Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/23 E. 2021/63 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2
KARAR NO : 2021/63

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR TARİHİ : 29/04/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 28/08/2019
DAVACI : … – TC …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde, müvekkiline ait 16 MEN 90 plakalı Ford Transit ticari araca, davalılardan Mustafa Mutlu’nun 16 ZM 564 plakalı tır ve 34 HYE 59 plakalı dorsesiyle çarpması sonucunda müvekkilin vasıtasının hasar ve zarara uğradığını, kaza sonucunda müvekilin vasıtasını davalı Fort Otosan şirketinin Yalova Bayiliğine götürdüğünü, burada gerek tamir, gerekse parça bekleme nedenleriyle 90 gün süreyle müvekkilin aracının atıl kaldığını, ticari faaliyetinde, günlük 300,00 TL kazanç kaybına uğradığını, ayrıca 2017 model aracın kaza nedeniyle ortalama 8.000,00 TL değer kaybına uğramış olduğunu, dava konusuyla davalılardan Mustafa Mutlu’nun %100 kusurlu olarak müvekkilin park halindeki vasıtasına çarpması sonucu olduğunu, diğer davalı … Otosan şirketinin Yalova Bayiliğinin de parça temini nedeniyle uzun süre bekleterek müvekkilin gelir kaybına neden olduğunu, bu nedenlerle müvekkilin olay nedeniyle uğramış olduğu 27.000,00 TL gelir kaybı ve 8.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 35.000,00 TL zararın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim A.Ş vekili cevap dilekçesinde, kazaya karıştığı iddia edilen 16 ZM 564 plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 22668489 nolu 12/08/2017-2018 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında, kaza tarihinde araç başına maddi zararlar için azami teminat limiti 33.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluğu azami teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olup sadece gerçek zararlara ilişkin olduğunu, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davaya konu kazaya ilişkin olarak kusur oranlarının tespitine, müvekkil şirketin dolaylı zararlardan sorumlu olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ford Erdeğer Otomotiv A.Ş vekili cevap dilekçesinde, davaya konu aracın kazadan sonra 19/12/2017 tarihinde müvekkil iş yerine getirildiğini, aracın değişmesi gereken parçalar tespit edildikten sonra aracın davacının talep ve rızasıyla eksik parça temin edildikten sonra değiştirmeye getirmesi hususunda anlaşılarak kendisine bırakıldığını, parça geldiğinde, değişiminin bir hafta içinde yapılarak 27/03/2018 tarihinde davacıya aracın teslim edildiğini, iddia edildiği şekilde aracın 90 gün şirket nezdinde kalmadığını, söz konusu kaza neticesinde davacının aracında meydana gelen gelir ve değer kaybında müvekkile izafe edilebilceck bir kusurun bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde, her ne kadar aleyhine tazminat davası açılmış ise de davacı tarafın zararının gerek değer kaybı, gerekse kazanç kaybı sigorta tarafından karşılandığını, açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan keşif, ve mahallinde dinlenen tanık beyanları ile alınan trafik bilirkişi raporundan, kazanın oluşumunda 16 ZM 564 plakalı araç sürücüsü Mustafa Mutlu’nun %100 oranında kusurlu olduğu, davalı-araç maliki …’nun tehlike sorumluluğu gereği plakalı aracın ZMM sigortacısı davalı … şirketinin de poliçe genel şartları kapsamında talep edilen maddi zararlardan kusur oranında sorumlu olduğu, makine mühendisi bilirkişi raporundan, davacıya ait 90 plakalı araçta oluşan değer kaybı bedelinin, 3.500,00.-TL, aracın tamir süresi 15 gün olduğu kazanç kaybının bu şekilde 2.250,00.-TL olduğunun belirlendiği, 03.05.2018 tarihinde sigorta şirketi tarafından 3.393 T.L değer kaybı ödemesi yapıldığı anlaşıldığından, kalan miktar olan 107 T.L değer kaybı bedeli üzerinden davanın kısmen kabulüne. diğer davalı … yönünden aracın 90 gün serviste bekletildiğinden bahisle kazanç kaybı talep edilmiş ise de, dinlenen tanık anlatımlarına göre gecikmenin yedek parça beklenmesinden kaynaklandığı aracın yürür vaziyette malikine teslim edildiği ve bilgilendirme yapıldığı, araçtaki hasarın kullanıma engel teşkil etmediği gibi, araç tescil belgesinde kullanım amacı hususi olduğundan davacının kazanç-gelir kaybı talep etme hakkı da bulunmadığı kanaatiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yolu başvurusunda, müvekkilinin zahirecilik işi ile iştigal ettiğini ve bu malların gerek alımı gerekse satışı hususundaki tüm nakliye işlemlerini kendine ait kamyoneti ile yaptığını, mahkeme ve bilirkişi tarafından müvekkilinin işi nedeniyle kullandığı aracının ticari olup olmadığının işin gerçekleşmesi açısından önem arz edemeyeceğinin bunun bir bedeli olacağının hayatın olağan akışına ve ticaret kurallarına uygun olduğu halde göz ardı edildiğini, müvekkilinin ticaretle uğraşan bir esnaf olması nedeniyle her işini kendisine ait zarar gören araç ile yaptığını ve aracın müvekkilinin hiç kusuru olmaksızın hasara uğradığını, davalı yetkili firma yetkilisinin tanık olarak keşif mahallinde alınan beyanında yedek parça teminin 2 ayı aşkın bir zaman aldığını ve dava konusu vasıtayı bu sürede beklettiklerini kabul ettiğini, müvekkilinin ticari itibarını zedelememek için kazaya uğramış darbeli ve çirkin görünen aracı ile nakliye yapmak istemediğini, davalı yetkili firmanın keyfi olarak aracı beklettiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan kazanç ve değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, gerçekleşen kaza nedeniyle davacının aracında meydana geldiği iddia edilen değer kaybı ile kazanç kaybından davalıların sorumlu olup olmadığı hususundadır.
Mahkeme tarafından verilen kararın davacı vekili tarafından kazanç kaybına ilişkin kısmının istinaf edildiği ve davalı … tarafından mahkeme kararının hüküm kısmında 107 TL vekalet ücretinin kimden tahsil edileceğinin yazılmadığını beyanla hükmün düzeltilmesi istemi kapsamında talepte bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde gerçekleşen kaza nedeniyle aracın hasar gördüğünü ve tamir süresi boyunca aracı kullanamadığını beyanla zararını talep ettiği ancak bu zararına ilişkin dilekçe ekinde herhangi bir delil ibraz etmediği ayrıca mahkeme tarafından ön inceleme duruşmasında HMK 140. maddesi kapsamında dava dilekçesinde bildirilen ancak mahkemeye sunulmayan delillerin ibrazı hususunda yapılan ihtara rağmen her hangi bir delil listesi ibraz etmediği, dinlenen davalı tanık beyanları ile, aracın tamir süresince davacıya teslim edildiği olgusunun ispat edildiği, alınan bilirkişi raporunda araçta oluşan hasar nedeniyle aracın trafiğe çıkmasında engel bulunmadığı ve yedek parça bekleme süresinde aracın kullanılabilecek durumda olduğunu tespit edildiğinden ilk derece mahkemesi tarafından kazanç kaybına ilişkin talebin reddine ilişkin kararında dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır.
Her ne kadar, davacıya ait kazalı aracı tamir eden davalı … Ford Erdeğer Otomotiv A.Ş. kazanın oluşumunda kusurlu olmadığı gibi, 2918 sayılı KTK 85 vd. maddelerinde açıklanan şekilde sürücü, işleten ya da kaza anında araç üzerinde hakimiyeti bulunan diğer kişilerden olmadığından değer kaybı zararından sorumlu değil ise de, bu yönüyle kararın kamu düzenini ilgilendirmediği, bu davalının da istinaf başvurusu bulunmadığından, “müşterek müteselsil sorumluluk” esasına göre sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bu yönüyle karar eleştirilmekle yetinilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkeme hükmünün davacı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmında hangi davalıdan tahsil edileceğinin açıkça belirtilmemiş olması nedeniyle kararın düzeltilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
Hükmün tashihini düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 304/1. maddesinde; “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Bu düzenleme kapsamında davalının vekalet ücretinin hangi davalıdan tahsil edileceğine ilişkin hükümde açıklık bulunmadığına dair iddialarının hükmün tashihine ilişkin HMK 304. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla bu hususun yeniden yargılama yapılmayı gerektirmediği ve hükmün bu kısmının düzeltilmesi gerektiği, davacı lehine takdir edilen vekalet ücretine ilişkin kısmın düzeltilmesi suretiyle, ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesi karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353-(1)/b-1 maddesince esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2019 tarih ve 2018/807- 2019/697 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 29/04/2019 tarih 2018/807 esas 2019/697 karar sayılı ilamının hüküm kısmının 6 nolu bendinin”’-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 107 TL vekalet ücretin davalılar … ve Sigorta Şirketinden müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ”şeklinde DÜZELTİLMESİNE
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 -TL istinaf karar ve ilam harcının alınması gerekli 59,30 TL nin mahsubu ile 14,90 TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat olarak kaydına,
4-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan iş bu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip