Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1975 E. 2022/2007 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1975
KARAR NO : 2022/2007

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/949
KARAR NO : 2018/669
KARARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının da sahibi olduğu Bursa Organize Sanayi Bölgesindeki parsele duvar ördüğünü, Organize Sanayi Bölgeleri Mevzuatı ve Uygulama Yönetmeliğine göre komşu parsellere örülen duvarların giderlerinin komşu parsel sahiplerince eşit oranda ödenmesi gerektiğini, davacı şirketin davalının parselini de kapsayan duvar ile ilgili yaptığı harcamaları davalıdan istediğini, ancak davalının olumsuz yanıt verdiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı cevap dilekçesi ile, davacı şirketin kendisi ile herhangi bir irtibat kurmadan duvarı kendi başına ördüğünü, davacı şirket yetkililerini tanımadığını, duvarın tam sınırda olup olmadığının da belli olmadığını, bu masrafı borcu olduğundan dolayı ödeyemeyeceğini, davacı şirket yetkilileri duvar örmeden önce kendisiyle görüşmüş olsalardı bu durumu kendilerine anlatarak daha uygun bir zamanda birlikte hareket edebileceklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, komşuluk hukuku ilkeleri gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi ile, Türk Medeni Kanunu’nun hükümlerine göre davalının arsasında davacı şirket tarafından örülen dava konusu duvarın davacı ile davalının paylı malı sayıldığını, davalının bu duvarın kendi payına düşen giderlerine katılmakla yükümlü olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, Organize Sanayi Bölgeleri ve komşuluk hukuku hükümlerinden kaynaklı alacak davasıdır.
Dava, müşterek sınıra yapılan istinat duvarı nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 721. maddesi gereğince iki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar her iki komşunun paylı malı sayılır. Kanunun 749. maddesinde de her arazi malikinin, taşınmazının sınırının çit veya duvar gibi sınırlıklar ile çevrilmesi için yapılan giderleri karşılayacağı belirtilmektedir.
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 43/f-3. maddesi “Tahsisi yapılmış parseller arasında parsellerin konumu ile kot farklılıklarından dolayı şev düzenlemesi için teknik gerekliliklerine, can ve mal güvenliğinin temini bakımından istinat duvarı yapılması yükümlülüğü ilgili katılımcılara aittir. Uyuşmazlık halinde bu konudaki tespitler OSB yönetim kurulunca yapılır. Bu tespitlere göre tarafların duvar inşa bedeline katılım payı belirlenir. Duvar inşa katılım bedelinin tahsilinde, katılımcılardan herhangi birisinin tesisini faaliyete geçirip geçirmediği dikkate alınmaz” şeklinde düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü sakınından özel düzenleme olan organize sanayi bölgeleri yasasna dayanılarak çıkarılan yönetmelik kapsamında öncelikle OSB yönetim kurulunun davaya konu sınır duvarının gerekip gerekmediğini tespit etmesi ve sonucuna göre tarafların duvar inşa bedeline katılım payı belirlendikten sonra Mahkemece mahallinde keşif yapılarak duvarın ihtiyacı karşılayacak nitelikten farklı özellik ve ölçüde yapılıp yapılmadığı da değerlendirmek suretiyle müşterek sınıra asgari ölçülerde yapılması gereken bir istinat duvarı maliyetinin işin yapıldığı yılın mahalli rayiçlerine göre hesaplattırılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf istemi yerinde bulunmuştur.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2018 tarih ve 2017/949 – 2018/669 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye – …


Katip