Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/164 E. 2021/510 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : …….
KARAR NO :………..

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ………..
KARAR NO : …………….
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 11/07/2019
DAVACILAR : … -… adına
1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. … ……
DAVALI : 1 -… – …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : 2 -………
VEKİLİ : Av. …….
İHBAR OLUNAN : 1 -……….
VEKİLİ : Av. … – …….
İHBAR OLUNAN : 2 -…
VEKİLİ : Av. … -…………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 23/03/2014 günü…… Sok. Üzerinde maliki … olan ……… plakalı aracın müvekillerinin oğlu 2001 doğumlu …’na çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kaldırımda arkadaşlarıyla konuşmaktayken sol tarafından süratli bir şekilde zikzaklar çizerek gelen …… plakalı aracın müvekkiline çarptığını, müvekkilinin olay yerinde bulunan ablasının yanına koştuğunu, kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsünün 21-22 yaşlarında bir bayan olduğunu gördüklerini, bu kişinin davalı …’ın kızı olduğunu ve ehliyetsiz olduğunu, bu konuda şikayetçi olsalarda yalnızca …’ın ifadesinin alındığını, olayda araç maliki ve ehliyetsiz araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin kırık nedeniyle ameliyat olduğunu ve bacağına platin takıldığını, kazaya karışan ………. plakalı aracın davalı … tarafından sigortalı olduğunu, bu olay nedeniyle gerek müvekkilinin gerekse ailesini maddi ve manevi olarak yıprandığını 20.000,00-TL maddi, 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin aracı kullandığını, aracın ön koltuğunda eşinin arka koltuğunda da kızının oturduğunu, davacı yayanın 23/03/2014 tarihinde seyir halindeki davacının aracın önüne bir başka yoldan koşarak çarpmak suretiyle olayın oluşumuna sebebiyet verdiğini, davacının tamamen kusurlu olduğunu, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davaya konu …….. plakalı aracın 23/03/2014 tarihinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı olmadığını, davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, İstanbul ATK’nın kusur raporu sonucunda davalı …’ın %20, yaya …’nun % 80 oranında kusurlu olduğu, 11/03/2019 tarihli tazminat hesaplanmasına dair raporun gerekçeli denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davacının maddi tazminat yönünden talebinin kısmen kabulü ile 255,95-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 23/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının anne ve babasının, davacı …’ın geçirdiği kazada dolaylı olarak zarar gördükleri, dolaylı zarar görenin ise tazminat isteme hakkı mevcut olmadığından, bu davacılar yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu kazaya karışan aracın kaza tarihinde davalı … ……… Sigorta A.Ş. nezdinde sigorta poliçesi bulunmadığından sigorta şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacılar vekilinin manevi tazminat talebi yönünden değerledirildiğinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkileri, olay sonrası çekilen acı ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak kazada yaralanan …’nun manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili istinafa başvuru dilekçesinde, haksız kusur ve hesaplama raporları esas alınarak verilen karar hakkaniyete aykırı olduğunu, Yaşanan kaza müvekkilinin hayat boyu bacağının eskisi gibi kullanamamasına sebebiyet vermiş olduğunu, hazırlanan aktüerya hesap raporuna dayandırılan kararı kabul etmediklerini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava,trafik kazasından ötürü maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, mahkemenin kabul ettiği kusur oranına itiraz etmiş ise de; ATK tarafından düzenlenen kusur raporundaki tespit ve değerlendirmeler ile, ceza davasında bulunan raporla birbirini teyit ettiği anlaşıldığından dava konusu olaya uygun düşen ATK kusur raporu doğrultusunda yerel mahkemenin karar tesisinde yanlışlık yoktur. Bu hususa yönelik isinaf istemi yerinde değildir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, 23/03/2014 kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik” hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte olmayan 11.10.2008 tarihli tüzüğe göre düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır.
O halde, mahkemece, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümünden “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre iş gücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış belirtilen şekilde maluliyete ilişkin yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın kaldırılması gerekmiştir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarih ve…….. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı adli yardımlı olduğundan istinaf harcı yönünden iade kararı verilmesine yer olmadığına
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

E-imzalıdır.

Üye

E-imzalıdır.

Üye

E-imzalıdır.

Katip

E-imzalıdır.