli ek rapor alınıp sonucuna göre karar vermektir. Davalı vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerindedir.
6100 sayılı HMK 355. madde gereğince, istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece hükme etkili olabilecek tüm belgeler toplanmadan eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/01/2020 tarih, ………..sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……
Başkan
………

………….
Üye
…….

……
Üye
………….

……..
Katip
……………