Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1428 E. 2022/1916 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1428 – 2022/1916
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1428
KARAR NO : 2022/1916

azminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 08/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili ve davalı Mahit Özerel vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili küçük İlyas Baran KARAÖZ’ün sokakta oyun oynadığı sırada, sürücü Mahir ÖZEREL’in sevk ve idaresindeki 34 HS 1216 plakalı otomobilin aracın kornası ile uyarmadan üzerlerine doğru dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyir halindeyken, müvekkili çocuk İlyas Baran KARAÖZ’e aracın sağ arka çamurluk kısımları ile çarpması sonucu yaralamalı trafık kazası meydana geldiğini, müvekkilin kazanın akabinde yasal işlemlere başlayarak KTK 97. Maddesi uyarınca; davalının trafık sigortasını yapan firma olan diğer davalı sigorta firmasına başvurduğunu̧ ve sigorta firmasınca tüm istenilen bilgi ve belgeler gönderilmesine rağmen ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkili için şimdilik toplam 100,00-TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalıların tümünden müştereken ve müteselsilen tahsili ve davacı müvekkili için 35.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta firması dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, 100,00-TL maddi tazminat talebini ıslah ederek 8.084,90-TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, 12.09.2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, 34 HS 1216 plakalı aracın müvekkili şirkete 29.12.2015-29.12.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 112482968 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunun, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00-TL olduğunu, davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvurması gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuru yapıldığını, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, genel şartlar gereği alınacak raporun ”özürlü sağlık kurulu raporu”olması gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Mahir Özerel vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı küçüğün kusuru bulunduğunu, yola fırlayarak araca çarptığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığını, manevi tazminat yönünden yasanın aradığı koşulların oluşmadığını, müvekkilinin emekli olduğunu, istenilen manevi tazminat bedelinin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 3.902,45-TL’nin kaza tarihi olan 12/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Mahir Özerel ve Başaran Petrol ve Petrol Ürün. İnş. Gıda Tur. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00-TL manevi tazminatı olan 12/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Mahir Özerel ve Başaran Petrol ve Petrol Ürün. İnş. Gıda Tur. Tic. Ltd. Şti. nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davacının maddi tazminat talebinin davalı Axa Sigorta A.Ş. yönünden reddine, karar verilmiştir.
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, kazalı küçüğün kaza tarihindeki yaşı, psikolojisi, sağlık durumu gibi etkenlerle birlikte küçüğün annesinin davacı küçüğe bakmak amacıyla işi bırakması hususu bilirkişi tarafından yanlış ve eksik değerlendirildiğini ve bu hususta herhangi bir hesaplama yapılmadığını, ayrı ayrı hem bakim gideri hem de 4 aylik iyileşme sürecinde %100 malul kabul edilmesi gereken küçük sebebiyle yaşanan kazanç kaybinin dolayli zarar kapsaminda değerlendirilmesi ve tekrar 6.804,90-TL daha maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müterafik kusur nedeniyle davalılar lehine vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğu, sigorta şirketinin de geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumlu olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı Mahir Özerel vekili istinafa başvuru dilekçesinde, müvekkiline yüklenen kusur oranının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 3.902,45-TL maddi tazminatın ve 4.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin aleyhe hüküm kurulan davalılar yönünden ve Davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf istemi yönünden, HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiştir. 01/01/2020 tarihinden itibaren verilen kararlarda miktar ve değeri 5.390,00.-TL’nı geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (HMK’nın 341/2.m.). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir (HMK’nun 341/3.m.). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz (HMK’nun 341/4.m.).
Davacı vekili tarafından ıslah ile talep edilen tazminat miktarı, 8.084,90-TL’nin 3.942,45-TL, reddedilen miktar ise, 4.142,45-TL olup mahkeme karar tarihi itibariyle, kabul ve reddedilen miktarlar kesinlik sınırları içindedir.
Davacı vekilinin, aleyhine dava açtığı sigorta şirketi bakımından davanın tümden reddi kararı bakımından ise, dava dilekçesinde, davacı olarak yalnızca kazayı geçiren küçük İlyas Baran Karaöz gösterilmiş, davacı için tedavi giderleri, yol giderleri, geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının bulunduğu iddiasıyla maddi tazminat talep edilmiştir.
Davacı taraf, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici bakıcı gideri zararının da giderilmesini talep etmiş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken 26/04/2016 tarihli değişiklik ile 6704 sayılı Kanunun 3.-4.-6. maddesi ile 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90-92-97-99 inci maddesi değiştirilerek Yeni Genel Şartlarda Bakıcı Giderleri “ilgili tabloya göre maluliyet oranının denk geldiği aralıktaki katsayı nispetinde asgari net ücret dikkate alınarak bakıcı gideri hesaplanır. Bakıcı tutulduğunun belgelendirilmesi durumunda asgari brüt ücret hesaplamalara dikkate alınır.” hükmü gereği, sürekli maluliyeti bulunmayan davacının bakım giderinden, AXA sigorta A.Ş.’nin sorumlu tutulması mümkün olmadığı değerlendirilmiştir. Mahkemece, ZMSS Genel Şartları gereği bu zararın sigorta teminatının dışında olduğu kabul edilerek bu talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince her ne kadar istinaf dilekçesinde dava dışı annesi Nagihan Karaöz’ün işten ayrılmak zorunda kaldığından ötürü zararın olduğu ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve karar da bu hususun dikkate alınmadığı ileri sürülerek maddi tazminata ilişkin istinaf isteminde bulunulmuşsa da, belirtildiği üzere dava dilekçesinde davacı gösterilmeyen annenin zararından ötürü eldeki davada maddi tazminata hükmedilmesi mümkün olmadığı, diğer yandan, geçici iş görmezlik tazminatının yaralanma nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yapmakta zorlanan (daha fazla güç sarfeden) kişilerce de talep edebileceği, kazanç getiren bir işte çalışması yahut çalışma imkanı bulunmakla beraber, yaralanması nedeniyle iyileşme süresi içerisinde çalışamaması nedeniyle uğranılan zararlara karşı talep edilebileceği göz önüne alındığında, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan davacı için geçici iş görmezlik tazminatının reddedilmesi yerindedir.
Davacı vekili, zarardan TBK 51 ve 52. Madde gereğince, hakkaniyet indirimi yapıldığından davalılar lehine ücreti vekalet takdirinin hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, indirim takdiri değil, ATK trafik ihtisas dairesinin düzenlediği kusur bilirkişi raporuna göre yapılan indirim olmakla, bu nitelikteki istinaf istemi yerinde değildir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmış olup Yargıtay uygulamaları gereği geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve SGK sorumluluğunda olmayan (belgesiz) tedavi giderleri de anılan kanun hükmü kapsamında tazmini gereken zararlardandır.
Diğer yandan, davalı tarafın savunması haklı kabul edilerek 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’nın A.5-b maddesi gereği, zarar görenin tedavisinin devam ettiği döneme ilişkin geçici bakıcı gideri zararının sağlık giderleri içinde yer aldığı ve ZMSS teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; TBK’nın 54.maddesi ile KTK’nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan iyileşme sürecindeki (başkasının bakımına muhtaç olduğu 4 aylık döneme ilişkin) geçici bakıcı giderine ilişkin zarardan sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici bakıcı giderinin de hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, sigorta şirketinin zarardan sorumlu olmadığı yönündeki karar usul ve uygulamaya aykırıdır. (Emsal Y.4. HD 06/04/2022 tarih ve 2021/13507 – 2022/7004 Sayılı ilamı)
Davalı sigorta şirketinin de, bakıcı giderinden sorumlu tutulması gerirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış olup, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf isteminin kabulü ile maddi tazminata ilişkin yerel mahkeme kararının düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Taraf vekillerinin manevi tazminata ilişkin istinaf istemleri bakımından ise, davalı vekili mahkemenin hükme esas aldığı kusur oranının doğru olmadığı belirtilmişse de, olayın meydana geliş şekli, kazanın meydana geldiği yerin dar bir sokak olması, yaya trafiğinin yoğun olduğu bir yer olduğu gözetildiğinde davalı sürücüye %50 kusur atfeden Adli Tıp Kurumu raporu ve İTÜ Makine mühendisinden oluşan kuruldan alınan raporlar doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya uygundur. Kusura ilişkin davalı vekilinin istinaf istemi yerinde değildir.
Takdir edilen manevi tazminatın miktarı yönünde değerlendirme yapıldığında, bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; kusur, zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 56.] maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarihli ve 1966/7 E., 1966/7 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre; hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O hâlde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut hâlde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, TMK’nın 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ve zarara yol açanın ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 02.10.2018 tarihli ve 2017/17-1098 E., 2018/1384 K.; 02.03.2021 tarihli ve 2020/17-41 E., 2021/182 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının kaza tarihindeki yaşı, sağlık kurulu raporuna yansıyan şekliyle, tibia ve fibula distalde kemik kırığı oluşması sonucu çekilen acı ve üzüntü, tarafların kusur durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik sosyal durumu gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı bir miktar az olup , davacının istinaf isteminin kabulü ile 8.000 TL manevi tazminat takdir edilmek üzere düzelterek hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece gerekçe yönünden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı Mahir Özerel vekilinin Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2017/841-2020/523 sayılı kararına yönelik maddi tazminat talebine ilişkin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin HMK 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
B)Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2017/841-2020/523 sayılı kararına, yönelik HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı Mahir Özerel vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılması gereken 273,24-TL istinaf karar harcından peşin alınan 134,95-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 138,29-TL istinaf karar harcının davalı Mahir Özerel alınarak hazineye irat kaydına,
C)Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2017/841-2020/523 sayılı kararı hakkındaki davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
-HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KARARIN DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 3.902,45-TL’nin kaza tarihi olan 12/09/2016 tarihinden itibaren ( davalı sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ve sigorta şirketine başvuru tarihi olan 30/12/2016 tarihinden sonraki sekiz iş günü sonrası 13/01/2017 tarihinden yasal faiziyle sınırlı olmak üzere) işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 8.000,00-TL manevi tazminatı olan 12/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Mahir Özerel ve Başaran Petrol ve Petrol Ürün. İnş. Gıda Tur. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
a) Dava nedeniyle alınması gereken 813,06.-TL harçtan peşin yatan 119,89.-TL ile 137,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 556,17.-TL’nin ( davalı sigorta şirketi bakımından 266,58.-TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yapılan 119,89-TL peşin harç ile 137,00-TL ıslah harcının davalılar Mahir Özerel ve Başaran Petrol ve Petrol Ürün. İnş. Gıda Tur. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c) Davacı tarafından yapılan 2.510,28-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre, 693,34.-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminata yönelik karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalılar Mahir Özerel ve Başaran Petrol ve Petrol Ürün. İnş. Gıda Tur. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
f) Davalı Mahir Özerel ve AXA sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminata yönelik karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Mahir Özerel ve AXA sigorta şirketine verilmesine,
g)Davalı Mahir Özerel kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminata yönelik karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Mahir Özerel’e verilmesine,
h) Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacının istinaf başvurusu nedeniyle yatırdığı istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-İstinaf başvuru aşamasında davacı tarafça yapılan 41,00.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tebliğ, harç tahsil, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile 08/11/2022 tarihinde karar verildi.