Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/407 E. 2022/178 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/407 – 2022/178
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/407
KARAR NO : 2022/178

KARAR YAZIM TARİHİ : 21/02/2022
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara süresi içinde davalı SED-ART İnş… Tic. A.Ş. vekili, davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekili ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 12/01/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının kullandığı 16 CHZ 35 plakala araca davalılardan Emrah Demir’in kullandığı ve maliki Sed-Art … A.Ş olan 16 JRZ 23 plakalı çekici ve buna bağlı 16 NET 23 plakalı yarı römorkun arkadan çarpması sonucunda maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, kaza neticesinde davacının aracı pert olduğunu, davacının Özel Bursa Medikabil Hastanesinde tedavi gördüğünü, tedavisinin halen devam ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL maddi tazminat, 50.000,00-TL manevi tazminat, devam eden tedavisi nedeniyle tedavi giderlerine ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.021,90-TL’nin davalı sürücü ve işletenden kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinden ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, 1.000,00-TL maddi tazminat talebini ıslah ederek 201.839,18-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan 16 CHZ 35 plaka sayılı araç ile 12/01/2015 tarihinde, 16 NET 23 plaka sayılı araç maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sebebiyle tedavi giderlerine ilişkin maddi zararlarının tazmini için Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 21.296,98-TL’nin kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, iş bu dava dosyasının Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/772 Esas sayılı dosyası ile birleştirilerek incelenmesini talep etmiştir.
Davalılardan Emrah DEMİR ve Sed-Art İnşaat .. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacının aracıyla üç şeritli çevre yolunda orta şeritte durmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, davacının kusurunun sözkonusu olduğunu, davanın reddini ayrıca 16 JRZ 23 plakalı araç kasko sigortası ile Güneş Sigorta A.Ş’ye sigorta yaptırıldığını, davanın Güneş Sigorta’ya ihbarını talep etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; 16 JRZ 23 plakalı aracın 12/09/2014-12/09/2015 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalıları olduğunu sigorta şirketinin poliçe limiti ve kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, ayrıca manevi tazminattan da sorumlu olmadıklarını kusur raporun da Adli Tıp Kurumundan alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile 201.839,18-TL maddi tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, alacağa davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 12/06/2015 tarihinden itibaren, diğer davalılar Emrah Demir ve SED-ART İnş. San. Tic. A.Ş yönünden kaza tarihi olan 12/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, 40.000,00-TL manevi tazminat alacağının kaza tarihi olan 12/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Emrah Demir ve SED-ART İnş. San. Tic. A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, maddi ve manevi tazminat istemlerinden fazlaya ilişkin taleplerin reddine, birleşen Bursa 2.ATM 2016/661 esas sayılı dava dosyası yönünden; davanın kısmen kabulü , kısmen reddi ile 21.006,13-TL tedavi gideri alacağının dava tarihi olan 11/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı SGK Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar veirlmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekili istinafa başvuru dilekçesinde, tazminat hesabına esas alınan gelirin asgari ücrete oranlanarak belirlenirken 2016 yılında fazla artış olduğunu, asgari ücretin 1,89 oranındaki artışın hakkaniyete aykırı olduğu, olay tarihi itibari ile davacının geçerli ve reel gelirinin 1.673,00-TL civarında olacağı düşünüldüğünde bu rakam üzerinden yapılan değerlendirme ile mahkemece takdir olunan işgöremezlik tazminatının birbirleri ile farklı oldukları görülmüş, hakkaniyete aykırı tazminat tutarına hükmolunduğunu savunarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir
Davalı Sed-Art İnş… Tic. A.Ş. ve Emrah Demir vekili istinafa başvuru dilekçesinde, davacı hem hava şartlarına uygun önlemleri almayarak hem otoyolun orta şeridinde duraklayarak hem de durakladıktan sonra gerekli önlemleri almayarak ağır derecede kusurlu olduğunu, bilirkişi raporundaki hesaplamanın hatalı olduğunu, günlük asgari ücret ile malulen emeklilik durumunun dikkate alınmadığını savunarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu, davacının karşılanmayan tedavi ya da ilaçlara ilişkin Kuruma “şahıs ödemesi” olarak bir başvurusu olmadığından davanın usulden reddedilmesi gerektiğini savunarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalı sigorta şirketinin dosyadaki aktüerya hesabına ilişkin itirazı olduğu ve itirazın da maddi tazminat kalemi içinde değerlendirildiği ve nisbi bir alacak kalemine yönelik istinafın harcının maktu olarak yatırılmasının mümkün olmayacağı ve eksik harcın tamamlatılması gerektiği, davayı aydınlatma ilkesi gereği tüm tarafların tüm itirazları dikkate alınmış olup, hiçbir hususta açıklığa kavuşturulmamış ve incelenmemiş bir konu kalmadığını, lk derece mahkemesi tarafından verilen hiçbir karar varsayıma dayalı tahmini olmadığı gibi çeşitli bilirkişi raporlarıyla giderilen çelişkilerin tamamının hukuki düzlemde ve yargı kararlarıyla desteklendiği görüldüğünden, davalıların istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hiçbir isitnaf sebebinin kabul etmediğini savunarak davalıların istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Asıl dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin, birleşen dava ise trafik kazası nedeniyle tedavi gideri talebine ilişkindir.
Yerel mahkemece, asıl davada 201.893,18-TL maddi tazminatın ve 40.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, birleşen davada ise 21.006,13-TL tedavi giderinin SGK’dan tahsili ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Asıl davada, davalı SED-ART…A.Ş.’nin kusura yönelik istinaf istemi yönünden, hükme esas alınanATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/04/2016 tarihli kusur raporu dosya kapsamına ve olay mahalline yapılan keşifte alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu, davalının davacıya ait duran aracın arkasına yol ve trafik şartlarına göre kendini ayarlamadan dikkatsiz ve tedbirsizce davacının aracına çarptığı, buna karşılık yeterli mesafeden farkedilecek biçimde önlem almadan arızalı aracını orta şeritte bırakan davacı ile birlikte dava konusu kazada eşit kusurlu olduğu anlaşılmakla kusura ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş vekili ile, davalı SED-ART…A.Şvekilinin hükme esas alınan aktüerya raporu ve maluliyet raporu bakımından istinaf istemleri bakımından ise, yerel mahkemenin hükme esas aldığı aktüerya bilirkişi raporunda, davacının gerçek gelirinin, doğru olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Zira, davacının kaza tarihinde çalıştığı şirketten bordrolar celp edilmiş olup ; bu bordroların da aynen sigorta hizmet cetveline de yansıtılmış olduğunun anlaşılmasına göre, davalı Mapfre Genel sigorta vekilinin buna ilişkin istinaf isteminin kabul edilmesi mümkün değildir.
Ancak; davacıya ilişkin ATK tarafından tespit edilen maluliyet oranının %35.2 olduğu, davacının yapılacak kontrol sonrasında %40’ın altında malul olduğunun SGK tarafından da tespit edildiğinde davacının söz konusu yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarını sağlayamayacağından aylığının kesileceği varsayımıyla davacının aktif hayatının 60 yaşına kadar devam edeceği kabul edilmiş, 12/01/2015 kaza tarihinden 60 yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif hayat süresi hesaplama yapılmıştır.
Tazminat alacağı hesaplanırken mevcut ve belirlenebilir zarar gözetilerek tazminatın hesaplanması ve hüküm altına alınması gerekir. Henüz doğmamış bir zarardan ötürü hüküm kurulması mümkün değildir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. maddesinde destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar hesaplanırken kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemelerin bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemeyeceği, zarar veya tazminattan indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece ATK’nin maluliyete ilişkin raporu doğrultusunda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacılara bağlanan gelirin rücuya tabi olup olmadığı, bağlanan gelirler rücuya tabi ise rücu amacıyla herhangi bir dava açılıp açılmadığı, açılmış ise akıbetinin ne olduğu ve herhangi bir rücu tahsilatı yapılıp yapılmadığı hususunun Sosyal Güvenlik Kurumu’na sorulması, sonucuna göre karar vermek gerekirken, yukarıda yazılan şekilde hatalı hukuki değerlendirmeyle varsayıma dayalı olarak karar verilmesi doğru bulunmamış bu nedenle istinaf eden davalı Sed. Art.. A.Ş. ile Mapfre Sigorta A.Ş. vekilinin istianf istemlerinin kabulü ile asıl davada maddi tazminata ilişkin yerel mahkeme hükmünün kaldırılması gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusu bakımından, davalı SED-ART ..A.Ş. vekilnin istinaf dilekçesinde, kusur belirlemesine yönelik olarak manevi tazminat miktarına yönelik istinaf isteminde bulunulduğu kabul edilerek yapılan değerlendirmede, yukarıda belirtildiği gibi kusura ilişkin mahkeme belirlemesi doğru olup, davalı tarafça kusur dışında manevi tazminata yönelik ve istinaf sebebide ileri sürülmediğinden manevi tazminata ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Birleşen dava trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi giderlerinin davalı SGK’dan tahsili istemine ilişkindir.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” düzenlemesine; Kanun’un geçici 1. maddesinde de “Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı’nın yükümlülüklerinin sona ereceği” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile trafik kazasından kaynaklanan ve KTK’nun 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından, trafik sigortacısı ile sorumluluğunu üstlendiği araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu son bulmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir.
Birleşen davaya ilişkin somut olay yukarıda belirtilen çerçevede değerlendirildiğinde, yerel mahkemenin hüküm altına aldığı tedavi giderleri SGK’nın sorumluluğunda olan belgeli giderler olup, hükme esas sosyal güvenlik uzmanı, hukukçu ve doktordan oluşan heyetten alınan bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan tedavi evraklarının tümü incelenerek davalı SGK’nın sorumlu olduğu miktar kalem kalem SGK tarafından karşılanmış olanlar tenzil edilmek suretiyle doğru ve denetlenebilir şekilde hesaplanmış ve hesaplanan miktar üzerinden hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi, tedavi giderlerine ilişkin SGK’ya dava açmadan önce başvuru yapılmasına ilişkin hukukumuzda bir dava şartı da öngörülmediği gözetildiğinde SGK vekilinin buna ilişkin istinaf istemide yerinde değildir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalı SED-ART İnş… Tic. A.Ş. Vekili ve davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA BAKIMINDAN;
A)Davalı SED-ART İnş… Tic. A.Ş. vekili ve davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2019 tarih ve 2015/772-2019/506 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
B)Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2019 tarih ve 2015/772-2019/506 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince asıl davada davalı SED-ART İnş… Tic. A.Ş. vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı SED-ART İnş… Tic. A.Ş. tarafından istinaf karar harcı yatırılmış olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
KARŞI DAVA BAKIMINDAN;
C)Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2019 tarih ve 2015/772-2019/506 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince birleşen davada davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı harçtan muaf olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.