Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1229 E. 2022/902 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1321
KARAR NO : 2022/1102

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/591
KARAR NO : 2020/881
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 04/03/2021
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. … -[16928-29765-69981]-UETS
DAVALILAR : 1 -… – …
2 -… – …
VEKİLİ
: Av. … – [16725-27175-95401]-UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı …Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 25/05/2015 tarihinde davalı … Durmuş’un sevk ve idaresindeki 16 M 1900 plakalı minibüs vasfındaki araç ile vekil edenlerinin kızı Ece Su Poyraz’a çarpmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, davalılardan …’ın 16 M 1900 plakalı aracın maliki olduğunu, Ege Sigorta A.Ş’nin ise davaya konu aracı zorunlu trafik sigortası poliçesi ile sigortalayan olduğunu, sürücü hakkında Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait dosya esası 2016/640 esas sayılı dosyanın halen derdest olduğunu, olayın oluşunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle Ece Su Poyraz’ın vücudunda kalıcı iz meydana geldiğini ileri sürerek davanın kabulü ile Ece Su Poyraz için 50.000,00-TL, … için 5.000,00-TL ve … için 5.000,00-TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ece Su Poyraz için 500,00-TL, … için 500,00-TL ve … için 500,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, 26/04/2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapıldığını, müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiğini, gerekli evraklarla başvuru yapılmadığını, müvekkilinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sorumlu olduğunu, tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, kazanç kayıpları ile manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında /olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Durmuş ve … vekili cevap dilekçesinde, trafik kazasından dolayı sigorta şirketine karşı açılan davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, görev itirazında bulunduklarını, sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuru yapılmadığını, kazaya ilişkin kamera kayıtlarına göre sürücü …’un küçük Ece Su’ya çarpmadığını, tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıların maddi tazminat talebinin kabulü ile, 40.160,00-TL’nin davalı … yönünden dava tarihi olan 10/01/2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 25/05/2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı Ece Su Poyraz için 20.000,00-TL, davacı … için 2.500,00-TL, davacı … için 2.500,00-TL olmak üzere toplam 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin davalı … yönünden reddine, karar verilmiştir.
Davalı …Ş. vekili istinafa başvuru dilekçesinde, sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusur oranı hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafça talep edilen tedavi giderleri teminat kapsamı dışında olduğunu, estetik tedavi giderleri teminat kapsamında olmadığından sigortacının sorumluluğu söz konusu olmadığını, bu yöndeki taleplerin reddi gerektiğini, ileride yapılması muhtemel ameliyat gideri için faize hükmedilmesi de hatalı olup henüz bir harcama yapılmadığı için temerrüdün oluşmayacağını, Adli Tıp Kurumu raporunda davacının araz bırakmadan iyileştiğinin belirtilmiş ve sürekli sakatlığı kalmadığına dair rapor verilmiş olmasına rağmen estetik ameliyat harcamasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde, gerek Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/640 Es. sayılı dosyasında gerekse Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/591 Es. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında sürücü …’un %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, birbirini doğrulayan her iki rapor karşısında davalı …Ş.’ nin kusur yönünden istinaf talepleri yerinde olmadığını, kötü bir görüntüye sahip bu yara izinin ileride gerçekleşecek olan ameliyat ile giderilmesi ve/veya azaltılması gerekli ve zorunlu olduğunu, aksi yöndeki düşünce ve iddialar, kaza tarihinde henüz 7 yaşında olan bir kız çocuğunun hayatı boyunca bu izi bacağında taşımaya zorlamak anlamına geleceğini, bunun da ne hukuken ne de vicdanen kabulü mümkün olmadığını, Hekim bilirkişi tarafından maddi tazminat yönünden zarar tespiti yapılmış ve esasen ileride gerçekleşmesi gereken ameliyat masrafı olarak günümüz ekonomik koşuları karşısında oldukça düşük bir bedel tespit edildiğini, davalı … şirketinin aksi yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiğini, maddi tazminat kapsamında estetik zarar yönünden tedavi giderlerinden de sorumlu olan sigorta şirketinin tamamen gerçek dışı ve dayanaktan yoksun olan bu iddiasının da kabulünün mümkün olmadığını savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava,trafik kazası nedeni ile meydana gelen yaralanmadan ötürü, maddi ve manevi tazminat istemine ilişikindir.
Dava konusu kazadan ötürü, davacı küçüğün estetik tedavi görmesinin gerekliliğinin Adli Tıp Uzmanı Dr. bilirkişinin denetime elverişli ve bilimsel olarak hazırlanmış raporu ile sabit olması ve tedavi bedelinin de doğru olarak hesaplandığı anlaşılmakla bu hususlara yönelik davalı vekilinin istinaf istemi yerinde bulunmamıştır.
Ancak; olaya ilişkin alınan kusur rapor doğrultusunda yerel mahkeme davalı … şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün yüzde yüz kusurlu olduğu kabul edilmiş ve yine ceza davasında, davalı sürücününü %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, CMK 231.madde hükmü uyarınca Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına ( HAGB) dair hükmü verilmiş ise de, HAGB kesin nitelikte bir mahkumiyet olmadığından hukuk hakimi için bağlayıcı bir ceza hükmü değildir. HAGB dair mahkeme ilamının delil olması bu nedenle söz konusu olmayacak olup; dosyasından alınan sanık savunması , tanık beyanları ve toplanan diğer deliller ile bilirkişi raporunun delil olarak hukuk mahkemesi dosyasında ispat vasıtası olarak kabul edilebilecektir.
Davacının yaralanmasına neden olan trafik kazası sonrası, Ceza soruşturmasında alınan 28/10/2015 tarihli trafik polis memuru bilirkişi raporunda, küçük Ece Su Poyraz ile sürücü Avni Durmaz’ın ayrı ayrı kusurlu oldukları bildirilmesine rağmen, gerek ceza kovuşturmasında alınan 28/03/2016 trafik bilirkişi raporu, gerekse hukuk yargılamasında alınan 24/08/2018 tarihli tek kişilik kusur bilirkişi raporunda, küçük Ece Su Poyraz’ın kusursuz, sürücü Avni Durmaz’ın tam ve %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kusur bilirkişi raporuna yönelik davalıların itirazına rağmen çelişkiyi giderir rapor alınmamıştır. Bu nedenle yerel makeme kararının davalı istinaf eden sigorta şirket yönünden, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden, önceki raporları irdeler ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderir rapor alınarak sonucuna göre, istinafa gelenin sıfatı ve tarafların kazanılmış hakları korunarak yeniden karar verilmesi gerektiğinden davalı … şirketinin kusura yönelik istinaf istemi yerindedir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalı … vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 tarih ve 2017/591-2020/881 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

E-imzalıdır.

Üye

E-imzalıdır.

Üye

E-imzalıdır.

Katip

E-imzalıdır.