Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1436 E. 2022/1585 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1436 – 2022/1585
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1436
KARAR NO : 2022/1585

B.A.M. KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın Fatma Türkoğlu yönünden kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili ile davalı Fatma Türkoğlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı Fatma Türkoğlu sevk ve idaresindeki 16 P 0347 plakalı aracın 17/04/2018 tarihinde kırmızı ışık yanmasına rağmen fren yapmayarak seyrine devam etmesi nedeni ile aracın sağından gelen sürücü Emrah Aydın tarafından sevk ve idare edilen ve ruhsat sahibi davacı Süleyman Babayiğit olan 16 NR 709 plaka sayılı araca çarparak yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası yaşandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL maddi tazminat ile araçta meydana gelen değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, 15/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı bilirkişi raporu doğrultusunda 10.418,00TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Davalı Sompo Japan Sigorta vekili cevap dilekçesi ile, 17/04/2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen 16 P 0347 plakalı aracın 311000056080183 numaralı 12/02/2018-2019 vadeli trafik poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına 36.000,00.-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin 2018 yılı araç başına 36.000,00.-TL teminat limitinin dolduğunu, karşı tarafın aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin olarak 28/08/2018 tarihinde 36.000,00.-TL miktarında tazminat verilen rücu dosyası olarak Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketine ödeme yaptığını, 36.000,00.-TL ödeme yapıldığından teminat limitinin dolması nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Fatma Türkoğlu vekili cevap dilekçesi ile, davacının tüm zararlarının Ankara Sigortanın 000001329649 nolu hasar dosyası ile ödendiğini, Ankara Sigortanın bu zararı müvekkilinin zorunlu sigortası olan Sompo Japon Sigorta A.Ş poliçesinden tahsil ettiğini, arabuluculuk görüşmesinde değer kaybının müzakere edildiğini, müvekkilinin Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden genişletilmiş kasko poliçesi olduğunu, bir zarar talebi var ise bu sigorta şirketine müracaat ederek tahsil edilebileceğini bildirerek poliçeye ilişkin gerekli bilgi ve dökümanların verilmesine rağmen sigorta şirketine başvurmadan dava açtığını, davanın Anadolu anonim sigorta şirketine ihbarını talep ettiklerini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın davalı Fatma Türkoğlu yönünden kabulü ile 10.418,00.-TL’nin 17/04/2018’den işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve davacıya ödenmesine, davanın davalı Sompo Japan Sigorta A.Ş yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi ile, bilirkişi raporunun eksik ve denetime el verişsiz olduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, emsal fiyat araştırmasının yapılmadığını, airbaglerin açılmış olmasının dikkate alınmadığını, davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Fatma Türkoğlu vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi ile, bilirkişi raporunun usule uygun olmadığını, kendi delilleri toplanmadan rapor düzenlendiğini, davacının bakiye zararı olması halinde bu bedeli genişletilmiş kasko poliçesinden karşılayabileceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi zararı ile araçta oluşan değer kaybı nedeniyle tazminat talep etmiş, ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlık “araçta meydana gelen değer kaybı ve sigorta şirketince karşılanmayan munzam zarar miktarı olan toplamda 10.000,00.-TL’nin tazmini” olarak belirlenmiştir. Mahkemece, değer kaybı olarak araçtaki zararın belirlenmesi üzerine de, davacı vekili ıslah dilekçesiyle biyirkişi raporuna itiraz etmediklerini belirterek hesaplanan değer kaybı üzerinden ıslah hakkını kullanmıştır.
Değer kaybı taleplerinde; kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km’si, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları ile emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2.el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması gerekmektedir. (Yargıtay 17.HD 03/06/2020 tarih 2018/4223 E 2020/3130 K)
Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda değer kaybı tazminat hesabı yukarıdaki ilkeye göre yapılmamış olup, davalı vekilinin gerek rapora karşı beyan dilekçesi, gerekse istinaf başvuru dilekçesinde, kusur raporu alınmadan ve itiraz edilen, delilleri toplanmadan alınan hesap raporuna göre kara verildiğini ileri sürdüğüne göre, meydana gelen kazaya, hangi sürücünün 2918 sayılı yasanın hangi kuralını ihlal ettiği ve kusurları belirlenmeden karar verilmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin istinaf istemi yerindedir.
Davacı vekilinin ise bilirkişi raporuna itiraz ettiği ancak miktar yönünden ıslah sırasında bilirkişi raporuna itirazından sarfınazar ederek, raporu benimseyerek rapor doğrultusunda ıslah dilekçesi verdiğinden davacı vekilinin bilirkişi raporuna dayalı istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davalı Sompo Sigorta davada vekille temsil edildiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi de kabul edilmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, davalı Fatma vekilinin itirazları doğrultusunda kazadaki kusur oranları belirlendikten sonra uygulamada kabul edilen değer kaybı hesaplama yöntemine göre hesaplama yaptırılarak, tarafların kazanılmış hakları gözetilerek yeniden karar vermektir.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalı Fatma vekilinin istinaf başvurusunun kusur yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1. fıkrası (a-6) bendi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih, 2019/397 esas, 2020/316 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih, 2019/397 esas, 2020/316 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70-TL harçtan başlangıçta yatırlan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
6-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yargılama sonunda verilecek gerekçeli kararda dikkate alınmasına,
8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.