Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/337 E. 2021/438 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…………..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …………
KARAR NO : …………….

BAŞKAN : ……………….
ÜYE : ……………
ÜYE : ……………
KATİP : ………………..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ………………
KARAR NO : ……………
KARAR TARİHİ : 15/10/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 13/02/2020
DAVACI : ……………
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : ……….
VEKİLİ : Av. …………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasanda genişletilmiş lacivert ticari kasko poliçesinin olduğunu, bu kasko poliçesi kapsamında …çekici ve … plakalı dorseden oluşan tırın 12/01/2018 tarihinde, hasarın nakliye edilmek üzere mallar yüklendikten sonra Osmangazi Akpınar Tır Parkından çıkış anında dorsenin çekiciden ayrılması ve dorsenin ayakları üzerine düşerek ve duvara çarparak hasar aldığını, buna ilişkin olarak şoför tarafından tutunak tutulduğunu, yapılan başvuruya kasko genel şartları kapsamında bir hasar olmadığı gerekçesi ile davalı tarafından olumsuz cevap verildiğini, söz konusu dorsenin 49.492,00-TL bedel karşılığında davacı tarafça onarımının gerçekleştirildiğini, kara taşıtları kasko sigortası genel şartları A1-B maddesi kapsamında hasarın teminat dahilinde olduğunu, TTK 1427.maddesine göre de hasarı davalı tarafın ödemesi gerektiğini belirterek 46.492,00-TL hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu aracın poliçe ile kasko sigortalısı olduğunu, kara araçları kasko sigortası genel şartları A1-B kapsamında bir hasarın meydana gelmediğini, hasarın çekici ve dorsenin bağlantısının hatalı yapımından kaynaklandığını, kazayı tutanak altına alan şoförün beyanından da bu durumun anlaşıldığını hasarın teminat kapsamında olmaması dolayısıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, Makine Mühendisi ve Sigorta alanında uzman bilirkişiden alınan rapordan, aracın uğradığı hasar ve yapılan onarımlara göre KDV dahil 46.492,00-TL hasarın mevcut olduğu anlaşılmış, davacının bu miktardaki hasar bedelini kasko sigorta sözleşmesi kapsamında davalıdan talep edebileceği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, bilirkişi heyetinin iki kişi ile oluşturulması usul kurallarına aykırı olduğunu, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, heyete öğretim görevlisi sigorta hukukçusunun da dahil edilmesi gerektiğini, 12.01.2018 tarihinde zararı meydana getiren fiilin illiyet bağını kesip kesmediği ve zararın ağırlığına göre tazminattan indirim yapılıp yapılamayacağının da irdelenmesi gerektiğini, sigortalının yapmış olduğu ödeme tarihinden/fatura tarihinden itibaren faize hükmedilmişse de sigortacı, TTK ve genel şartlar uyarınca ancak kendisine tüm evraklar iletildikten on beş gün sonra temerrüde düştüğünü, bu yönüyle faiz başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigorta poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1. maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Mülga TTK’nun 1293. maddesinde kara sigortaları bakımından sigorta ettirenin tedbir alma mükellefiyeti düzenlenmiştir. Buna göre sigorta ettiren zararı önlemeye ve hafifletmeye yarayacak tedbirleri almakla mükelleftir. Tedbirin alınmaması halinde anılan maddenin son fıkrasında Mülga TTK’nun 1292/son fıkrasına atıf yapılmaktadır. Bu durumda ise sigorta ettiren gerekli tedbirleri almamış ise, eğer kasıtlı olarak bu şekilde davranmışsa sigorta tazminatını isteme hakkını yitirecek, kusuru ihmal derecesinde olursa,ihmalin ağırlığına göre sigortacının ödemekle yükümlü olduğu sigorta bedelinden indirime gidilecektir. Paralel düzenleme Kasko Genel şartları B-2 de de yer almaktadır.
TTK’nun 1429. maddesine göre, sigortacı aksine sözleşme yoksa sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararların tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacı ile bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez. Anılan Yasa’nın 1448.maddesi ise sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda zararın önlenmesi ve azaltılması ve engel olunması için imkanlar dahilinde önlemler almakla yükümlüdür ve bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum yaratmış ise kusurun ağırlığına göre tazminattan bir indirim yapılır.
Dava konusu somut olayda, davacıya ait aracın hareket halindeyken istemsiz şekilde meydana gelen olay sırasında hasarın meydana geldiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre hasar gören parçalarında düşme ve çarpmaya bağlı olarak hasarlandığının anlaşılmasına, bu haliyle Kasko Poliçesi Genel Şartlar A.5 bendinde belirtilen teminat dışında kalan hallerden birinin söz konusu olmadığının tespit edilmesine göre davacının hasarının kasko poliçesi kapsamında talep edilebilecek olması, her ne kadar davalı istinaf eden vekilince hükme esas bilirkişi raporunda, hasar miktarına ilişkin değerlendirme yapılmadığı belirtilmişse de, raporun 4. sayfasında kaza nedeniyle değişmesi gereken yedek parçaların söz konusu olay ile ilgili olduğu ve yedek parça tutarı ile işçilik tutarına ilişkin faturanın uygun olduğunu belirtilmesi karşısında davalı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Ayrıca davalı vekilince, HMK’nın 267/1 maddesi uyarınca birden fazla kişiden oluşacak bilirkişi kurulundan rapor alınması halinde tek sayıda kişiden oluşan kurul teşkili gerektiği belirtilmişse de, hükme esas raporu biri sigorta uzmanı, biri makine mühendisi iki kişilik heyet hazırlamışsa da, bilirkişiler arasında görüş farklılığı bulunmayıp raporun oy birliğiyle çıkmış olmasına göre, sonuca etkisi olmayan bu durum istinaf talebinin kabulünü gerektirir bir hal olarak değerlendirilmemiş buna yönelik istinaf istemi de yerinde bulunmamıştır.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarih ve ……….. sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 3.175,87.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 794,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.381,47-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 11/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..
Başkan
……..
E-imzalıdır.
……..
Üye
…….
E-imzalıdır.
……..
Üye
………
E-imzalıdır.
………
Katip
…..
E-imzalıdır.