Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/163 E. 2021/242 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/163 – 2021/242
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/163
KARAR NO : 2021/242

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1495
KARAR NO : 2019/359
KARAR TARİHİ : 28/03/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 15/05/2019

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2021

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 28/11/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan laka sayılı motorsikletin dava dışı sürücüsü Cemal Bayar sevk ve idaresinde iken davacı müvekkilinin yolcu konumunda olduğu halde önüne çıkan domuza çarpması neticesinde davacı müvekkilinin yaralandığı, kaza sonrasında davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi kapsamında başvuruda bulunulmuş olup; müvekkilinin mağduriyeti nedeni ile 28.012,86 TL ödeme yapıldığını ancak zararın ödenen miktarın çok üzerinde olduğunu bildirerek müvekkilinde oluşan cismanı zarara ilişkin 100,00 TL sürekli sakatlık tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, gerçekleşen kaza nedeniyle yapılan başvuru üzerine davacı vekiline, 07/09/2017 tarihinde 21.009,54 TL davacının maluliyeti nedeniyle ödeme yapıldığını ve müvekkili şirketin sorumluluğunu bu şekilde yerine getirdiğini, araçta yolcu olarak bulunan davacının gerekli güvenlik önlemlerini almaması yani kask takmaması ve motorsiklete kendi isteği ile binmesi karşısında hatır taşıması nedeniyle gerekli indirim ve müterafik kusur nedeniyle gerekli indirimlerin yapılması gerekeceği, davacının kalıcı maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususlarının da ayrıca Adli Tıp Kurumu aracılığı ile inceleme yapılarak raporlandırılması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, meydana gelen kazada, dava dışı araç sürücüsü Cemal Bayar’ın %100 oranında kusurlu bulunduğu, davacının maluliyet oranının %5 olduğu bu kapsamda itibar olunan bilirkişi raporuna göre, davalı sigorta şirketi tarafından 07/09/2017 tarihinde davacıya yapılan 21.009,54 TL ödeme, tazminat hesap tarihi itibariyle güncellenerek 21.605,29 TL olup; yapılan tazminat hesabına göre, davacı bedensel zarar miktarının 37.891,98 TL olacağı, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tutarın 30/09/2018 tarihi itibari ile %9 faiz ile güncellenmiş tutarının 23.019,55 TL olup; ödenen tutarın düşülmesi ile davacının karşılanmamış zararının 14.812,43 TL olacağı, bu tutardan SGK tarafından ödenip rücuya tabi olduğu belirtilen 1.642,52 TL’nin düşümü ile bakiye tutarın 13.169,91 TL olacağı, davacının sigortalı motorsiklete kendi rızası ile binmiş olup; hatır taşımacılığı söz konusu olduğundan; belirlenen tazminat tutarının %10’u olarak hesap edilen 1.316,99 TL hatır taşımacılığı indiriminin de yapılması ile davacıya ödenebilecek tazminat tutarının 11.852,92 TL olacağı sonucuna varılmakla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde, mahkeme tarafından gerçekleşen kaza nedeniyle % 20 hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken % 10 indirim yapılmış olması ve müterafik kusur indirimi yapılmamış olması nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; tek taraflı trafik kazasında sakatlanan yolcu tarafından ZMMS poliçesi kapsamında, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kaza nedeniyle davacıda oluşan maluliyetle ilgili davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden evvel yapılan ödemelerin yeterli olup olmadığı ile davacı için bakiye talep edilebilir tazminat bulunup bulunmadığı hususu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, gerçekleşen kazada davacının müterafik kusuru bulunduğunu ve hatır taşıması olduğu için ayrı ayrı % 20 oranında indirim yapılması gerekirken sadece % 10 hatır taşıması indirimi yapılmasının usul ve uygulamaya aykırı olduğunu savunmuştur.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir.
Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.
Davalı vekili kazada davacının müterafik kusuru bulunduğunu beyanla indirim yapılmasını talep etmiş ise de; kazanın tek taraflı kaza olduğu ve davacının dava dışı sigortalı tarafından kullanılan motosikletin arkasında yolcu konumunda bulunduğu ve alınan rapor ile kazada dava dışı sigortalının tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı motosiklette yolcu iken gerçekleşen kazada dizinden ve kolundan yaralanmış olup davalı vekili, davacının kask takmaması nedeniyle kusurlu olduğunu savunmuştur. Davacıdaki yaralanmanın niteliği dikkate alındığında, kask takmamasının zararın oluşumuna ya da artmasına sebebiyet vermediği ayrıca ne kaza tespit tutanağından ne de diğer evrak ve belgelerden davacının gerçekleşen kazada oluşan zararın artmasında kusurlu olduğu tespit edilemediği anlaşıldığından davacı hakkında müterafik kusur indirimi yapılması yönündeki davalının istinaf istemi kabul edilmemiştir
Ancak, hatır için taşıma 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87/f.1 maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk genel hükümlere tabidir.” Hatır taşımaları, bir menfaat karşılığı olmadığı takdirde, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından söz edebilmek için, zarar görenin karşılıksız taşınmış olması ve taşımanın taşınanın yararına olması gerekir. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde, taşımanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ahlaki ya da ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşımada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemez.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Hatır için taşıma ve aracın hatır için verilmesinde işletenin sorumluluğunun genel hükümlere tabi tutulmuş olması nedeniyle her olayda hâkim işinin özelliğini göz önünde tutarak işleteni tamamen sorumluluktan kurtarabileceği gibi, tazminattan indirim de yapabilir. Hatır taşıması hakim tarafından re’sen gözetilemez. Bu nedenle hatır taşımacılığını işletenin, sürücünün ve işletenin sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketinin ileri sürmesi gerekir. Hatır taşıması olduğunu ispat yükü iddia edene ait olup, bu taşımanın bir hatır için yapıldığını veya aracın hatır amaçlı olarak verildiğini ispat etmekle yükümlüdür.
Somut olayda, hazırlık soruşturması evrakları, hazırlıkta alınan ifadeler ve iş bu dava dosyası kapsamından, davacı ile dava dışı sigortalı Cemal Bayar’ın arkadaş oldukları, olay tarihinde kazaya karışan araçla seyir halinde iken davaya konu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının araçta hatır için taşındığının kabulünün yerinde olduğu, hatır taşımasının bir menfaat karşılığı olmadığı takdirde, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı yolcu konumundadır ve yukarıda açıklanan nedenlerle hatır taşıması söz konusudur. Hatır taşımasının kabulü halinde Yargıtay içtihatları .( Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26/05/2021 tarih 2021/2941 esas 2021/1788 karar sayılı emsal ilamı ) doğrultusunda tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde % 10 indirim yapılmasına karar verilmesi nedeniyle davalı tarafın istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince, davalının istinaf sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, hatır taşıması indirim oranı bakımından davalının istinaf başvurusunun kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2019 tarih ve 2017/1495 – 2019/359 sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
a- 13.169, 91 TL olarak belirlenen tazminatından, %20 hatır taşımacılığı indirimi yapılarak, 10.535,93 TL bedensel yoksunluk- meslekte kazanma gücü kaybı tazminatının 13/09/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b- Alınması gerekli 719,70 TL harcın peşin alınan 72,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 647,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c- Davacı tarafından yatırılan 72,40 TL ilam harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
d- Davacı tarafından karşılanan 31,40 TL başvurma harcı, 178,5 TL davetiye gideri, 78,8 TL müzekkere ve posta masrafı, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.638,7 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre 1.456,65 TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi ile bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına , artan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
e- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f- Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi 1.316,99 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
2-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 203,00 TL istinaf peşin harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine ,
4-Karar tebliğ, harç tahsil, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.