Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/396 E. 2021/530 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : ………..
KARAR NO :…………

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :………..
KARAR NO : ………….
KARAR TARİHİ : 01/04/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 27/01/2020
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …………
DAVALILAR : 1- ……….
VEKİLİ : Av. … …………..
2-… – …

3-… – …
…………………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2021

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara süresi içinde davalı……….. Sigorta A.Ş. tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 13/09/2017 tarihinde, davalı …’in sevk ve idaresindeki ……… plakalı kamyonetin Yakındoğu Çevreyolu üzerinde seyir halinde iken kavşağa yaklaştığı sırada dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde direksiyonu sağa kırması ile … sevk ve idaresindeki mülkiyeti davacıya ait olan ………… plakalı araca çarparak maddi hasara neden olduğunu, kaza tespit tutanağına göre kazaya davalı sürücünün sebep olduğunu bildirerek hasara sebebiyet veren………… plakalı aracın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla trafik kayıtları üzerine tedbir şerhi konulmasına, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
Mahkemece, alınan trafik bilirkişi raporuna göre; kazanın oluşumunda ………. plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, ……….. plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu,………… plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, makine mühendisi bilirkişi raporuna göre, hasar miktarının 8.874 TL olarak belirlendiği, davalı-sürücü …’in haksız fiil sorumluluğu, davalı-araç maliki …’in tehlike sorumluluğu, ………..plakalı aracın ZMM sigortacısı davalı … şirketin sigorta sözleşmesi sorumluluğu gereği zarara katlanması gerektiği, her ne kadar ibraname ibraz edilmiş ise de, ibranamenin dava dışı………..Sigorta ile davacı arasında araç teslimi için imzalandığı, değer kaybı ödemesinden ve miktarından bahsedilmediği anlaşılmakla dikkate alınmadığı, sigorta şirketi yönünden de kaza tarihi itibari ile faiz talep edilmiş ise de ihtarnamenin şirkete 07.06.2018 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiğinden bu tarih itibari ile 8 iş günü hesap edilerek şirket için temerrüt tarihi hesaplandığı, tüm bu açıklamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 8.874,00TL değer kaybı bedelinin davalılar … ve …’en kaza tarihi olan 13/09/2017 tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden 15/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, alınan kusur ve hesap bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkili tarafından davacıya değer kaybı ile ilgili ödeme yapıldığını, sigortalı aracın davacının aracın çarpması ile davacının aracının öndeki araca çarparak zincirleme kaza olması nedeniyle müvekkili şirket sigortalısının arkadan çarpması nedeniyle sorumlu olduğu kabul edilse bile dava dışı aracın yolda duraklama yapması nedeniyle aradaki illiyet bağının kesilip kesilmediğinin araştırılması gerektiğini, bu nedenle Karayolları Fen Heyetinden kusur raporu aldırılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı değer kaybı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan dava ile davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacı olarak sorumlu olduğu aracın davacıya ait araca çarparak zarar vermesi neticesinde araçta oluşan hasar ve değer kaybının tazmini talep edilmiştir.
Davalı vekili alınan kusur raporunun hatalı olduğu ve yol kenarındaki aracın durması nedeniyle illiyet bağının kesilip kesilmediğinin tespit edilmesi gerektiğini beyanla istinaf isteminde bulunmuş ise de mahkeme tarafından yapılan keşif ile trafik bilirkişisinden alınan raporda kaza nedeniyle tarafların kusur durumlarının değerlendirildiği ve davalı aracın kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu ve davacıya ait araç ile yol kenarında duran aracın kazanın oluşumunda kusurlarının bulunmadığının tespit edildiği ve alınan rapor ile kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunmadığı anlaşılmakla kusura ilişkin yeniden rapor alınmasına gerek bulunmadığından bilirkişi tarafından ibraz edilen kusur raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Araçta kaza sebebiyle oluşacak değer kaybı, aracın kaza sonrası onarımından sonraki değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkı ifade eder. Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli……….sayılı ilamıyla, 2918 sayılı KTK 90 maddesinin 1. cümlesindeki ‘…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…’ ibaresi ve 2. Cümlesindeki ”…ve genel şartlarda…” ibaresi iptal edilip, yürürlüğü durdurulmuş olduğu, 7327 sayılı Kanun 18. Maddesi ile 09/06/2021 tarihinde, 2918 sayılı KTK 90/1 maddesi 1. Cümlesinden sonra eklenen ”a)Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak” ibaresi de göz önüne alındığında değer kaybının bu kriterlere göre hesaplanacağı, başka bir ifade ile aracın kaza öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki fark, kaza sonucu oluşan değer kaybıdır.
2918 Sayılı Yasanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki son hali “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir. Anayasa Mahkemesi İptal kararından sonra genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Bu halde mahkeme tarafından davacının aracında meydana gelen değer kaybı hesabının yukarıda belirtilen Yargıtay uygulamasına göre davalının kazanılmış hakkı gözetilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması için makine mühendisi bilirkişiden ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi ile davalı … şirketi tarafından yapılan yapıldığı iddia edilen ödeme miktarının da araştırılarak belirlenen tutardan mahsubu gerekmektedir. Alınacak rapor sonucunda, istinafa gelenin sıfatına, göre kazanılmış haklar gözetilerek hüküm verilmesi gerekir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, değer kaybı hesaplama yönteminin hatalı olması nedeniyle, davalı …….. Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1. fıkrası (a-6) bendi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …….. Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/04/2019 tarih ve ……. …………. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan toplam 151,55 TL (97,15 TL nisbi ve 54,40 TL) istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yargılama sonunda verilecek gerekçeli kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 01/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır