Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1216 E. 2022/906 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1216
KARAR NO : 2022/906

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/967
KARAR NO : 2020/593
KARAR TARİHİ : 19/10/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 10/12/2020
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … – [16940-49678-24422] UETS
DAVALI
-…
VEKİLLERİ : Av. … – [16118-11468-77607]UETS
Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2022
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı İsmail Yoldaş Servis …. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 0001-0210-12820907 sigorta poliçe no’lu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortası güvencesi kapsamında bulunan 16 DD 567 plakalı otobüsün karşı şeride geçmesi sonucu, müvekkiline ait dava dışı Avni Omput sevk ve idaresindeki 16 K 2475 plakalı araca çarpması sonucunda 06/09/2016 tarihide yaralamalı maddi hasarlı trafik meydana geldiğini, araç içindekilerin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını, aracın kullanılamaz hale geldiğini, trafik polislerince otoparka çekildiğini, kazanın oluşmasında tüm kusurun karşı taraftaki 16 DD 567 plakalı otobüs sürücüsünde olduğunu, …’ye araçtaki maddi tazminatın giderilmesi için 06/12/2016 tarihli taahhütlü yazı gönderilmiş olup, sigorta şirketine 09/12/2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, karşı tarafın bu yazıya cevap vermediği gibi zararın giderilmesi hakkında herhangi bir işlem yapmadığını, araç 8.500.00-TL, aracın iş gücü kaybı için 450,00-TL, kaza sonucu kullanılamaz hale gelen aracın otoparka çekilmesi, otopark ücret maliyeti bilinmediğinden şimdilik 500,00TL olmak üzere, fazlaya ilişkin her türlü hak ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, kaza neticesinde araç yönünden meydana gelen gerçek zararın belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi zararın (sigorta şirketinin poliçe limitiyle sorumlu olmak kaydıyla) temerrüt tarihinden (06/09/2016) itibaren işleyecek faizi ile diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/03/2020 tarihli ıslah dilekçesi ve 16/10/2020 tarihli ıslah açıklama dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda 10.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerini 4.300,00 TL arttırarak toplam 14.300,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigortanın poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ve 09/12/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacıya ait 16 K 2475 plaka sayılı aracın 0001021012820907 nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 06/09/2016 tarihinde gerçekleşen kazada kaza tutanağının tek taraflı tutulduğunu, sigortalı araç yönünden olay yerini terkin söz konusu olduğunu, davacı tarafın talebi olan iş gücü kaybı ve otopark ücreti talebinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında teminat dışı olduğunu, Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası Genel şartları A.6 teminat dışında kalan haller; k) “gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri, sigorta teminatı dışındadır” dendiğini, bu nedenlerle davacı tarafın meydana gelen hasar nedeniyle iş gücü kaybı ve otopark ücreti talebinin teminat dışı olması nedeniyle ve araç hasarına ilişkin eksik evrakların olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini bu kabul edilmez ise asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İsmail Yoldaş Servis Taş. Oto Nak. San. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde; müvekkile davalı şirkete ait aracın haberi olmaksızın çalındığını, bu nedenle oluşan zararı ziyandan müvekkil şirketin sorumlu olduğunu, müvekkil davalı şirkete ait 16 DD 567 plaka sayılı otobüsün maliki işleteni olduğunu, müvekkil şirkete ait aracın tamircide iken diğer davalı … Dalga tarafından habersiz olarak alınarak kazanın oluşmasına sebebiyet verildiğini, müvekkil şirkete ait araç yolcu koltuklarının arkasında bulunan televizyonların arızalanması sebebi ile kazanın meydana geldiği gün eski Yalova yolunda bulunan tamirciye bırakıldığını, araç tamirdeyken davalı sürücü Gökhan Dalga’nın tamirciye giderek müvekkil davalı şirkete ait aracı bilgisi ve rızası dışında alarak yola çıktığını, müvekkil şirket yetkilisinin maliki olduğu dava konusu aracının tamirciden alınmasından haberinin olmadığını, meydana gelen kazadan müvekkil şirketin telefon ile haberinin olduğunu, müvekkilin davalı şirket yetkilisi İsmail YOLDAŞ’ın kaza akşamı karakola giderek diğer davalı aracın sürücüsü Gökhan Dalga hakkında şikayette bulunduğunu, KTK’m. 107 göre bir motorlu aracı çalan veya gasp eden kimse işleten gibi sorumlu tutulduğunu, aracın çalınmış veya gasp edilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, kazanın oluşumunda talep edilen miktarın fahiş olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nın davaya yasal süresi içinde davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, 06/09/2016 tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücü …’ nın %100 oranında kusurlu olduğu, davaya konu edilen aracı kullanan sürücü Avni Omput’un kusurunun olmadığı, makine mühendisi tarafından tanzim edilen kök ve raporda aracın onarımı için gereken yedek parça bedelinin 19.938,16 TL, işçilik için hesaplanan bedelin 10.000,00 TL olduğu, hasarlı aracın toplam onarımının 35.335,83 TL olduğu, aracın güncel rayiç bedelinin 13.000,00 TL olduğu, hasarlı hali ile aracın rayiç bedelinin 3.000,00 TL olabileceği, muhafaza ücretinin de 3.700,00 TL, iş kaybının 600,00 TL olduğunun bildirildiği, hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte 10.000,00 TL maddi tazminatın (araç değer kaybı bedelinin ) davalı … ve davalı İsmail Yoldaş Ser. Taş. Oto. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı …Ş. yönünden temerrüde düşürülme (yazılı başvurunun tebliğ edildiği tarihten itibaren sekiz iş günü hesaplanılarak) tarihi olan 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( davalı …Ş.’nin maddi tazminattan sorumluluğunun poliçedeki miktar ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, aracın işletilememesinden oluşan 600,00 TL maddi tazminatın, otoparka çekilme, otopark zararı olan 3.700,00 TL maddi tazminat toplamı olan 4.300,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 06/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı İsmail Yoldaş Ser. Taş. Oto. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı İsmail Yoldaş Servis Taş. Oto. Nak.San.Tic.Ltd.Şti vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; kazaya konu aracın tamirde iken müvekkilinin rızası dışında davalı tarafından alınması nedeniyle KTK 107 maddesi uyarınca müvekkilinin zarardan işleten sıfatıyla sorumlu olmadığını, davalı sürücünün aldığı alkolün kazaya etkisinin olup olmadığının değerlendirilmediğini, kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz kabul edilmesinini KTK’ ya göre hatalı olduğunu, davacı taraf lehine hükmedilen ikame araç bedelinin yüksek olduğunu, davacı lehine hükmedilen otopark ücretinde aracın otoparktan teslimi için makul sürenin dikkate alınmadan fazla tazminata hükmedildiğini, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken tamamına haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu nedeniyle kararn kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle araç hasar bedeli, ikame araç bedeli ve otopark ücretinin tahsiline ilişkindir
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin işleten sıfatı ile hasar ve zarardan sorumlu olup olmadığı ile sorumlu ise hangi miktarda sorumlu olduğu hususudur.
Davalı işleten şirket vekili istinaf dilekçesi ile aracın davalı sürücü tarafından müvekkilinin bilgisi ve izni dışında alındığını ve kazanın gerçekleştiğini beyanla tek başına araç maliki olmasından dolayı sorumlu tutulmaması gerektiğini beyan etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise,“ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
2918 sayılı kanunun 85. Maddesi uyarınca işletenin sorumluluğu bir kusursuz sorumluluk hali olarak düzenlendiğinden işleten konumunda bulunan davalı, kazada zarar gören üçüncü kişilerin araçlarındaki hasardan aracın sürücüsünün kusuru nispetinde sorumludur. Davalı sürücü ile davalı işleten arasında otobüsün 15 günlüğüne kiralanması hususunda anlaşma tanzim edilmiş ancak aracın tamirden sonra davalıya teslim edileceği kararlaştırılmasına rağmen davalının tamirde iken kira ilişkisine binaen aracı teslim aldığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki tanık beyanlarından aracın tamire götürülmesini davalı sürücü talep ettiği ve kira sözleşmesine binaen aracı tamirde iken teslim aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda şirketin aracı davalı sürücüye kiralaması nedeniyle kiracı sıfatıyla teslim alınmasından dolayı işleten olarak aracın muhafazasında ihmal göstererek izinsiz olarak davalı tarafından alınmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalı şirketin kusurlu davrandığı, bu nedenle araç işleten sıfatıyla da ayrıca oluşan zarardan sorumlu olduğunun anlaşıldığından davalının aracın bilgisi dışında diğer davalı … tarafından alınıp kazanın gerçekleşmesi nedeniyle kendilerine kusur yüklenemeyeceği yönündeki istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 17.HD 19/12/2017 tarih 2015/5469 E 201711856 K)
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün alkollü olmasının etkisi olup olmadığının değerlendirilmediğini beyanla istinaf isteminde bulunmuştur. Üçüncü kişilerin uğradıkları maddi zararların tahsili istemi ile açılan davalarda tarafların kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespiti yeterli olup Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4. maddesi gereği , tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigorta eden, sigortalısına rücu edebileceği, oto yarışına katılmak, ehliyetnamesiz motorlu araç kullanmak, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanmak, istiap haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işleteninin kusuru gibi haller sigortacının sigortalısına rücu sebeplerinden olduğundan kanun gereği sigorta şirketi tarafından rücu talebinin yalnızca kendi sigortalısına karşı ileri sürülebileceğinden, ayrıca kazanın salt alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinin gerekmediği anlaşılmakla bu hususta rapor alınmamış olmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 17 HD. 2018/695 E.-2020/251 K.sayılı ilam)
Davalı vekili alınan kusur raporunun hatalı olduğu ve davacının kusurlu olduğunu beyanla istinaf isteminde bulunmuş ise de mahkeme tarafından trafik bilirkişisinden alınan raporda kaza nedeniyle tarafların kusur durumlarının değerlendirildiği ve davalı aracın kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu ve davacıya ait aracın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının tespit edildiği ve kaza tespit tutanağından da aynı şekilde kazanın oluşumunda davalının kusurlu olduğunun tespit edildiği ve ceza yargılamasında alınan raporlar da aynı şekilde kusur değerlendirmesine bulunulduğu anlaşılmakla kusura ilişkin yeniden rapor alınmasına gerek bulunmadığından bilirkişi tarafından ibraz edilen kusur raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Araç mahrumiyet bedeli, ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan bu süre içinde davacının aynı nitelikteki araç için (ikame araç) ödemesi gereken bedeldir. (Yargıtay 17.HD 2016/2072 E- 2018/11712 K sayılı ilam), 09/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda, kazada zarar gören araçla aynı özelliklere sahip aracın temini için gerekli makul süre 15 gün olarak belirlenmiş ve emsal araç kiralama bedeli günlük 40,00 TL olarak belirlenmiş olup, gerek araç temini için gerekli süre, gerekse emsal araç kiralama bedeli hasarın niteliğine ve piyasa şartlarına uygun düşmekle, bilirkişi raporuna itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davacı vekili aracın hasar görmesinden dolayı otoparka çekilmesi nedeniyle otopark ücretini talep etmiş olup, bilirkişi tarafından otopark ücretine ilişkin bedelin Adalet Bakanlığının 31/12/2018 tarihli tebliği dikkate alınarak hesaplanmış olması ile aracın rayiç değeri üzerinden tebliğdeki maddeler dikkate alınarak yapılan hesaplamanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
Haksız fiilden doğan tazminat alacaklarında kural olarak faiz başlangıcı olay tarihidir. Hükmedilen maddi tazminatın tamamı için olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olup mahkemenin bu husustaki takdirinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği hususundaki istinaf isteminin yerinde olmadığı görülmüştür.
Aracın perte ayrıldığının kabulü için kaza tarihindeki ikinci el rayiç değeri belirlenip, tamir masraflarının belli bir orana ulaşması ve aracın kaza tarihindeki ikinci el değerinden, sovtaj değeri düşülerek davacının zararının belirlenmesi gerekir (Yargıtay 17. HD. 2018/1089 E.- 2018/5070 K. sayılı ilam).
Somut olayda davacının aracında meydana gelen hasar ve işçilik bedeli ile aracın ikinci el değeri bilirkişi raporu ile tespit edilerek aracın tamir masraflarının aracın ikinci el değerini aşması nedeniyle aracın pert kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de; bu durumda aracın kazadan sonraki sovtaj değeri tespit edilip, KTK ve kasko genel şartlarına göre sovtajın kimde kalacağı konusunda davacının açık beyanı alınarak, davacının sovtajı istememesi halinde trafikten çekme (veya hurda) belgesi de istenerek hasarlı aracın üzerindeki takyidatlardan ari (temiz) olarak davacı tarafından davalı sigortacıya teslimi kaydı ile belirlenen tazminatın davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmesi, aksi takdirde bilirkişi tarafından belirlenen bedelden sovtaj bedeli düşülerek tazminata hükmedilmesi gerekirken bilirkişi tarafından aracın sovtaj bedelinin tespit edilmemesi ve davacının hasar bedeli olarak talep ettiği 10.000,00 TL üzerinde tazminata hükmedilmesi hatalı ise de kararın hasar bedeli ile ilgili istinaf edilmemesi nedeniyle bu husus kaldırma sebebi yapılmamış sadece eleştirmekle yetinilmiştir. ( Yargıtay 17 HD 18/04/2018 tarih 2017/4360 E 2018/4291 K)
Kabule göre de; aracın tamirinin ekonomik olmayacağı bu nedenle pert kabul edilmesi gerektiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasına ve aracın pert olması halinde değer kaybı talep edilmesi mümkün olmamasına, pert halinde ancak aracın ikinci el değerinden sovtaj bedeli düşülmek suretiyle aradaki farkın talep edilebilecek olmasına rağmen mahkeme tarafından hükmedilen 10.000,00 TL’ nin değer kaybı olarak kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu hususta istinaf sebebi olarak ileri sürülmediğinden inceleme konusu yapılmamıştır.
6100 sayılı HMK 355 maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, istinafa konu kararda dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 19/10/2020 tarih ve 2017/967 – 2020/593 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı İsmail Yoldaş Servis Taş. … Ltd. Şti. vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 976,84-TL ilam harcının peşin alınan 245,00 TL’ den mahsubu ile bakiye 731,84.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderinin gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç tahsil işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 25/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır