Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2181 E. 2022/1543 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/2181
KARAR NO : 2022/1543

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/414
KARAR NO : 2021/479
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 02/07/2021(Davacılar), 18/06/2021 (Davalılar)
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
VEKİLİ : Av. … – [16501-05089-27912] UETS
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. … – [16962-69665-42891] UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 04/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın usulden reddi ile tefrikine dair verilen karara süresi içinde davacılar ve davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi Tahsin Öz’ün 26.05.2017 tarihinde İnegöl’de meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın kusurlu olduğunu, konu ile ilgili olarak müvekkilleri adına diğer davalı Mapfre Sigorta’ya destekten yoksun kalma tazminatı için başvurulduğunu ancak başvuruya olumlu yanıt verilmediğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkillerinin dayanılmaz acılar çektiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsili ile müvekkillerden eş … adına 50.000 TL, Çocukları … ve … adına ayrı ayrı, 25.000 TL olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davalılar … ve … hakkında dava açılmadan evvel zorunlu ara buluculuk yoluna müracaat edilmemesi nedeniyle davanın tefriki ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların ve müvekkillerinin ikametgahlarının İnegöl olması nedeniyle yetkili mahkemenin İnegöl Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, kazada asli kusurun müteveffaya ait olduğunu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin KTK 111 maddesine göre yeterli olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebi yönünden müvekkillerinin sosyal ekonomik durumları dikkate alınarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacılar tarafından açılan davanın mahiyeti itibariyle zorunlu ara buluculuk dava şartına tabi olduğu ve davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla davacıların davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, dava konusu olayın trafik kazası olması nedeniyle haksız fiil hükümlerine tabi olduğunu ve sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden ticari dava olmadığını bu nedenle zorunlu ara buluculuk dava şartına tabi olmamasına rağmen mahkeme tarafından tefrik edilerek dava şartı yokluğundan ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının reddi nedeniyle her bir davacı yönünden müvekkili lehine ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Davacılar vekili tarafından kazaya karışan aracın sürücüsü, işleteni ve aracın ZMM sigortacısına karşı Ticaret Mahkemesinde dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı gerçek kişi işleten ve sürücü hakkında açılan davanın tefriki ile ayrı esasa kaydına karar verildiği ve davalı gerçek kişiler hakkında davacı tarafından dava açılmadan evvel zorunlu arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari olup, TTK 5/1 maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.
Somut olayda, asıl davada davalılardan Mapfre Sigorta AŞ, kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Sigorta hukuku; 6102 sayılı TTK’nın 6. kitabında, 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu mali sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, bu durumda 6102 sayılı TTK’da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle TTK 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereği dava ticari niteliğinde ve asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olup dava tarihi itibarıyla Bursa Adliyesi’nde müstakil Ticaret Mahkemesi bulunmakla, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesindedir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup, 6325 sayılı HUAK 18/A-2 maddesinde”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucuk tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu düzenlemelere göre, 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava öncesi uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurulup, anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir.
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan işbu davada davalılar arasındaki ilişki 6100 sayılı HMK 57/1-a maddesi uyarınca ihtiyari dava arkadaşlığı olup, HMK 58 maddesi uyarınca ihtiyari dava arkadaşlığında, davaların birbirinden bağımsız olduğu ve dava arkadaşlığından her birinin diğerinden bağımsız hareket ettiği düzenlenmiştir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi hakkındaki tazminat istemli davanın mutlak ticari dava olması ve 6352 sayılı HUAK 18/ A-2 maddesi uyarınca ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilmesi gerekmektedir Ancak, diğer davalılar (gerçek kişi) hakkında açılan davanın ticari bir dava olmaması ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanması ile uyuşmazlıkta 6098 sayılı BK ve 2918 sayılı KTK hükümleri uygulanacak olması nedeniyle davalılar … ve Fuat Yener hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasında zorunlu arabuluculuk hükümlerinin uygulama alanı bulamayacağı gözetilmeksizin dosyanın davalılar … ve … yönünden tefriki ile davalılar … ve … hakkında ara buluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacılar vekilinin bu husustaki istinaf istemenin kabulü gerekmiştir.
Kabule göre, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 3/2 maddesi gereği, red sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilir. Davanın, ön koşul yokluğundan reddedildiği, tüm davalılar için red sebebinin ortak olmasına göre davalılar yararına tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerekmekte olup mahkemenin bu husustaki takdirinde isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 4 HD, 2021/19275 E- 2021/10770 K sayılı ilam)
Bu durumda mahkeme tarafından dava konusunun aynı olması ve aynı raporların alınacak olması nedeniyle aralarında bağlantı bulunduğu ve davacılar tarafından başlangıçta birlikte dava açılması nedeniyle iş bu dosyanın tefrik edilen ve yargılaması devam Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/474 esas sayılı dosyası ile birleştirilerek yargılamaya Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/474 esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesi doğru olacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (a-4) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,
a)Alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcının yatırılan 59,30 TL’den mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davalıların istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 29/04/2021 tarih ve 2021/414 – 2021/479 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
a)Davacılar tarafından yatırılan 59,30-TL nisbi istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yargılama sonunda verilecek gerekçeli kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 04/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza