Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R
DOSYA NO : ……
KARAR NO :………..
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ………….
KARAR NO : ……………
KARAR TARİHİ : 09/07/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 10/10/2019
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
VEKİLİ : Av. … -………….
DAVALI : ……………
VEKİLİ : Av. … – …………….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müteveffa …’ın dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki davalı … tarafından sigortalı bulunan 34 …plakalı otomobil içerisinde kaza tarihinde yolcu konumunda bulunduğunu, …’ın sevk ve idaresindeki aracın Bursa istikametinden Seçköy Mahallesi istikametine doğru seyir halindeyken kaza yaptığı mahale geldiğinde, alkolün de kendisine verdiği etkiyle araç hakimiyetini kaybederek yolun gidiş istikametine göre sağ tarafından yol dışına çıkarak yol kenarında bulunan incir ağacına çarpması sonucunda müvekkilerinin yakını …’ın vefat ettiğini, dava dışı sürücünün sebebiyet verdiği kaza nedeniyle ceza dosyası kapsamında yargılanmasının devam ettiğini, müvekkili …’ın müteveffanın eşi, …’ın müteveffanın babası, …’ın ise annesi olduğunu, meydana gelen kazadan mütevellit maddi tazminatın tahsili amacıyla davalı … şirketine başvurulduğunu ve toplam 169.270,00.-TL ödeme yapıldığını, müvekkillerine, müteveffanın maddi anlamda destek sağladığı yakınları olduğundan şimdilik 100,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacılara yapılan ödeme ile müvekkili şirketin sorumluluğunun son bulduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu tutulduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranını tespiti bakımından dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiği, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiği, müteveffanın alkollü sürücünün aracına bindiğini, işbu husus zararın oluşmasında etkili olduğundan Yargıtay kararları gereğince hesaplanacak tazminattan müterafik kusurun tenzili gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı … için 45.626,56.-TL, davacı … için 10.431,20.-TL, davacı … için 7.774,09.-TL olmak üzere toplam 63.831,85.-TL destekten yoksun kalma tazminatının 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, dava konusu trafik kazasında müteveffanın kaza yapan araçta yolcu olduğunu,kazaya ilişkin kusuru bulunmamasına rağmen mahkemece müterafik kusurlu bulunmakla beraber bu hususta kusur indirimi yapılmasının hukuki bir izahı bulunmadığı, yerel mahkemenin rapor alınmaksızın maddi tazminat bedelinde yapmış olduğu hakimin takdirine mütevellit %20’lik müterafik kusur indirimi ile birlikte istemin reddine yönelik hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talebine yöneliktir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, maddi tazminat türü olup, hukuka aykırı fiil sonucunda ölen kişinin destek verdiği kişilerin; ölen kişinin yokluğunda alacağı destekten mahrum kalması ve sonucunda hayat kalitelerinin düşmesi vs. sebeplerle, bu ölümden kusurlu olarak sorumlu olan kişiden alacakları tazminattır.
Desteğin çocuksuz olması durumunda desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların, eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır ( Yargıtay 17. HD 2020/3231 E. – 2021/2851 K. sayılı ilam).
Aktüerya bilirkişice kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile;2918 sayılı KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, TRH 2010 yaşam tablosu, Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın, tazminatın, aktüerya bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hesaplanması gerekecektir (Yargıtay 17 HD, 2019/3292 E.,2021/1848 K. sayılı ilam). Taraflarca bu sebeple istinaf yoluna başvurulmadığından istinaf incelemesine konu edilmemiştir.
6098 sayılı TBK 52 maddesi gereği,zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmışsa hakim, tazminatı indirebilecek veya tamamen kaldırabilecektir. Zarar görenin kendi menfaatlerini korumak için makul bir insanda beklenen davranışta bulunmayarak, zararın meydana gelmesinde veya artmasında etkili olmasına müterafik (bölüşük) kusur olarak adlandırılır. Zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, öğreti ve Yargıtay uygulamalarıyla da benimsenmiştir. Yargıtay ‘ın yerleşik uygulaması gereği, müterafık kusur indirimi oranı %20 olup maddi tazminattan bu oranda indirim yapılması gerekir.
Somut olayda müteveffanın, dava dışı sürücü …’ın alkollü araç kullandığı bildiğinin kabulünün gerektiği, ödenecek tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacılar vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 09/07/2019 tarih ve …………. sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince, davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…
Başkan
…
e-imza
…
Üye
…
e-imza
…
Üye
…
e-imza
…
Katip
…
e-imza