Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2277 E. 2023/239 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/2277
KARAR NO : 2023/239

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1647
KARAR NO : 2021/573
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 26/07/2021
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16248-42184-57286] UETS
DAVALILAR : 1-…
2-… – …
VEKİLİ : Av. … – [16248-42388-34939] UETS
3-…

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2023

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 17/12/2016 günü davalılardan …’ın araç sürücüsü olduğu 16 RM 423 plaka sayılı aracın ağır kusuruna dayalı, 3 aracın karıştığı trafik kazası yaşandığını, yaşanan kazada davacının ağır derecede yaralandığını, vücudunda kırıklar meydana geldiğini ve çok uzun süre hastanede yattığını, davacının kaza nedeniyle oluşan hasarının kalıcı olduğunu, bu elim kazada araç sürücüsü …’ın, araç sahibi Redoks Mühendislik’in ve suça konu aracının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını gerçekleştiren Anadolu Sigorta’nın birlikte sorumlu olduklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminat ile 75,000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/12/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Redoks Müh. Bilg. Kalıp Mak. San. Tic. Lti şirketi vekili cevap dilekçesi ile, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki 16 NDP 13 plakalı kamyonete davacının yolcu olarak içinde bulunduğu sürücü İbrahim Karahasanoğlu’nun sevk ve idaresindeki 35 DS 880 plakalı otomobilin seyir halinde arkadan çarptığını, ilk kazaya sebebiyet veren ve kusurlu olan tarafın davacının içinde bulunduğu araç olduğunu, davacının yolcu olduğu aracın sürücüsünün alkollü olduğunu bilerek aracına bindiğini, bu nedenle davalılara karşı bu davayı yöneltemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.ş vekili cevap dilekçesi ile, 17.12.2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, 16 RM 423 plakalı aracın davalı şirkete 18.05.2016/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabildiğini, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, manevi tazminatın ZMMS poliçesi kapsamında olmadığını, faizin hatalı talep edildiğini, davalı … şirketinin temerrüde düşmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi ile, mahkemece alınan bilirkişi raporunun kaza anı ve sonrası krokilerinin baz alınarak hazırlandığını, bu krokilerin hatalı olduğunu, kaza yeri fotoğrafları ve tanıkların beyanlarıyla da bu durum sabit olduğunu, kaza anı krokisinde sağ şeritte ilk çarpma noktası ile sol şeritte ikinci çarpma noktası belirtilirken, kaza sonrası krokisinde emniyet şeridinin hemen hizasında sağ şeritte son çarpma noktası belirtildiğini, dolayısıyla iki çarpma noktası arasında çelişki bulunduğu gibi, kaza mahallinin konum itibariyle U dönüşü kavşağı yaklaşımı sol şerit bağlantı yolu ek şeridinin var olduğu krokide gösterilmediğini, bütün bunlara ek olarak krokide 3 şeritli olarak gösterilmesi gereken yolun 2 şeritli olarak gösterildiğini, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunun da hatalı olduğunu, gerçekleşen ikinci kazada … %100 kusurlu olduğunu, mahkeme kararının hatalı krokilendirme ve çelişkili bilirkişi raporuna dayandığını bildirmiş ve kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacının kaza sırasında dava dışı İbrahim Karahasanoğlu’nun kullandığı 35 DS 880 plakalı otomobilde yolcu olarak bulunduğu, araçtakilerin tamamının alkollü olduğu, zincirleme kaza sırasında davacının yaralandığı sabittir.
Uyuşmazlık kazadaki kusur durumuna ilişkindir.
Adli Tıp Kurumunun 08.04.2021 tarih ve 42895 sayılı raporunda; 17/12/2016 tarihinde saat 23:00 sıralarında sürücü İbrahim KARAHASANOĞLU yönetimindeki 35 DS 880 plaka sayılı otomobil ile D.200-04 sayılı devlet karayolunu takiben Balıkesir istikametinden Bursa yönüne sağ şerit üzerinde seyir halinde iken kaza mahalli olan 52. km’ye geldiği esnada aracının ön kısımlarıyla; önünde aynı yöne doğru seyir halindeki sürücü … yönetimindeki 16 NDP 13 plakalı kamyonun arka kısımlarına çarpıp, çarpmanın etkisi ile sol şeridi de kapatacak şekilde kaplama içerisinde durması akabinde arka kısımlarına gerisinden aynı yöne doğru hareket halinde olan davalı sürücü … yönetimindeki 16 RM 423 plaka sayılı otomobilin ön kısımları ile kaplama içerisinde önlemsiz vaziyette duran mevzu bahis otomobile çarpması sonucu 35 DS 880 plaka sayılı otomobilde yolculuk yapan …’ıın yaralanması ile neticelenen dava konusu kazada, sürücü İbrahim KARAHASANOĞLU’nun % 100 oranında kusurlu, sürücü … ve davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu belirtilmiştir.

Kaza tespit tutanağında; meydana gelen ilk çarpmadan dolayı 35 DS 880 plakalı otomobilin yol ortasında hareketsiz ve ışık donanımı kapalı halde kaldığı, ilk çarpmanın sağ şerit üzerinde olduğu daha sonra bu çarpma nedeniyle 35 DS 880 plakalı otomobilin arka kısmının sol şeritte olacak şekilde çapraz konumda iki şeridi de kısmen kapatacak şekilde kaldığı ve daha sonra ikinci çarpmanın sol şerit üzerinde meydana geldiği ile sürücü İbrahim KARAHASANOĞLU’nun 1,91 promil alkollü olduğu tespit edilmiştir.
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan 05/08/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda: Sürücü İbrahim KARAHASANOĞLU’nun %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü … ve sürücü … ‘ın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan 05/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü İbrahim KARAHASANOĞLU’nun tam kusurlu (%100) olduğu, sürücü …’ın kusursuz, davalı sürücü …’ın kusursuz oldukları belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince Karacabey C.Başsavcılığına sunulmak üzere hazırlanan 22.02.2018 tarihli raporunda;sürücü İbrahim KARAHASANOĞLU’nun asli ve tam kusurlu olduğu, sürücü … ile …’ın ise kusursuz oldukları belirtildiği,
Kazanın oluş şekli ve birbiri ile uyumlu kusur raporlarına göre davacının yaralandığı kazada davalıların kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının kazadan kaynaklı taleplerini kusuru bulunmayan kişilerden talep edemeyeceğine ilişkin yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2021 tarih, 2018/1647 esas, 2021/573 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye120,60 -TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce, harç tahsil, gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 26/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye-…


Üye-…


Katip