Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1325 E. 2022/1420 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:………..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO :…..
KARAR NO : …..

BAŞKAN : …….
ÜYE : ………
ÜYE : ……..
KATİP : …………..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : ….
KARAR NO : ……….
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ :………………..
DAVACI : ……
VEKİLİ : Av…….
DAVALI : 1 …..
VEKİLİ : Av. ……….
DAVALI : 2 -…
VEKİLİ : Av……
DAVALI : 3 -………. …………………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalılar……… Sigorta ile ………. A.Ş. vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin 06/05/2017 tarihinde ……… plakalı ticari minibüste yolcu olarak seyir halinde iken davalı ……..’ın hakimiyetindeki diğer davalı ………. Nakliyat Tic. A.Ş’nin maliki olduğu…… plakalı kamyonun ………4 plakalı minibüse sağ yan taraftan çarptığını, bu çarpma sonucunda müvekkilinin sağ kolundan yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminat ile tedavi masrafları ve 50.000 TL manevi tazminat olmak üzere şimdilik 51.000 TL’nin kaza tarihi olan 06/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı……..Nakliyat ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin bu kazadan dolayı kusuru ve sorumluluğu olmadığını, davacının içinde bulunduğu ……….plaka sayılı ticari minibüs sürücüsünün kusurlu olduğunu, maliki oldukları aracın ZMMS sigortacısının ……….Sigorta, kasko sigortacısının ile………. Sigorta olduğunu, ZMMS poliçesinin maddi hasarları, kasko poliçesinin ise hem maddi hem manevi zararları kapsar nitelikte olduğundan davanın sigorta şirketlerine ihbarı gerektiğini, yargılama sonunda davacının karşılanmamış maddi ve manevi zararları olduğu kesin olarak anlaşıldığı takdirde, davalı …….. Sigorta A.Ş. ile ihbar edilen …….. Sigorta A.Ş. şirketleri tarafından karşılanması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle sağlık hizmetleri giderlerinin SGK tarafından karşılandığından sağlık giderlerine ilişkin maddi tazminatın müvekkili şirketten talep edilemeyeceğini, ATK’dan rapor alınması gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ………..Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, dava yoluna gidilmeden önce sigorta şirketine yazılı olarak başvurunun dava şartı olduğunu, müvekkili şirket nezdindeki trafik sigorta poliçesinin 18/08/2015 tarihinde tanzim edilmiş olduğundan bu poliçe 01/06/2015 tarihli Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına tabi olduğunu, davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan …….. Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde, şirketin ihbar edilen olup, HMK uyarınca taraf olmadığından aleyhe doğrudan hüküm kurulamayacağını, davacının talebinin öncelikle trafik poliçesinden karşılanacak aşan kısım için İ.M.M. Poliçesi devreye gireceğini, müvekkili şirketin sigortalısına karşı sorumluluğunun ihbar tarihinden itibaren başlayacağını, davacı tarafın davalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı……….. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabül, kısmen reddi ile,
1-228.543,27 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminati(efor)nın davalı……. Sigorta A.Ş yönünden 24/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere, davalılar…….. Bayram ve …….. nakliyat ve tic. A.ş. Yönünden kaza tarihi olan 06/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın tedavi gideri talebinin feragat sebebiyle reddine,
3- Davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 16.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ………. ve ……. Nakliyat ve Tic. A.Ş.’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Davalı ………Sigorta A.Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, mahkemece maddi meselenin takdirinde hata yapıldığı, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğu, dava konusu kaza meydana gelmeden önce 26/04/2016 tarihinde trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine yazılı başvuru şartının KTK’da yasalaştığı, buna göre başvuru sırasında başvuranın gerekli belgeleri tam ve eksiksiz ibraz etmesi gerektiği, ancak davacının bu belgelerin tamamını ibraz etmediğinden müvekkili şirketçe değerlendirmeye alınamadığı, dolayısıyla müvekkili şirkete yapılan başvurunun KTK 97. madde kapsamında geçerli bir başvuru sayılması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda TRH 2010 tablosunu esas alması gerektiği, PMF tablosuna göre yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, 2017 yılında meydana gelen kazaya ilişkin bilirkişi raporunda davacının 2015 yılı vergi beyannamesine göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, geçici iş göremezlik giderinden SGK’nın sorumlu olduğu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı……. A.Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, dosyada alınan bilirkişi raporu ile ATK raporlarının yine dosyada bulunan kazaya ilişkin kamera görüntüleri ile uyuşmadığı, sürücü ……..’a yüklenen kusuru kabul etmediklerini, kusurun 1……….. plaka sayılı minibüs sürücüsüne ait olduğunu, minibüs sürücüsü ………’ın herhangi bir fren tedbirine başvurmadığı, çıkış yapan TIR’ı gördüğü halde yavaşlaması ve durması mümkünken durmadığı, aksine daha da hızlanarak çarpışmaya neden olduğu, İTÜ’den rapor alınması gerektiği, davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığı, ATK’nın maluliyet raporunu kabul etmediklerini, maddi tazminata ilişkin düzenlenen raporun yanlış ve fahiş olduğunu, yeniden maddi tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini, manevi tazminat kararı hususunda istinaf başvurularının bulunmadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının maddi tazminata ilişkin hükmünün kaldırılarak davanın bu yönden reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olarak tesis edilmiş olup, davalıların itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının vekil eden lehine onanması gerektiğini, sigorta şirketine mevzuata uygun olarak başvuru yapıldığını, dava konusu kazaya ilişkin kusur tespitinin ATK tarafından yapıldığını, davalı Ayhan’ın kazada tam kusurlu olduğu, maddi zarara ilişkin yapılan hesaplamanın tamamen mevzuata uygun ve yürüklükteki hesaplama yöntemine göre gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle davalıların itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olarak tesis edilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Davalı … Nakliyat Ticaret AŞ ‘ye yönelik istinaf talebinin 04/03/2021 tarihli ek kararla reddine karar verilmiş ise de, davalı … Nakliyat Ticaret AŞ vekilince yasal süre içinde ek karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, dosyanın incelenmesinde harç tamamlama muhtırasının 12/02/2021 tarihinde gönderilip, 17/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, ancak 12/02/2021 tarihinde isitinaf başvuru harcı ve karar harcının depo edilmiş olduğu göz önüne alındığında, istinaf talebinin esastan incelenmesine geçilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi 18/06/2019 tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü Ayhan’ın (… plakalı araç sürücüsü) %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup, yapılan keşif neticesinde alınan 07/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda da benzer değerlendirmeler yapıldığı, kusur raporlarının 06/05/2017 tarihli kaza tespit tutanağı ile de örtüştüğü göz önüne alındığında davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olarak kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … Sigorta AŞ vekili ve davalı … Nakliyat Ticaret AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebepleri ayrı ayrı yerinde değildir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, ATK 2.İhtisas Kurulu 01/06/2020 tarihli raporunda, davacının, 06/05/2017 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle yaralanması sonucu,Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında % 10 oranında engelliliği bulunduğu, iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiş ve rapor hükme esas alınmış olup, yine ATK 2.İhtisas Kurulu 15/05/2019 tarihli raporunda % 5 oranında engelliliği bulunduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği, 01/06/2020 tarihli rapor ve 15/05/2019 tarihli raporlar arasında çelişki bulunduğu, çelişkinin giderilmediği göz önüne alındığında ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’ndan davacı…’in 06/05/2017 tarihli kaza sebebiyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında maluliyeti bulunup bulunmadığı bulunuyorsa maluliyet oranı ve iyileşme süresinin, 01/06/2020 tarihli rapor ve 15/05/2019 tarihli raporlar arasındaki çelişkiyi giderir şekilde belirlenmesi hususunda rapor alınmalıdır. Davalı … Sigorta AŞ vekili ve davalı … Nakliyat Ticaret AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebepleri ayrı ayrı yerinde olup, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmamış olmakla davalılar lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilmelidir.
Davalı … Sigorta AŞ vekilince, davacı tarafından davadan önce davalıya eksik belgelerle müracaat etmesi nedeniyle usulüne uygun başvuru olmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigortaya başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Davalının da kabulünde olduğu üzere, dava öncesinde gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından, dava şartının yerine getirilmediği yolundaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Geçici iş görmezlik tazminatı, uğranılan kaza nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yapmakta zorlanan (daha fazla güç sarfeden) kişilerin talep edebileceği (efor tazminatı) tazminat türüdür. Geçici iş göremezlik zararı; kazanç getiren bir işte çalışması yahut çalışma imkanı bulunmakla beraber, yaralanması nedeniyle iyileşme süresi içerisinde çalışamaması nedeniyle uğranılan zararlara karşı talep edilebilecektir. 6098 Sayılı TBK 54 maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı KTK 90 maddesi gereğince, sigortacının sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı KTK 92 maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketi sorumlu tutulabilecektir. 2918 Sayılı KTK 98 maddesi gereğince geçici iş görmezlik zararlarının tedavi giderleri kapsamında olduğundan bahisle, SGK’nın sorumluluğunda olduğu ileri sürülmüş ise de, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmayıp, 2918 Sayılı KTK 98 maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. (Yargıtay 17 HD 2020/11295 E- 2021/780 K sayılı ilam). Davalı … Sigorta AŞ vekilinin, geçici iş görmezlik tazminatından sorumlu olmadıkları yolundaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davacının yaralanmasına neden olan kazanın 06/05/2017 tarihinde meydana geldiği, 28/09/2020 tarihli aktüerya bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının 2015 yılındaki gelir durumu ve 2015 yılı asgari ücret baz alınarak hesaplama yapılmış olup, davacının kaza tarihindeki gelir durumu ve karar tarihine en yakın asgari ücret baz alınarak hesaplama yapılmalıdır. Davalı … Sigorta AŞ vekili ve davalı … Nakliyat Ticaret AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebepleri ayrı ayrı yerindedir.
Aktüerya bilirkişice olay tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; 2918 sayılı KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, TRH 2010 yaşam tablosu, progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın, aktüerya bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, belirlenmesi gerekecektir (Yargıtay 17 HD 2019/3292 E-2021/1848 K sayılı ilam). Davalı … Sigorta AŞ vekili ve davalı … Nakliyat Ticaret AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebepleri ayrı ayrı yerinde olup, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmamış olmakla davalılar lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilmelidir.
Davalılardan … Nakliyat Ticaret AŞ ve ……’ın manevi tazminattan sorumlu tutulduğu, isitinafa gelenlerden davalı … Nakliyat Ticaret AŞ vekilinin 11/02/2021 tarihli istinaf dilekçesinde manevi tazminat hususunda başvuru yapmadıkları belirtilmekle, manevi tazminat talebi yönünden inceleme yapılmamıştır.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalılar … Sigorta ve Mepar A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalılar … Sigorta A.Ş. ve Mepar Nak. ve Tic. A.Ş. vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı KABULÜ ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarih ve 2017/864 – 2020/850 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar … Sigorta A.Ş. ve …r Nak. ve Tic. A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
…….

…………
…….

Üye
………
e-imza
……..
Üye
…………..
e-imza
………….
Katip
…….
e-imza