Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/229 E. 2021/355 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO :…….
KARAR NO : …………

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ………..
KARAR NO :………..
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 06/05/2019
DAVACI : … -… (Müteveffa)
VEKİLİ : Av. … -G………..
MİRASÇILAR :1- …-…
……….
2-…-…
…………..
3-… -…
……………
………
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … -……………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … şirketlerinden………..nolu sigorta poliçesi ile sigortalı olan …sevk ve idaresindeki …………..plaka sayılı otobüsün seyir halindeyken sağ ön kısmıyla aynı istikamette seyir halinde olan davacı müvekkilinin sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete çarparak davacı müvekili yolun sağ tarafında durmakta olan diğer davalı … şirketi ……………………. nolu sigorta poliçesi ile sigortalı ………’in sevk ve idaresindeki ………plaka sayılı kamyonetin altına düşürmesine müteakip kamyonetin dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde hareket etmesi neticesinde davacı müvekkilinin yaralandığı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, davacı müvekkilinin tedavi edilmesine rağmen vücudunda kazadan dolayı meydana gelen hasarın giderilemediğini, kaza sebebiyle yaralanan davacı müvekkilinin sakat kaldığını, kaza sonrasında müvekkili tarafından davalılardan ……. başvurulduğunu, herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı … şirketlerinin dava açılmasına sebebiyet verdikleri için kazadan dolayı sorumluluğu ve faiz sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenle faiz başlangıç tarihi olarak kaza tarihinin temel alınması gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, müvekkilinde oluşan zarara ilişkin 1.000 TL sürekli sakatlık tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte kusurları oranında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde……… Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlendiği ifade edilen soruşturma dosyasından anlaşıldığı üzere dava konusu kazanın ………. ili sınırları içinde gerçekleştiğini, davanın yetkisiz mahkeme olan Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olup, yetkili İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yaralanan veya maluliyetinin olduğu iddia edilen davacının kaza sırasında kask ve koruyucu tertibat takmadığını, davacının kazada olmasa bile maluliyette kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılması kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, kusur tespitinin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılmasını, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde sorumluluk sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıda sürekli iş göremezlik maluliyeti bulunmadığının, alınan heyet raporunun olaya uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kaza ile ilgili çelişki oluşturabilecek başka bir rapor olmadığından rapora itibar edilerek sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, müvekkilinin maluliyeti ile ilgili adlı tıp kurumundan rapor aldırılmadığını, dosya içerisinde mevcut bulunan engelli sağlık kurulu raporu ve tek hekim raporu ile Ege Üniversitesinden aldırılan raporlar arasında çelişki bulunduğunu, Ege Üniversitesinden alınan raporun diğer raporlarla çelişkili olması nedeniyle çelişkinin Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile giderilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık trafik kazası nedeniyle davacıda sürekli maluliyet ve davalı … şirketinin sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususudur.
Davalı … tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu ve İlk Derece Mahkemesi tarafından yetki itirazı hakkında karar verilmeden yargılamaya devam edildiği görülmekle bu husus istinaf sebebi yapılmadığından sadece eleştirmekle yetinilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesi ile dosya içerisinde bulunan engelli raporu ile Ege Üniversitesinden alınan rapor arasında çelişki bulunduğunu beyanla çelişkinin giderilmesi için ATK dan rapor aldırılmasını talep etmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacı ile ilgili Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor alındığı ve alınan raporda kaza nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunmadığının tespit edildiği ve alınan raporun yeterli, gerekçeli ve denetime açık olduğu görülmekle her ne kadar davacı vekili tek hekim tarafından verilen engelli raporu ile maluliyet raporunun çelişkili olduğunu beyanla ATK’ dan rapor aldırılmasını talep etmiş ise, tek hekim raporunda davacının engelinin hipertansiyon ve kronik böbrek yetmezliği ile ilgili olduğu kazadaki yaralanmasının ise sağ ayak bileğinde olduğu bu yönüyle Üniversite Hastanesinden alınan rapor ile tek hekim raporu arasında çelişki bulunduğundan bahsedilemeyeceğinden Üniversite Hastanesinde alınan raporun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf istemi yerinde değildir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 29/01/2019 tarih ve ……… sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 14,9 -TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat olarak kaydına ,
3-İstinaf yargılama giderinin gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip