Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/169 – 2021/241
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R
DOSYA NO : 2021/169
KARAR NO : 2021/241
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1257
KARAR NO : 2019/402
KARAR TARİHİ : 08/03/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 13/05/2019
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021
Davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara süresi içinde davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerin murisi ç’in, 08/07/2011 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı araç ile seyir halindeyken Afkonkarahisar-Ankara yolunun 6. Km’sinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle tek taraflı trafik kazası gerçekleştiğini ve müvekkillerin murisi ile araçta bulunanların bu kazada hayatını kaybettiklerini, aracın kaza tarihinde Axa Sigorta A.Ş’nin 9484612 acente kodlu acentesi tarafından 38514268 nolu sigorta poliçesi ile Karayolları Motorlu Araçların Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, KTK m. 85,92 ve TBK 53/3 ve 55 maddeleri gereğince murislerin desteğinden yoksun kalmalarından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksa kalma tazminatının kaza tarihi 08/07/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalı yana usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğu ancak davalının yasal süresi sonrasında sunduğu cevap dilekçesinde, 03/11/2011 tarihinde Azat Edinç mirasçılarına 23.628,34 TL yapıldığını, bakiye teminat limitinin dikkate alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davaya konu edilen tek taraflı trafik kazasının meydana gelmesinde 34 UK 8248 plakalı araç sürücüsü …’in %100 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin aracın ZMM poliçesi kapsamında poliçe limiti ile sorumlu olduğu, talep edilen destekten yoksun kalma maddi tazminat miktarı için davacılardan Mahmut Erdinç’ e 03/11/2011 tarihinde bir ödeme yapılmış olduğu, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca davacıya yapılan sigorta ödemesinin ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faiz de hesaplanarak ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatında indirim yapılarak talep edilen tazminat hakkında müteveffanın tüm kardeşleri ile birlikte anne babaya destekliği halinde davacı annenin karşılanmayan destek zararının 19.636,99 TL olduğu, davacı babanın karşılanmayan destek zararının 18.001,07 TL olduğu görülmekle ıslah dilekçesi ve rapor doğrultusunda anne baba yönünden davanın kabulüne, diğer davacı-kardeşler yönünden destek zarar taleplerinin şartları oluşmadığından maddi tazminat istemlerinin reddine ve her ne kadar davalı vekili, müteveffanın ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek bindiğinden müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmasını talep etmiş ise de bu iddiasını ve talebini cevap dilekçesinde ileri sürmediğinden dikkate alınmayarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporu ile müteveffanın anne babasına tek başına desteklediğinin kabulü halinde hesaplanan miktara göre karar verilmesi gerekirken diğer kardeşleriyle birlikte anne babasına desteklediğinin kabulü halindeki miktar üzerinden karar verilmesi ile davacı kardeşler yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri gerekçesiyle ret kararı verilmiş olması nedeniyle kararın hatalı olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık trafik kazası nedeniyle ölen destek için, davacıların destekten yoksun kalma tazminat talep edip edemeyecekleri ile talep edebileceklerse ne miktarda talep edebilecekleri hususudur.
Mahkeme tarafından maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve kararın davacılar vekili tarafından istinaf edildiği görülmüştür.
HMK 341. Maddede hangi kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. 341/2. maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Buna göre hükmün verildiği 2019 yılı itibarı ile istinaf kanun yoluna başvurulabilmesi için dava değerinin 4.400,00 TL’yi aşması gerekmektedir.
Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davada davacılar arasındaki ilişki HMK 57/1-a maddesi uyarınca ihtiyari dava arkadaşlığı olup HMK 58. Maddesi uyarınca ihtiyari dava arkadaşlığında davacıların birbirinden bağımsız olduğu ve dava arkadaşlığından her birinin diğerinden bağımsız hareket ettiği düzenlenmiştir.
İhtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacılara karşı kararın istinaf edilmesi halinde kesinlik sınırı her bir davacı için ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda davacılar her bir davacı için 125,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan talep etmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda belirlenen değer üzerinden sadece davacı anne ve baba yönünden ıslahla dava değerinin arttırmış ve diğer davacılar için fazlaya ilişkin haklını saklı tutarak 125,00 TL’lik taleplerini yeniledikleri görülmüştür.
Davacı Mahmut ve Mukaddes Erdinç dışındaki davacılar hakkında maddi tazminat davası bakımından reddedilen miktar itibariyle kararın kesin olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacılar Gülistan Erdinç, Leyla Erdinç, Mesut Erdinç, Nurşen Erdinç, Revşi Erdinç ve Ümit Erdinç’in istinaf istemlerinin HMK 352/1-c maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacılar Mahmut ve Mukaddes Erdinç hakkında verilen kısmen kabul kararı ile ilgili istinaf istemi bakımından ise, davacılar vekili müteveffanın tek başına anne ve babasına destek olması halindeki tazminat miktarı ile diğer kardeşleri ile birlikte anne babasına destek olması halindeki tazminat miktarlarının bilirkişi tarafından hesaplandığı ve kendileri tarafından tek başına destek olması halindeki tazminat miktarları üzerinden davanın ıslah edildiği ancak mahkeme tarafından diğer kardeşlerle birlikte destek olması halindeki tazminat miktarının esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini beyanla istinaf isteminde bulunduğu görülmüştür.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı belirlenmelidir.
Trafik kazası sonucu destek ölmeseydi hayatın olağan akışı içinde çocukların, eş ve çocuklarının yanında ana ve babaya destek olacakları varsayılmalıdır. Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kedisine bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına bir miktarına da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir.
Kaza tarihinde bekar olan müteveffanın ölmese idi hayatın olağan akışına göre ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evlenme yaşına kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğidir. ( Yargıtay 17. H.D. 17/02/2019 tarih ve 2018/1026E.- 2019/121123 K. sayılı emsal ilamı)
Somut olayda mahkeme tarafından alınan aktüerya bilirkişisi raporunda 2 ihtimalle yapılan hesaplamaya göre ilk ihtimalde müteveffanın tek başına destek olması dikkate alınarak tazminat miktarının belirlendiği, ikinci ihtimalde desteğin kendisinden başka 6 kardeşinin bulunduğu ve anne babasına kardeşleri ile birlikte destek olacağı kabul edilerek anne babaya düşen payın kardeş sayısına bölündüğü ve miktarın hesaplandığı görülmüştür. Mahkeme tarafından müteveffanın kardeşleri ile birlikte destek olması halindeki hesaplanan miktara itibar edilerek tespit edilen miktardan sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce yapılan ödemenin güncellenmiş bedelinin mahsup edilmesi ile kalan bakiye miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.
“Tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. … davacı vekilinin gerek hesap bilirkişi raporuna itirazında gerekse temyiz dilekçesinde PMF 1931 Tablosu’nun kullanılması gerektiğine ilişkin itiraz ve kabulü nedeniyle, tazminat hesabında PMF 1931 Tablosu’nun (TRH 2010 Tablosu’ndan daha kısa ömür süresi belirlediği ve davalı lehine olduğundan) kullanılması gerekli görülmüştür.” (Yargıtay 4. H. D. 2021/2466 – 2021/2462 sayılı emsal ilamı)
Yukarıdaki Yargıtay yerleşik uygulamalarında kabul edildiği üzere müteveffanın bekar ölmesi halinde destek paylarının belirlenmesinde anne babaya düşen payın müteveffanın kardeşleri olup olmamasına göre belirlenmediği, tazminat hesabının da TRH 2010 tablosuna göre yapılması gerekirken, bilirkişi raporunda müteveffanın kardeşleri ile birlikte anne babasına destek olacağı kabul edilerek anne babaya düşen payların kardeş sayısına bölünüp tazminat miktarını belirlenmesinin hatalı olup, bu yönüyle davacıların istinaf istemlerinin yerinde olduğu, davacı vekilinin gerek hesap bilirkişi raporuna itirazında gerekse istinaf dilekçesinde PMF 1931 tablosuna göre hesaplanan, müteveffanın tek başına destek olduğu varsayımına göre hesaplanan tazminatı kabul beyanı dikkate alındığında yeniden rapor alınmasına ihtiyaç bulunmamaktadır.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönünden yapıla incelemede, destek tazminat miktarının münhasıran müteveffanın destek olacağı dikkate alınarak belirlenmesi yerine hatalı kabul ile karar verilmesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olup, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1. fıkrası (b-3) bendi gereğince kabulü ile yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşılmakla kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2019 tarih ve 2017/1257 – 2019/402 sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacılar inaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2019 tarih ve 2017/1257 – 2019/402 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
a)Davacı Mukaddes Erdinç yönünden 87.238,27 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 04/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek, davacı Mahmut Erdinç yönünden 43.066,89 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 04/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (poliçe limiti dahilinde) alınarak davacılara verilmesine,
b)Diğer davacılar yönünden açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
c)Alınması gerekli 8.901,15 TL harcın peşin alınan 2.241,40 TL ( 31,4 TL peşin harç ve 2.210,00 TL ıslah harcı olmak üzere) harçtan mahsubu ile bakiye 6.659,75 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davacılardan peşin ve ıslah harcı olarak alınan 2.241,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
e) Davacı tarafından yapılan 105,00 TL davetiye gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 62,05 TL posta ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.367,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
f)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 13.174,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g) Davası reddedilen davacılar yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi gereğince 750 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin harcının istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf yargılama gideri olarak yapılan 121,30.-TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harç tahsil, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Karar tebliğ işlemlerinin dairemizce icrasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361-1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Yargıtay’da Temyiz yolu açık olmak üzere 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
117019