Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1427 E. 2022/1195 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1427
KARAR NO : 2022/1195

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/313
KARAR NO : 2019/1300
KARAR TARİHİ : 12/12/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 18/06/2020(…-…)
26/06/2020(Davacı)
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16331-33582-94613]-UETS
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ
. … – [16161-61661-11126]-UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 15/09/2013 tarihinde davalılardan …’in sürücüsü olduğu 16 BZV 62 plakalı araç ile davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu 16 UH 207 plakalı araca çarpması neticesinde davacı yaralanmıştır. Bu olaydan dolayı fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi , 20.000,00 TL’de manevi tazminatın davalılardan … ve araç maliki …’ den kaza tarihi olan 15/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan Ege Sigorta A.Ş’den ise maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olarak ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ile … vekili cevap dilekçesinde, kazada davalı sürücü …’in kusuru olmadığını, davacı …’nın emekli olduğunu bu nedenle maluliyet zararı oluşmadığını, kusur yönünden de Adli Tıptan rapor alınması talep etmiştir.
Davalılardan Ege Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, 16 BZV 62 plakalı aracın ZMMS sigorta poliçesi olduğunu, poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduklarını , kusur ve maluliyet yönünden Adli Tıptan rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının maluliyet tazminatına yönelik talebinin reddine, davacının tedavi giderlerine yönelik alacak isteminin kabulü ile 3.642,85 TL tedavi gideri ve maddi tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bu alacağa davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 15/09/2013 tarihinden itibaren, davalı …Ş yönünden temerrüt tarihi olarak belirlenebilen 19/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 8.000,00-TL manevi tazminat alacağının kaza tarihi olan 15/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalılar … ve … istinafa başvuru dilekçesinde, 31/10/2018 tarihli Adli Tıp Raporunda; sürücü … ‘in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü Üzeyir Şebin’in kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, söz konusu kazada davacının içinde bulunduğu araç kullanıcısı dava dışı Üzeyir ŞEBİN’in müterafik kusuru somut olayın koşullarına ve hukuki kurallara uygun olarak irdelenmediğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde, İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından yapılan incelemededavacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı hususundaki raporun eksik inceleye dayalı olup, mezkur kazadan sonra kalça kemiğinde oluşan erime nedeniyle kalça protezi ameliyatı geçirdiği, ATK ise sadece kol kırığı üzerinden inceleme yaptığı, itiraz üzerine, ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, kalça protezi ameliyatı ile dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağı olmadığı tespit edildiğini ancak Kurulun gözden kaçırdığı hususun, kaza sırasında müvekkilin beline aldığı darbe sonucunda sinirlerinin zedelendiği ve ilerleyen süreçte bu zedelenmenin davacıya kalça protezi takılmasına neden olduğuna ilişkin olup, incelenmesi gereken husus kalça protezi takılması ameliyatının kazayla ilgili olup olmadığı, müvekkilinin bizzat ATK tarafından tedavi edilerek yeniden rapor tanzim edilmesi gerektiği, manevi tazminat bakımından ise , davacının kaza nedeniyle çektiği acı elem ve ıstıraba karşılık hükmedilen tazminat tutarı az olduğu, kaza nedeniyle kalça proteziyle yaşamak zorunda kalan, vücut bütünlüğü zarar gören davacının bir nebze de olsa acısının dinmesi için talep gibi manevi tazminat tutarına hükmedilmesi gerektiğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının içinde olduğu araç sürücüsünün müterafik kusurunun dikkate alınmadığı ileri sürmüşse de, davacının yolcu olduğu, davalı ile davalı dışı sürücünün müteselsil sorumluluk hükümlerine tabi olduğu gözetildiğinde, kusur oranlarından bağımsız olarak, davacıya karşı zararın tamamından sorumlu oldukları, iç ilişkide kusur oranlarından ötürü birbirlerine rücu edebileceklerinden buna ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.(Yargıtay 4 HD, 2021/6772 E- 2021/9565 K sayılı ilam)
Dava konusu kaza tarihi 15.09.2013 tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hazırlanan rapora göre, davacının sürekli iş göremezliğinin bulunmadığına ilişkin ATK raporu doğrultusunda, sürekli maluliyet zarar talebinin talebin reddi doğru olmamıştır.
Ancak, davacı tarafça, davacının beline aldığı darbe sonucunda sinirlerinin zedelendiği ve ilerleyen süreçte bu zedelenmenin kalça protezi takılmasına neden olduğu ileri sürülmüş, olup ancak bu hususa ilişkin ATK raporunda inceleme yapıldığı anlaşılmakla bu hususa yönelik istinaf istemi yerinde değildir.
Kaldırma nedene göre, davacı vekili ve davalılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf istemlerini bu aşamada incelenmemiştir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2016/313-2019/1300 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 30/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

E-imzalıdır.

Üye

E-imzalıdır.

Üye

E-imzalıdır.

Katip

E-imzalıdır.