Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1228 E. 2022/1025 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1228
KARAR NO : 2022/1025

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …

KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/23
KARAR NO : 2020/913
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 09/02/2021
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3-… – …
VEKİLİ : Av. … – [16291-92554-87980] UETS
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. … – [16949-49968-71672] UETS
DAVALI : AXA SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – [16961-69160-18307] UETS
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : Av. … – [16659-56483-72855] UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2022

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı …Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, 04/06/2014 tarihinde saat 16.30 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 16 AZ 771 plakalı kamyoneti ile geri manevra yaptığı sırada aracının sol arka kısmı ile müvekkili …’a çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkili başından yaralandığını ve tedavi gördüğünü, kazanın sebep olduğu yaralanmanın müvekkilinin yaşamını tehlikeye soktuğu ve müvekkili üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek mahiyette olmadığı, kaza neticesinde oluşan yaralanma sebebiyle müvekkilinin geçirmiş olduğu tedavi sürecinde hastane, yol, ilaç vb tedavi masraflarını müvekkillerinin karşıladığını, kazaya karışan 16 AZ 771 plakalı aracın olay tarihinde Axa Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin de bu kaza nedeniyle poliçedeki limitler dahilinde maddi tazminattan sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin çocuğunun yüzünde sabit iz kaldığını, yüzdeki sabit izin estetik operasyonla giderilip giderilemeyeceğinin tespit edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tedavi, bakım, yol giderleri için 50,00 TL, estetik ameliyat için 50,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılması sebebiyle maddi tazminat olarak 50,00 TL, manevi tazminat için toplam 45.000 TL olmak üzere toplam 45.150,00 TL’nin 04/06/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek banka faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde, dava konusu trafik kazasında inşaat çukuru dolayısıyla aracından inen müvekkilinin mağdurenin alnındaki kanı görünce şok olduğunu, kazanın meydana geldiği yer mağdurun evinin yanı olması dolayısıyla ailesi ve komşuları hemen kaza yerine geldiğini ve çocuğu hastaneye götürdüklerini, kazanın şokunun üstünden mağdur …’ın evine geçmiş olsun ziyaretine gidildiğini ve çocuğun tedavisini kusura bakılmaksızın ellerinden geldiğince yaptırmaya çalışacaklarını ve bu konuda kendilerine anlayışlı ve yardımcı olunması talebinde bulunulduğunu, ancak aile tarafından işbu durumun bir fırsat gibi görülecek para pazarlığına girildiğini, müvekkillerinin ailenin etik olmayan bu yaklaşımından dolayı çaresiz kaldıklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde bahsi geçen 04/06/2014 tarihli kazaya karıştığı belirtilen 16 AZ 771 plakalı aracın müvekkili şirkete 11/07/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminatın limitlerinin kişi başına 268.000 Tl olduğunu, yaralanmalarda geçerli olan ve müvekkili şirket tarafından sigorta edilen teminat tutarı, her halükarda verilecek bir teminat olmadığını, hesap raporunda asgari ücretin esas alınması gerektiğini, söz konusu kazaya ilişkin olarak yukarıda adı geçen poliçe için şirketine yapılan bir başvuru bulunmadığını, faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili cevap dilekçesinde, dava konusu olayın KTK ve TBK kapsamında haksız fiil iddiasına dayalı tazminat talebi olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirket KTK uyarınca sigortalının haklarına halef olduğundan sigortalı aracın ticari olmaması karşısında ticari faiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminata hükmedilirken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, eylemin niteliği, zarar görenin ve zarar verenin kişilikleri gibi özellikler göz önünde tutulması gerektiğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılarken malul ve sigorta ettirenin ekonomik durumlarının araştırılması gerektiğini, sonuç olarak gerek genel şartlar gerekse Sosyal Güvenlik Kurumunun ekte sunulan 07/02/2012 tarihli Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri konulu genelgesinde açıkça düzenlendiği üzere tedavi giderlerinden sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmamakla birlikte bütün sorumluluk SGK’da olduğunu, davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 342,00.-TL tedavi ve bakım gideri, 5.302,00.-TL ekonomik geleceğin sarsılması sebebiyle zarar alacağı olmak üzere 5.644,00.-TL maddi tazminatın davalı …Ş yönünden dava tarihi olan 07/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına), davacının yüzündeki sabit iz sebebiyle estetik ameliyat parası 50,00 TL alacak talebinin subut bulmadığından reddine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı çocuk … için 6.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Davalı …Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları kapsamındaki teminat türleri belli olup ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararların teminat kapsamı dışında olduğu, iyileşme süresine ilişkin bakıcı giderlerinin Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları gereğince Sağlık Giderleri Teminatı’na dahil olduğunu ve Sağlık Giderleri Teminatı’nın yine aynı Genel şartlar gereğince SGK’nun sorumluluğunda olduğu, ayrıca ATK 2. İhtisas Dairesi Raporu’nda davacının 21 günlük iyileşme süresi içerisinde bakıma ihtiyaç duyacağı yönünde herhangi bir tespit mevcut olmadığı, davacı lehine bakıcı gideri hesaplanmasının hukuka aykırı olduğu, faturalandırılmayan ve tedavi süreci içerisinde yapılması zorunlu olup olmadığı anlaşılamayan ulaşım masraflarının raporda hesaplanmasının hatalı olduğu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.(Yargıtay 4 HD, 2021/6772 E- 2021/9565 K sayılı ilam)
Davacı (küçük) Fırat’ın yaralanmasına neden olan kazanın 04/06/2014 tarihinde meydana geldiği, ATK 2 İhtisas Dairesi 27/08/2019 tarihli maluliyet raporunun,Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında düzenlenmesi gerekirken, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında düzenlenmesi isabetsiz ise de, bu hususta istinaf talebi bulunmamakla yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
ATK 2 İhtisas Dairesi 27/08/2019 tarihli raporda davacı … için sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin 21 güne kadar uzayabileceği belirtilmiş olup, bakım ihtiyacı bulunup bulunmadığı yolunda değerlendirme yapılmamıştır. Kural olarak, davacının iyileşme süresi boyunca , bakım ihtiyacı bulunup bulunmadığının , bu ihtiyacı varsa hangi sebeple ve hangi yaşamsal faaliyetleri için bakım ihtiyacının olduğu, bu ihtiyacın günlük kaç saatlik süre için söz konusu olduğu ve süresi hususlarında ATK’dan ek rapor alınmalıdır (Yargıtay 17 HD, 2021/1932 E- 2021/3168 K sayılı ilam). Ancak, ATK raporunda sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtilen ve yaralanmasının yüzünde meydana gelen Fırat’ın, iyileşme süresi boyunca bakım ihtiyacı bulunmadığı aşikardır. Aktüerya bilirkişi ve Uzman Doktor bilirkişi tarafından düzenlenen 15/04/2020 tarihli raporda, davacı …’ın, geçirdiği tramva nedeniyle iyileşme dönemi içinde ailesinin bakımında kalacağı ve bakıcı gideri zararının 535,50 TL olacağı yolundaki değerlendirmeye itibar edilmesi isabetsiz olmuştur. Kaldı ki, davacı … kaza tarihinde 5 yaşındadır. Davalı … AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerindedir.
6111 sayılı Kanun’la değişik 2918 sayılı KTK 98. maddesine göre; “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” hükmü getirilmiştir. 6111 sayılı Kanun gereği Kanun’un yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeniyle sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden SGK (belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı) sorumludur.
Öte yandan, Danıştay 15. Dairesi’nin 14/11/2013 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı ve 16/03/2016 tarih, 2013/7713 E- 2016/1779 K sayılı kararı ile trafik kazaları nedeniyle ilgililere sunulan sağlık hizmet bedellerinin tahsiline ilişkin usul ve esaslara ilişkin Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “…Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş, iptal edilen ibare yerine 31/12/2016 tarih ve 3. Mükerrer 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle “…genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde…” ibaresine yer verilmiştir (Yargıtay 4 HD 21/12/2020 tarih ve 2020/3382 E – 2020/4482 K sayılı ilam).
Somut olayda, uzman doktor bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyeti 15/04/2020 tarihli raporunda, yol gideri 150 TL olarak hesaplanmış olup, hesaplanan yol giderinin makul olduğu, gerekli olduğu, davalıların sorumluluğunda bulunduğu göz önüne alındığında, davalı sürücünün kusuru nispetinde yol giderine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 54.maddesinde davacı …’ın uğradığını iddia ettiği cismani zararların tazminine ilişkin olup, sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali TBK 54 maddesinde özel olarak hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlal nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir.
Vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle bazı kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. Örneğin,vücut bütünlüğü ihlâl edilen bir sinema sanatçısının, halkla ilişkiler bölümünde çalışan bir kişinin yüzünde sabit bir iz kalması bu kişilerin çalışma güçlerinde fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmalarını imkansızlaştırabilecek, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmelerine engel olabilecektir. Bu gibi durumlarda zarar gören ekonomik geleceği sarsılarak zarara uğratılmış olur (Oğuzman Kemal/Öz Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. B, İstanbul 2009, s. 562).
Vücut bütünlüğü ihlal edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlalden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır. Hatta bu kişiler ihlal fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabilirler (Yargıtay 17 HD 2014/22584 E-2017/4410 K sayılı ilam)
Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalanan motorlu aracın 3. kişilere vermiş olduğu zararlarda, sigorta şirketi meydana gelen doğrudan zararlardan sorumlu olup, oluşan dolaylı zararlardan sorumlu değilse de, 6098 sayılı TBK 54 maddesinde düzenlenmiş olan ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle uğranılan zarar dolaylı bir zarar olmayıp trafik sigortacısının sorumluluğu bulunmaktadır (Yargıtay 17 HD 30/09/2015 tarih ve 2015/6125E-2015/9910K sayılı ilam)
Somut olayda, davacı …’ın kaza tarihinde 5 yaşında olduğu gözetildiğinde, yaralanmanın derecesine göre ekonomik geleceğinin sarsılacağı, 6098 sayılı TBK 50 maddesi ve hakkaniyet prensibi gereği, 5.000,00.-TL tazminat takdirinin yeterli olacağı kabul ve değerlendirildiğinde davalı … AŞ vekilinin istinaf sebebi yerindedir.
Kabule göre, davalardan yalnızca sigorta şirketi istinafa geldiğinden , tarafların kazanılmış hakları korunmuştur.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece bakım gideri yönünden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2020 tarih ve 2016/23 – 2020/913 sayılı kararı hakkındaki davalı …Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KARARIN DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a) Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile
342,00 Tl tedavi ve bakım gideri, 5.302,00 Tl ekonomik geleceğin sarsılması sebebiyle zarar alacağı olmak üzere 5.644,00 Tl maddi tazminatın davalı …Ş yönünden 75,00 TL tedavi gideri ve 5.000,00 TL ekonomik geleceğin sarsılması sebebiyle alacak olmak üzere toplam 5.075,00 Tl maddi tazminatından sorumlu olmak ve dava tarihi olan 07/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte. davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Fazlaya ilişkin talebin reddine
c) Davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacı çocuk … için 6.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
d) Alınması gereken 756,53.-TL harcın peşin alınan 771,05.-TL ve ıslah harcı 94,68.-TL olmak üzere 865,73.-TL’den mahsubu ile 109,20.-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
e) Davacı tarafından yapılan toplam 3.717,98.-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 440,58.-TL yargılama gideri ile 771,05.-TL peşin harç ve 94,68.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.306,31.-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,( davalı … şirketinin 569,28 TL’den sorumlu olmak kaydılya)
f) Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
g) Maddi tazminat talebi yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAAÜT gereği 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
h)Maddi tazminat talebi yönünden davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereği 569,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş’ye verilmesine,
h) Manevi tazminat talebi yönünden davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
ı) Manevi tazminat talebi yönünden davalılar … ve … kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden AAÜT gereği her bir davacı için ayrı ayrı 4.080,00 TL olmak üzere 12.240,00.-TL (3×4.080,00.-TL) vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılar … ve …’ya verilmesine,
i) HMK 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle yatırdığı istinaf karar harcının istem halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvuru aşamasında davalı … AŞ tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … AŞ ye verilmesine ,
5-Karar tebliğ, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile 09/06/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza