Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/371 E. 2022/100 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/371 – 2022/100
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/371
KARAR NO : 2022/100

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2022
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, Mehmet Güngörmez’in 08/02/2015 günü saat 17:00 sıralarında 16 BC 450 plakalı aracı ile Yenişehir’den Bilecik istikametine seyir halindeyken Hüsnü Yılmaz sevk ve idaresindeki 16 PH 221 plakalı aracın karşı istikametten gelerek, karşı şeride geçmesi neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında Mehmet Güngörmez’in baş, yüz ve göz bölgesinde darbeden kaynaklı yaralanmaların olduğunu, sol dizinde ortopedik hasar olduğunu, sol bacağını kullanmakta güçlük çektiğini, sol ayağının işlevini tam olarak yerine getirmediğini, çarpmanın etkisiyle baş ve göz bölgesindeki zedelenme sebebiyle görme kaybına uğradığını ve yüzünde kalıcı izlerin bulunduğunu, davacının bedensel zararlarına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin sağlık raporlarına göre %11’i bulan maluliyeti ve baş bölgesine alınan darbe ile görme duyusunda meydana gelen hasar sebebiyle çalışma gücünü yitirdiğinden ekonomik geleceğinin sarsılmasının pek muhtemel olduğunu, kazanın oluşumunda 16 PH 221 plakalı araç sürücüsü Hüsnü Yılmaz’ın tamamen asli kusurlu olduğunun, 08/02/2015 tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tutanağı ile sabit olduğunu, kazaya karışanlardan 16 PH 221 plakalı aracın Mapfre Sigorta A.Ş. Tarafından teminat altına alındığını, müvekkili davacının içinde bulunduğu 16 BC 450 plakalı diğer araç ise Ege Sigorta A.Ş. Tarafından teminat altına alındığını, kazanç kaybı(yoksun kalınan maddi gelir), çalışma gücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılması sebebiyle (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yaralanma sonrası ortaya çıkan maluliyetten kaynaklı, bedensel bütünselliğin zedelenmesi sebebiyle duyulan acı, üzüntü ve psikolojik sarsıntının göz önünde bulundurularak 20.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiz ile Hüsnü Yılmaz’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, 1.000,00-TL maddi tazminatı ıslah ederek 10.714,93-TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Hüsnü Yılmaz cevap dilekçesinde, 08/02/2015 tarihinde 16 PH 221 plakalı aracıyla Bursa istikametine ilerlediğini, havanın hafif sisli olduğunu, yeni yağmur yağmaya başladığını, bu hava koşullarının etkisiyle virajı dönerken aracının kaydığını ve karşı şeride geçip davacının aracıyla çarpıştığını, bu nedenle kazada kusurunun bulunmadığını, davacının kaza sırasında hız sınırının üstünde aracı kullandığını ve kazaya engel olmak için fren yapmadığını, davacının emniyet kemeri de takmadığını, olayda kusurunun bulunmadığını, davacının taleplerinin fahiş olduğunu, manevi tazminat açısından ise emekli memur olduğundan dolayı ekonomik durumunun iyi olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta Veklli cevap dilekçesinde, 16 PH 221 plakalı aracın, 01.10,2014- 01.10.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4151400004203 nolu ZMMS Poliçesi ile sakatlık halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına azami 290.000,00 TL poliçe limiti ile Hüsnü Yılmaz adına müvekkil sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacı tarafından kaza sonrasında yapılan başvuru üzerine, davacının banka hesabına 01.12.2015 tarihinde 11.792,85 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil sigorta şirketinin davacıya karsı başkaca bir sorumluluğu kalmadığını belirterek davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı Ege Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, 16 BC 450 plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 29/09/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 7054281 sayılı KTK ZMMS ile teminat altına alındığını, davacı tarafın maluliyet tazminatı nedeniyle müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını, bu nedenle dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı tarafından davalı Ege Sigorta A.Ş.’ye yönelik açılan davanın reddine, 10.714,93-TL maddi tazminatın davalı Hüsnü Yılmaz yönünden 08/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı Mapfre Sigorta A.Ş. yönünden 01/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Hüsnü Yılmaz ve Mapfre Sigorta A.Ş.den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,(Davalı Mapfre Sigorta A.Ş.nin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına),6.000,00-TL manevi tazminatın davalı Hüsnü Yılmaz’dan 08/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, manevi tazminat miktarının az olduğunu, davalı Hüsnü Yılmaz’ın %100 kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilin aracında oluşan hasar masrafları, müvekkilin yaralanması sonucu yapılan tedavi giderlerine hükmedilmediğini belirterek davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava,trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, meydana gelen trafik kazası sonucu sürekli maluliyeti nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, alınan maluliyet raporuna göre, %6.1 oranında kalıcı sakatlığının bulunduğu belirlenmiştir. Davacının maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun düzenlenmemiş ise de, istinafa gelen davacının ilk derece yargılama sırasında, rapora itiraz etmediği gibi, bu hususu istinaf sebebi olarak ta ileri sürmemiştir. Alınan Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas dairesi raporuna göre de, davalı tam kusurlu olarak kazaya neden olmuştur.
Davacının dava dilekçesindeki maddi tazminata ilişkin talebini, kazanç kaybı(yoksun kalınan maddi gelir), çalışma gücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılması nedenlerine dayandırmış, mahkemece alınan aktüerya raporuna göre, geçici iş göremezlik ( %100 malul sayıldığı 6 aylık dönem) ile sürekli sakatlık nedeniyle hesaplanan tazminat miktarına göre dava ıslah edilmiş, ıslah doğrultusunda davacının maddi tazminat alacağı tam kabul edilmiştir.
Davacının istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, maddi tazminat yönünden tazminat hesaplama yöntemine ve içeriğine ilişkin bir istinaf nedeni bulunmayıp, aracında oluşan hasar sonucu katlanılan onarım masrafları ile; müvekkilin yaralanması sonucu katlanılan hastane masrafları ve araç değer kaybı dikkate alınmadan maddi tazminatın eksik hesaplandığını ileri sürmüş ise de, bu talepler bakımından dava dilekçesinde açık bir talebin bulunmadığından maddi tazminata ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf istemi incelendiğinde; davacıda %6,1 oranında maluliyet meydana geldiği, iyilşeme sürecinin 6 ay süreceği , Uludağ Adli Tıp Anabilim dalı tarafından tespit edilmiş olup; davacının kaza nedeni ile maluliyet oluşumuna kaşındaki iz ve dizindeki hasarın neden olduğu anlaşılmakla, kaza tarihindeki paranın alım gücü, kusur durumu ve tarafların ekonomik sosyal durumu gözetildiğinde mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerinde olup; davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf isteminin de reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2019 tarih ve 2016/1042-2019/1422 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile, 26,30.-TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
4-Harç tahsil, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK 361-1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Yargıtay’da Temyiz yolu açık olmak üzere 20/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

M