Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1921 E. 2022/2117 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ….. … …HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
… HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : …
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
… KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan …’ın adına kayıtlı ve … tarafından poliçe ile sigortalı olan …ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın … tarihinde … yolu istikametinden …ne seyir halinde iken… fabrikası hizasına geldiği esnada aynı istikamette gitmekte olan … plakalı aracın arka kısmına çarptığını, çarpma sonucu … plakalı aracın da sol orta kısmına çarptığını, çarpma sonucu … plakalı araçta bulunan davalı …’nin yaralandığını, kaza sonucu davacının bel kemiğinde ve vücudunun değişik yerlerinde hayati iç organlarında sürekli işgücü kaybı gerektirecek ölçüde yaralanmalar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda alkollü araç kullanan davalı …’ın tamamen kusurlu olduğunu, kaza sırasında henüz … yaşında olan davacı …’nin sürekli işgücü kaybedecek şekilde ağır şekilde yaralandığını, genç yaşta bu şekilde yaralanmasının davacıya büyük acı ve ızdırap yaşattığını ve halen yaşattığını, davalı Eşref Yapar’ın ise başkalarının hayatını hiçe sayarak alkol sınırının 3 katı üzerinde olan … promil alkol alarak aşırı alkollü şekilde ve hız sınırını aşarak kazaya sebebiyet verdiğinden … TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
Mahkemece, olayın oluş şekli, davacının yaşı, maluliyet bölgesi, tarafların sosyo ekonomik durumları ve paranın alım gücüne göre manevi tazminata hükmedilmesinin uygun bulunduğundan … TL manevi tazminatın olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile meydana gelen yaralanmadan ötürü manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı gerçek kişi, kabul edilen manevi tazminat hükmünü istinaf başvurusuna konu etmiştir.
Uyuşmazlık takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olup olmadığı hususudur.
Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; kusur, zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 56.] maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarihli ve 1966/7 E., 1966/7 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre; hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O hâlde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut hâlde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, TMK’nın 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 02.10.2018 tarihli ve 2017/17-1098 E., 2018/1384 K.; 02.03.2021 tarihli ve 2020/17-41 E., 2021/182 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının yaşı, yaralanması ve tedavi süreci, davalının kusur durumu ve kaza anında alkollü olması, paranın alım gücü, tarafların ekonomik sosyal durumu gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince, davacı lehine az manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Davacının kaza nedeniyle yüzünde iz kalması, yaralanmasının derecesi ve davalının kusur ile kaza anında alkollü olması gözetilerek davacı lehine … TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, takdir edilen manevi tazminat miktarı az olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple esas bakımından kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek esas hakkında hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … – … sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın kısmen kabulü ile, … TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Alınması gerekli 2.732,4-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,90 TL’den mahsubu ile bakiye kalan eksik 2.390,5 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
c)Davacı tarafından yatırılan 341,90 TL peşin harç ile 31,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan 238,5 TL davetiye gideri, 156,33 TL posta masrafı ve 300,00 TL ATK rapor ücreti toplamı 694,83 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 277,93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Davalı tarafından karşılanan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
f)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h)Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
3-Karar tebliğ, harç tahsil ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere … tarihinde oy birliği ile karar verildi.