Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2360 E. 2023/61 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/2360
KARAR NO : 2023/61

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/820
KARAR NO : 2021/138
KARAR TARİHİ : 15/02/2021
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 26/05/2021
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … – [16261-62983-22282] UETS
Av. … – [16243-42059-57970] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16967-69759-88982] UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (sigorta rücu)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 10/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2023

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından sigorta edilen, davalı …’ın maliki ve sürücüsü bulunduğu 77 DH 948 plaka sayılı araç ile 16.10.2018 tarihinde alkollü sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken meydana gelen trafik kazası sonucu Muzaffer Gündoğar’ın ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %100 oranında kusurluğu olduğunu, dava dışı üçüncü kişinin % 21,8 oranında malul olduğunu ve üçüncü kişiye 26/08/2019 tarihinde 89.468,00 TL ödeme yaptığını, ödenen tutarın alkollü araç kullanımı nedeniyle sigortalısından rücuan tahsili istemi ile davalı aleyhinde başlatılan Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2019/14161 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu bildirerek itirazının iptaline ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, ceza dosyasının Mudanya Asliye Ceza Mahkemesinde devam etmekte olduğunu, dosyaya sunulan delilleri kabul etmediklerini, ceza dosyasında olayın gerçekleşme şekli davacının iddiaları gibi olmadığını, buna ilişkin delillerin ceza dosyasında mevcut olduğunu, kusurun da tümüyle müvekkilinin üzerinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile davalının Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2019/14161 Esas sayılı icra takibine itirazının iptali ile icra takibinin 89.468,00 TL asıl alacak, 2.139,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.607,88 TL üzerinden devamına, yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesi tarafından deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, ceza yargılaması sırasında alınan Adli Tıp Raporuna göre dava dışı kişinin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğunun tespit edilmesine rağmen hükme esas alınan raporun resmi bir Adli Tıp raporuna binaen hazırlanmadığı için hatalı olduğunu ve raporlar arasındaki çelişki giderilmediğinden karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, 2004 sayılı İİK 67 maddesi kapsamında itirazın iptali talebine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık tazminata esas davacı … şirketinin ödeme yaptığı dava dışı zarar gören üçüncü kişideki maluliyet oranıdır.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Tüketici Mahkemesinde açılan davanın yapılan incelemesi neticesinde dava konusu aracın tescil bilgilerinde yük nakli için özgülendiği ve aracın kapalı kasa kamyonet olması nedeniyle kullanım şeklinin ticari olması nedeniyle taraflar arasında tüketici- satıcı ilişkisi bulunmadığından uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kesinleştiği ve süresinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebi üzerine Ticaret Mahkemesine gönderildiği ve davaya Ticaret Mahkemesi tarafından devam edilerek karar verildiği görülmüştür.
Mahkemelerin görevi, dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekmektedir. HMK.’nun 1.maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla belirlenir.Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bunun yanında aynı yasanın 83. maddesi uyarınca, eğer taraflardan bir tanesi tüketici ise onun yaptığı işlemler ile ilgili olarak diğer yasalarda bir düzenleme varsa, buna rağmen bu işlemin tüketici işlemi olduğu ve bu yasanın görev ve yetkiye dair olan düzenlemesini engellemeyeceği, belirtilmiştir.
Taraflar arasında zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesi akdedildiği sabit olup uyuşmazlık davalının aracının ticari olup olmadığı ve buna bağlı görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi mi Tüketici Mahkemesi mi olduğu hususudur.
Görevli mahkemenin tayininde davacı … şirketi ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.( Yargıtay 17. H.D. 30/09/2019 tarih ve 2016/20042 E 2019/8685 K)
Somut olaya bakıldığında davaya konu aracın cinsi poliçede ve ruhsatında “kamyonet” yazılıdır. Davalıya ait aracın poliçede ve ruhsatta ticari olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmadığı gibi taraflarca davalı gerçek kişinin tacir olduğu da iddia edilmemiştir. Benzer konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 17.04.2013 tarihli 2012/13-1217 E.-2013/55 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, uyuşmazlığın çözümünde davaya konu aracın hangi amaçla kullanılmak üzere satın alındığının tespiti önem taşımaktadır. Davalının aracı ticari amaçla kullanmak üzere aldığını beyan ederek aracı “ticari ” olarak tescil ettirmemiş olması karşısında, aksi de taraflarca ispatlanamamış olmasına göre aracın hususi amaçla satın alındığının kabulü gerekmekte olduğundan mahkeme tarafından davacı … şirketi ile davalı sigortalısı … ile arasındaki ilişki 6502 sayılı Yasanın 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanması nedeniyle davaya Tüketici Mahkemesi tarafından bakılarak sonuçlandırılması gerekirken esasa girilerek karar verilmiş olması nedeniyle davalı vekilinin sair istinaf istemleri incelenmeksizin istinaf isteminin kamu düzeni bakımından kabulü gerekmiştir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1. fıkrası (a-3) bendi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2021 tarih ve 2020/820 – 2021/138 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan 1.565,00 TL nisbi istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yargılama sonunda verilecek gerekçeli kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 10/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip