Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1372 E. 2022/1136 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1372
KARAR NO : 2022/1136

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …

KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/399
KARAR NO : 2021/87
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 09/06/2021
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16906-09475-36501] UETS
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …- [16723-27351-91355] UETS
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – [16927-29441-85640] UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, davalı … nezdinde olan ve kendi adına kayıtlı, diğer davalı …adına ZMMS ile sigortalı olan 35 CFS 56 plakalı aracın , davacıya ait 16 NLU 08 plakalı araca 16/12/2018 tarihinde çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, meydana gelen değer kaybının tazmini için davalı … şirketine başvuruda bulunulduğunu sigorta şirketi tarafından kısmi bir ödeme yapıldığını ancak bu ödeme değer kaybı taleplerini karşılamadığını bu nedenle dava açtıklarını, davanın kabulü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile araçta meydana gelen 100,00 TL değer kaybının olay tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde, öncelikle görülmekte olan dava zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, usule ilişkin olarak da huzurdaki davada arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinin tespiti halinde davanın usulden reddini, esasa ilişkin olarak da müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan 35 CFS 56 plakalı araç davalı şirket nezdinde 23/07/2018/2019 başlangıç ve bitiş tarihi ile ZMMS ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihinden itibaren araç başına 36.000,00 TL olduğu, davacı tarafa 26/02/2019 tarihinde 2.950,47 TL değer kaybı tazminatı ödendiğini, yine 16/12/2018 tarihli kaza nedeniyle karşı yan aracında 5.830,60 TL hasar meydana geldiği ve hazar tazminatının tamamı ödenmek suretiyle zarar tazmin edildiğini, yapılan tüm bu ödemelerle birlikte davalı şirketin sorumlu olduğu teminat limiti 27.218,93 TL’ ye düştüğünü, bu nedenle açılan davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, öncelikle zamanaşımı, husumet ve dava şartı yokluğundan itirazlarının olduğunu, usule ilişkin olarak davacı her ne kadar diğer davalı … şirketi ile arabuluculuk görüşmelerinde bulunduğunu ve sürecin tamamlandığını iddia etmiş ise de davalı ile herhangi bir başvuru veya girişimde bulunmadığını, esasa ilişkin olarak da davacıya ait 16 NLU 08 plakalı aracın üretim yılı ulaştığı km ve kaskosuz kullanıldığı 8 yıl 10 aylık dönem sebebiyle davacıya değer kaybı tazminatı ödenmesinin mümkün olmadığını, taraflarına yöneltilen tazminat talebinin haksız ve dayanaksız olduğunu, bu nedenle açılan davanın husumet yokluğu ve dava şartı yokluğundan usulden reddini aksi kanaatte olunması halinde dayanaksız ve hukuka aykırı tazminat taleplerinin reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 6.500,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, davalı Allianz Sigorta A.Ş yönünden 26/02/2019 temerrüt tarihinden, davalı … yönünden 16/12/2018 kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, karar verilmiştir.
Davalı … vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, öncelikle dava şartı olan arabuluculuk kapsamında davacı tarafça anlaşma girişiminde bulunulmadığı, dava şartı olan bu hususun yerine getirilmemesi sonucu yasa gereğince ve usul ekonomisi ilkesince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacıya değer kaybı tazminatı ödenmesinin mümkün olmadığı, aracın yalnızca 1 yıl 4 ay süre ile kasko sigortası olduğu, aracın hasar geçmişi belirlenmeden piyasadaki hasarsız muadillerine göre araca değer biçilmesinin hatalı olduğu, davaya konu aracın 8 yıl 10 ay boyunca kaskosuz kullanıldığı, yıllarca kaskosuz kullanılan aracın tek taraflı maddi hasarlı trafik kazalarına ilişkin herhangi bir hasar kaydına ulaşılmasının mümkün olamadığı, söz konusu aracın daha önce hiçbir hasar almadığının kabulü ile tanzim edilen bilirkişi raporunda değer kaybı hesabının böylece hatalı verilere dayandığının anlaşıldığı, davacı tarafından yapılan ıslaha da ayrıca itiraz ettiklerini ve zamanaşımı defi ileri sürdüklerini, rapor ve ek rapor kapsamında genel şartlara göre hesaplama yapılmadığı, kök rapora karşı sunulan itirazları dikkate alınmadan tanzim edilen ek raporun denetime elverişli olmadığı, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı araçta oluşan değer kaybı talebine yöneliktir.
02/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda, meydana gelen kazanın oluşumunda davalı sürücünün 2918 sayılı KTK 84/h maddesi gereği %100 kusurlu olduğu belirtilmiş olup, bilirkişi raporunun, kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu ve meydana gelen kazada kusur durumunu ortaya koymakla mahkemece kusur raporuna itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir.
Araçta kaza sebebiyle oluşacak değer kaybı, aracın kaza sonrası onarımından sonraki değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkı ifade eder (Yargıtay 17 HD 2016/966 E – 2016/5728 K sayılı ilam). Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli 2019/40 E.-2020/40 K. sayılı ilamıyla, 2918 sayılı KTK 90 maddesinin 1. cümlesindeki ”…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…’ ibaresi ve 2. Cümlesindeki ”…ve genel şartlarda…” ibaresi iptal edilip, yürürlüğü durdurulmuş olduğu, 7327 sayılı Kanun 18. Maddesi ile 09/06/2021 tarihinde, 2918 sayılı KTK 90/1 maddesi 1. Cümlesinden sonra eklenen ”a)Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak” ibaresi de göz önüne alındığında değer kaybının bu kriterlere göre hesaplanacağı,başka bir ifade ile aracın kaza öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki fark, kaza sonucu oluşan değer kaybıdır.
Somut olayda, 16 NLU 08 plakalı aracın, tramer kayıtları getirtilmemiş, davaya konu kaza öncesi, değişen ya da onarım gören parçası olup olmadığı belirlenmemiştir. Davalı … vekilinin istinaf sebebi yerindedir.
Dava dilekçesinde, davalı … şirketi tarafından kısmi ödeme yapıldığının belirtilmesine, yargılama aşamasında davalı … şirketi tarafından değer kaybı alacağı olarak 26/02/2019 tarihinde 2.950,47 TL ödeme yapıldığına dair banka dekontu sunulmasına rağmen ödemenin tartışılmaması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, 16 NLU 08 plakalı aracın, tramer kayıtları getirtilerek, davaya konu kaza öncesi, değişen ya da onarım gören parçası olup olmadığını tespit edip, sonrasında bilirkişiden ek rapor almak suretiyle, kaza tarihi itibarıyla araçta değer kaybı oluşup oluşmadığını, oluşmuş ise miktarını, sigorta şirketince davadan önce yapılan ödemeyi güncelleştirerek mahsup etmek, yerel mahkeme kararına karşı yalnızca davalı işletenin, istinaf yoluna başvurduğu gözetilip, kazanılmış haklar korunarak karar vermekten ibarettir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalı … vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2021 tarih ve 2019/399 – 2021/87 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza