Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1644 E. 2022/1638 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1644 – 2022/1638
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1644
KARAR NO : 2022/1638

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 20.07.2017 tarihinde davalı Yuner İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne ait kepçenin Melikköy ile Hisaraltı Köyü arasında kazı çalışmaları sırasında Şirketin yeraltı kablolarına hasar verildiğini, olaydan hemen sonra müvekkili şirketin teknik elemanları tarafından olay mahallinde inceleme yapılarak Hasar Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, hasar giderinin müvekkil şirket tarafından Global ihale firması Girişim Telekom. İnş. Taah. Turiz.Elek. Proje Dan. San. Ve Tic. Ltd. Şti.‘ne yaptırıldığını ve bedelin ödendiğini, davalının oluşan hasardan sorumlu olduğunu, davalı tarafından sebep olunan hasar bedelinin talep edildiği halde ödenmediği için, müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın tahsilini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 8.656,11-TL’nin olay tarihi 20.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, HMK 114/d maddesine göre taraf ehliyetinin olması gerektiğini, müvekkilinin taraf sıfatının olmadığını, Ankara Anonim Türk Şirketi’ni ve BUSKİ’yi ihbar taleplerinin olduğunu, bildirim yapılmasına rağmen davacının gerekli tedbirleri almadığını, TBK md 52, md110 gereği zararın çoğalmasına sebebiyet verdiğini, tespit edilen zarar ziyanın tek taraflı olduğunu ve fahiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının talebi ile sınırlı kalmak üzere 8.656,11 TL’nin hasar tarihi olan 20/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince husumet itirazının dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, alt davacının faturasına dayanarak zarar bedelinin hesaplandığı ve hukukçu olmayan inşaat mühendisi bilirkişinin hukuki mütalaasını içeren bilirkişi raporu hükme esas alınamayacağını, davacının gerekli tedbirleri almadığını, TBK m.52,110 gereği zararın çoğalmasına sebebiyet verdiğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı şirket ile ihbar olunan işveren (BUSKİ) arasında, 2016/1 Muhtelif Mahallelerde İçmesuyu İsale Hattı Yapım İşi ihalesi sonucu sözleşme imzalanmış, davalı Yuner inş. san. ve tic. A.Ş. yükleniminde yapılan çalışmalar sırasında dava konusu hasar meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir. Nitekim davalı vekili cevap dilekçesinde işe başlamadan evvel davacı şirkete bilgi verildiğini de beyan ve ikrar etmiştir.
Dava konusu olayın davalı şirket ile dava dışı BUSKİ arasındaki eser sözleşmesinin ifası sırasında davalı şirket çalışanlarının eylemi nedeniyle meydana gelmiş olduğu anlaşıldığına göre, davalı şirket bakımından pasif dava ehliyeti bulunmadığı yönündeki istinaf istemi yerinde değildir.
Mahkemece, davacı şirket yetkilileri ile, olay yeri inceleme raporu düzenleyen kolluk görevlilerinin birlikte düzenlediği tutanak içeriği, alınan bilirkişi raporundaki tespit ve zarar miktarına ilişkin değerlendirmeler ve zararın giderimi için yapılan masrafları içerir fatura ve ödeme belgelerine göre, davalının söz konusu zarara neden olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu sübuta ermiş olup, ilk derece mahkemesinin kabulü dosya kapsamına uygun olup, davacının zarardan sorumlu olmadıkları yönündeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davalı vekili, cevap ve istinaf dilekçesinde, zararın artmasına davacının müterafik kusurunun etkisinin bulunduğu ve zarardan indirim yapıldığı ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki 19/08/2016 tarihli yazışma içeriğinden, isale hattı çalışmaları için, telekom alt yapı hatlarının gösterilmesi için çalışma süresi boyunca refakat edilmesi, ortak çalışma yürütülmesi talebi olup, davalının işinin eser sözleşmesi olması karşısında, TBK’nın 471. maddesinde düzenlenen, “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır” hükmü kapsamında, davacıdan yer gösterim talebi yerine söz konusu hatlara ilişkin harita ve eklerini temin ederek mahallinde kendi istihdam edeceği ehil elemanları ile, ihale konusu işini yapması gerekeceğinden, müterafik kusur savunmasına itibar edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
6100 sayılı HMK 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2020 tarih ve 2018/1715-2020/192 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 591,30.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 148,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 443,30.-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Karar tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 11/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.