Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/130 E. 2021/193 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ………
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : ………….
KARAR NO : …………..

BAŞKAN : ……………
ÜYE : …………….
ÜYE : ……………
KATİP : …………….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : …………..
KARAR………….
KARAR TARİHİ : 05/03/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 22/05/2019
DAVACI : …………
VEKİLİ :……….
DAVALILAR : 1…………
2 -……….
VEKİLİ : ……….
DAVALI : 3 ………
VEKİLİ : …………
İHBAR OLUNAN : ………………
VEKİLİ : …………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara süresi içinde davalılar Aydın Güçlü ve Resmi Alankaya vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının maliki ve sürücüsü bulunduğu ……. plakalı aracın 12/10/2015 tarihinde sürücüleri …………. (……… plakalı, maliki ………) ve ……. (……… plakalı kamyon, maliki ……….) olan diğer iki araçla birlikte trafik kazasına karıştığını, gerçekleşen kazada vekil edenin kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere ………..’nın sevk ve idaresindeki …………. plaka sayılı kamyonun geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller yaşamadan, tamamen keyfiyet ile şerit değiştirdiğini ve kazaya sebebiyet vermek suretiyle tam kusurlu olarak maddi hasar meydana getirdiğini, davacının maliki bulunduğu ………plakalı araçta meydana gelen hasarın tespiti için Bursa 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tespit davası açıldığını, bilirkişi raporunda parçalar ve işçilikler toplamı KDV dahil 23.165,70-TL, iş gücü kaybı 5,0000,00-TL, değer kaybı 32.500,00-TL olmak üzere toplam 60.665,70-TL gibi bir rakam ortaya çıktığını, dava konusu kazaya işleten sıfatlı ………..’nün, sürücü …………’nın ve ZMMS yapan ……. Sigorta A.Ş.’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek delil tespiti bilirkişi raporu ile sabit olan 32.400,00-TL değer kaybı ve 100,00-TL (belirsiz alacak davası olarak ileri sürülen) iş gücü kaybının, işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ………..a Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde, davaya bakmaya davalı şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeli’nin yetkili olduğunu, davacı tarafın araç hasarının davalı şirket tarafından karşılandığını, davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, trafik poliçesinde araç mahrumiyeti teminatı olmadığını, davacının bu talebinin reddi gerektiğini, dava konusu kazanın trafik sigortası yeni genel şartları kapsamında olduğunu, davacı tarafa ait aracın pert edilmesi gerekip gerekmediğinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, pert edilen araçlarda değer kaybının mevcut olmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davalı şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti olan 9.338,00-TL ile sınırlı olduğunu beyan etmiş, öncelikle yetki itirazlarının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddine, esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan……….. ve ………… vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalıların kusuru bulunmadığını, müvekkilinin aracı diğer davalı …………….. Sigortadan trafik sigortası bulunması sebebiyle davacı tarafın aracının tamir ettirildiğini ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere hasarsız olarak teslim edildiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 30.000,00-TL değer kaybı tazminatının davalı ……….. Sigorta A.Ş.’nin poliçe limiti ile sınırlı olarak (16.510,00-TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılardan dava tarihi olan 05/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00-TL işgücü kaybı tazminatının davalılar……….. ve ……………….’den dava tarihi olan 05/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalılar……….. ve …………… vekili istinafa başvuru dilekçesinde, davacı tarafın halen araç maliki olduğunu, iddia edilen zararın doğmadığını, ancak aracın satılması durumunda satış bedeli ile gerçek bedel karşılaştırılması yapılabileceğini, bu sebeple doğmamış zararın tazmininin talep edilemeyeceğini, yetersiz bilirkişi raporu ve eksik inceleme sonucu verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beliterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………….. Sigorta A.Ş. vekili istinafa başvuru dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketinin araç başı poliçe limitinin 29.000,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin davacının kasko şirketine dava konusu kazadan ötürü davadan önce 19.662,00-TL, davadan sonra ise 11.338,00-TL olmak üzere toplam 31.000,00-TL ödediğini, poliçe limitinden fazla ödeme yapıldığı için müvekkili bakımından davanın reddi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı ile iş gücü kaybından ötürü maddi tazminat davasıdır.
Davalı ……….. ve……….. vekilinin değer kaybına ilişkin istinaf isteminin davacıya ait araçta kaza nedeniyle oluşan hasardan ötürü meydana gelen değer kaybına ilişkin zararın kaza anı itibariyle doğmuş ve mevcut bir zarar olduğu, aracı şu an için devretmemesinin davacının değer kaybına ilişkin zararının doğmadığı anlamına gelmeyeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve somut olguyu irdeleyen, hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından gerçek kişi davalıların istinaf istemi kabul edilmemiştir.
Davalı……….. Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf istemi bakımından ise, ZMMS sigortacısı olan davalı sigorta şirketi kaza başına 29.000,00-TL hasar ile sorumlu olup dava konusu kazadan doğan hasara ilişkin dava öncesi ve dava sonrası davacının kasko şirketi olan dava dışı …………. Sigortaya ödeme yaptığını belirtmiş, buna ilişkin ödeme belgesi sunmamıştır. Ancak, dosya içerisindeki belgelerde davacının kasko şirketi olan ……………… Sigorta şirketinin dava konusu olay için hasar dosyası açtığı, ZMMS sigortacısının hasar için herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı anlaşılamamaktadır.
2918 sayılı Kanunun 96/1. maddesinde ise; “Zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan Yasa hükmüne göre garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
Mahkemece adı geçen dava dışı sigorta şirketine müzekkere yazılarak davalı sigorta şirketinin ileri sürdüğü gibi, ZMMS poliçesi kapsamında, yapılmış ödeme olup olmadığı sorularak davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarın tespit edilmesi gerekirken, davalı sigorta şirketinin ödemeye ilişkin ve poliçe limitinin açıldığına dair savunması üzerinde durulup yeterince araştırma yapılmadan yazılı şekilde davalı sigorta şirketi bakımından karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalılar ……….. ve …………. vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarih ve……..-…………….. Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı ………….. ve …………… vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar ……… ve ………. tarafından yatırılması gereken 1.126,43.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 563,55-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 562,88-TL istinaf karar harcının davalılar ………. ve ……………..dan alınarak hazineye irat kaydına,
B)1-Davalı ………….. Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarih ve ……………… sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

………….
Başkan
………..

………….
Üye
……………..

………….
Üye
………………

………….
Katip
…………………