Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/398 E. 2021/369 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …………
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : ……..
KARAR NO :……

BAŞKAN : ………
ÜYE : …….
ÜYE : ……….

KATİP : …………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ……..
KARAR NO : ……….
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 21/01/2020
DAVACI :……….
VEKİLİ : Av. ………..
DAVALI :……
VEKİLİ : Av. ………….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 30/10/2015 tarihinde davalının sigortalısı olan dava dışı …………. plakalı araç sürücüsünün karşı şeride geçerek davacının sevk ve idaresindeki motorsiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını, söz konusu kazanın davacıda kalıcı hasara sebebiyet verdiğini ve sakat kaldığını, meydana gelen kazada davacının kusursuz olduğunu, davalı sigorta şirketine müracaat yapıldığı halde herhangi bir ödemede bulunulmadığını, şimdilik 100,00 TL sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafından yapılan başvuruda sunulan sağlık raporunda özür oranunun %0 olması nedeniyle başvurunun reddedildiğini, yine kusur oranlarının tespit edilmesinin gerektiğini, davacının kazadan dolayı SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığının araştırılarak davanın reddine karar verimesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıda sürekli sakatlık hali bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, davacının tedavi görmesine rağmen vücudunda kazadan dolayı meydana gelen hasarın giderilmediği, halen kazanın izlerini vücudunda taşıdığı, söz konusu kazanın davacıda kalıcı hasara sebebiyet verdiği, kazada davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda davacı müvekkilin sürekli iş göremezlik oranının %0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varıldığı,bu 3 aylık süreçte davacının %100 malul sayılması gerektiği, davacının bu süreçte çalışamamasından kaynaklı olarak mahrum kaldığı kazançlarının tazmini için geçici iş göremezlik zararlarının hesaplanarak bu şekilde hüküm kurulması gerektiği, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat talebine yöneliktir.
30/10/2015 tarihinde meydana gelen kazada, davacının yaralandığı, kazaya karışan ……….. plakalı aracın davalı şirketçe zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalandığı sabittir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı’nca düzenlenen 06/11/2018 tarihli raporda 30/10/2015 tarihli kazaya ilişkin ,30/03/2013 tarihli, 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre meslekte kazanma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve iyileşme süresinin belirlenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde (münhasıran) sürekli sakatlık tazminatının talep edildiği, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı, 06/11/2018 tarihli raporunda davacının kaza sebebiyle sürekli iş görmezliğinin bulunmadığının bildirildiği, dava dilekçesinde talep edilmeyen geçici iş görmezlik tazminatının, istinaf dilekçesinde gündeme getirildiği, 6100 sayılı HMK 26 maddesinde düzenlenen tasarruf ilkesi gereği, hakimin, tarafların talepleri ile bağlı olduğu göz önüne alındığında davanın reddedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
HMK’ 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarih ve………… sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından istinaf karar harcı peşin olarak yatırılmış olup, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362 hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……….
Başkan
……

……..
Üye
……..

…………
Üye
………….

……….
Katip
…………..