Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2753 E. 2023/360 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/2753
KARAR NO : 2023/360

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/528
KARAR NO : 2021/901
KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/02/2023

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı …Ş. Firmasına ait 16 KK 843 plakalı araç ile müvekkil şirkete ait 18 DK 862 plakalı aracın karışmış olduğu 01.07.2018 tarihli trafik kazasın sonucunda müvekkili şirkete ait aracın 16 gün süre boyunca tamir görmüş olup günlük 1.300,00-TL üzerinden 20.800,00-TL kazanç bedeli zararı oluştuğunu, bu kazanç bedeli zararının trafik kazasında %50 kusurlu olduğu tespit edilen davalı şirketten tazmini için 10.400,00-TL miktarlı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı haksız olarak itiraz ettiğini, davalı yanın Bursa 16.İcra Müdürlüğü’nün 2018/12132 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde kazanın oluşumunda müvekkili şirketin % 50 oranında kusurlu olduğu iddia edilmişse de müvekkili şirketin kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığını, 18 DK 862 plakalı araç sürücüsünün, kendi dikkatsiz ve tedbirsiz eylemleri sebebi ile uğradığı maddi zarar müvekkil şirketin hukuki sorumluluğunda bulunmadığı gibi, dava konusu kaza nedeniyle maddi zarara uğradığı iddia edilen 18 DK 862 plakalı araçta herhangi bir hasar da bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulu kazanç kaybını gösterir tutanak, aracın günlük kazancını gösterir belge, ekspertiz raporu ve sair evrak da bulunmadığını, dava konusu taleplerden kaza yapan aracın koruma altında olduğu poliçeler gereği Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davalının Bursa 16. İcra Dairesi’nin 2018/12132 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 1.383,36 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olmadığı, bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşılmakla davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, kusura ilişkin mahkemenin kabulünün hatalı olduğunu, müvekkilinin kazanç kaybının bilirkişi tarafından hatalı hesaplandığıı, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kusur durumunun yanlış belirlendiğini, zarara ilişkin hesaplamının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, araçta arızanın onarım süresindeki kazanç kaybı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiştir. 01/01/2021 tarihinden itibaren verilen kararlarda miktar ve değeri 5.880,00.-TL’nı geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK’nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK’nun 341/3.m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK’nun 341/4.m.).
Davalı vekili tarafından istinafa getirilen miktar 1.383,36.-TL olup mahkeme karar tarihi itibariyle söz konusu miktar kesinlik sınırları içindedir.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda, HMK’nın 341/2. maddesinde açıklanan 5.880,00.- TL’nın altında kalan miktar yönünden davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Trafik kazalarında araç mahrumiyeti nedeniyle zarar belirlenirken aracın hasar durumuna göre onarımı için gereken makul sürenin belirlenmesi ve belirlenen bu süre üzerinden zarar hesabının yapılması gerekir. Bu hesaplama ise çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir husus olup mahkemece bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır. (Y. 4. HD 2021/16438- 2021/5771 karar sayılı ilamı)
Yerel mahkemece davacıya ait aracın onarım süresinin ne kadar olduğu bilirkişi tarafından belirlenmemiş olup, davacı şirket beyanı ile 16 gün araç mahrumiyet zararının bulunduğunu ileri sürmüş, alınan bilirkişi raporuyla ve davacının ticari kayıtları üzerinden de, hesaplanan zarar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bu husus davacının lehine olup, istinaf edenin sıfatına göre kaldırma nedeni yapılmamış, eleştirilmekle yetinilmiştir. Ayrıca, hükme esas bilirkişi raporunda , davacının ticari defter kayıtlarına göre, son altı aylık aracın işletilip elden edilen kârı, buna ilişkin fatura miktarları itibari ile yıpranma payı bakım masrafı ve genel masraflar ile işçilik ücreti düştükten sonra bakiye miktar tespit edilmiş olup, davacının aleyhine olan kayıtları bakımından 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi hükmü gereği kesin delil olan defter kayıtları doğrultusunda yapılan hesaplamada hata bulunmadığından, davacının yerine görülmeyen istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle, davalı vekilinin miktar yönünden kesin karar olması nedeniyle usulden reddine, davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı vekilinin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2021 tarih ve 2019/528-2021/901 sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
1-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
B)Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2021 tarih ve 2019/528-2021/901 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gerekli 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip